sargon

Fısıltılar

Bardağı eskiten ölüsu!..
Zamanı kemiren ölüsandalye!
Düş ve hayalin dişleri arasında sıkışıp kalmış ölübattaniye!
Sahibinin beynine her gece bir din gibi iniveren ölüsır!

Ben Havva'yım Sen Kaval

Aysa, hiçbir şey demeden ağaçtan inmiş. Resal’a yüzünün ışığını ve gülümsemesini bırakarak oradan uzaklaşmış. Resal, bu rüyadan çok sonra uyanmış. Gün akşam olmuş. Yol belirsiz, iz kalmaz olmuş.

Hikayat-ı Raks

Bar, hafif loş ve soğuk. İlkbaharın başındayız. Yüzün menekşe kadar mor. Balerin oldun, içimin gürültülü parkında. Eteğinde, asi çocuklar eğlenip durdu. Döndüler seninle…

Safari ve Seyir Defteri

Lanetin akustik prensesi bir hancı edasıyla baldırlarıma dokundu. Etim yarıldı. Kanım titredi. Sen tüyün duyumsamadaki repertuarını ezberlerken; benim, doruklara olan inancım, mağaraya olan imgeleme gücüm arttı.

Başa Dön