Yaşamın tanımı yoktur. -Halikarnas Balıkçısı |
|
||||||||||
|
Başta Adnan Menderes, Eşi, çocukları, son çocuğu Aydın Menderes’e Ulu Tanrıdan Rahmet, Geride kalanlara aydınlık günler ve sabır diliyorum. Ya Hâkim Kadirsindir kuldan gelen her zulme Her mevsime bir bahar, dert verdin bir ölüme Öksüzüme gelen dert, senle, ben, asker, sivil, Baş, göz, kulak, dil, ayak herkesi koy albüme. Nesiller kolay ve çabuk değişmiyor, kabuk tutan yara bile zaman ister. Rejimler de kolay değişmiyor çıkar güden olduğu sürece. Menderes’lerin dramı Türk tarihine yazılacak, demokrasi adına kapkara bir lekedir. Bu tümceyi şunun için yazıyorum. Toplum Demokrat Partiyi ve kurucularını bağrına bastığı halde, bazı kilit noktalarda bulunanların kişilerin, özellikle askerin, ilk defa sivillerden çıkarılan Cumhurbaşkanlığına, bu değişikliğe, demokrasiye hazır olmadıkları anlaşılmıştır.. CHP içinden dörtlü takrirle ayrılarak, ‘Demokrat Parti’yi kuran, CHP’nin aşaması sayılması gereken parti kısa sürede gelişerek, (1946) ikinci seçim dönemlerinde büyük çoğunlukla İktidar olan başlarında Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan gibi bu mümtaz kişiler ülkenin geleceğine ilk adımlarını atmışlardı. Ülkede gerçek anlamda ilk defa sanayisini başlatan, on yıl içinde her konuda kalkınma imzaları atan, bunların arasında İzmir’in Kadife Kaleye dek varyantını, İstanbul’da Vatan, Millet Caddelerini açan. Ankara’da yeni gelişmiş mahallelere yol, su, elektrik döşeyerek, Başkentin içinden akan Bent deresini kapalı kanal içine alan… Burada bir anekdot anıyı da anlatmadan geçemeyeceğim : 1957 yılında yağan yağmur, eriyen karlarla birleşerek Kayaş, Mamak tarafından gelen seller Ankara’da zararlara neden olmuş, özellikle Bent deresi mahallinde adeta bir göl oluşmuştu. Başbakanımız Adnan Menderes ve maiyetindekiler Hacı Bayram-ı Veli Camii yönünden Taşpınar Sokağının bulunduğu yere gelmişlerdi. Buradan Ankara Kalesi, Genelev Sokakları selin en çok hasar verdiği yerler görünüyordu. Bulunduğum yer Menderese çok yakındı, siyah gözlük camlarının altından gözyaşlarının aktığını görmüştüm. Bu ağıtın Ankara Kalesinin yakından görülen ihtişamı, dalgalanan büyük bayrak, kalenin alt ucunda sosyal zaruretten doğan Genelev sakinleri ve sel, onu duygusal bir gününde yakaladığını sanıyorum. Verilen idam kararları, körpe Türk demokrasisinin kin yaratan kırılma noktasıdır. Ve siyasetin, demokrasisinin boşa giden, müspet yönde gelişmesini engelleyen yegane olaydır. Bu drama, ailesinin başına gelen faciaya bunca yıl dayanmıştır. Merhum Adnan Menderes’in son oğlu Aydın Menderes’e ve tüm ailesine, tekrar Cennet ışıkları diliyorum.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Haydar Köprülüoğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |