..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Yumuþak olma ezilirsin, sert olma kýrýlýrsýn." -Victor Hugo
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Toplumcu > Necmettin Yalcinkaya




2 Þubat 2012
Töre ve Zulüm/ Bölüm 5  
töre,feodalite,kin,mahpus

Necmettin Yalcinkaya


Yol bitmek bilmiyordu bir türlü, uzadýkça uzuyordu... Ne kadar yürüdüðünü kestiremiyordu Sultan, yalnýzca ayaklarýnýn sýzladýðýný hissediyordu. Hava kararmaya baþlamýþtý, yol bitmiyor aksine uzuyordu gitgide. Gökteki yýldýzlar bir bir parýldamaya baþladý. Ay gökte asýlý bir lamba gibi aydýnlatýyordu yolunu. Hýzlandý birden, içine tarifsiz bir korku sinmiþti.


:BJJC:
Ama bu kez kararlýydý, sonucu ne olursa olsundu, mutlaka Sultan ile konuþmalýydý. Ýçine düþtüðü bu çýkmazdan onu ancak Sultan kurtarabilirdi. Erkenden kalktý, Sultanýn köyüne gitti. Köyün çýkýþýnda bir tarlaya girip uzandý, kendini gizledi. Sultanýn oradan gelip geçmesini bekleyecekti. Ýçinden bildiði tüm dualarý okuyordu.
"Tanrým" diyordu. "Ne olur Sultan bir baþýna geçsin buradan"
Sabahýn çiyi vurmuþtu baþaklara, üþüdü uzandýðý yerden kalkýp, üzerini silkeledi, toz topraktan kurtardý kendini. Birden donakaldý, gördüðü manzara karþýsýnda: Sultan kendisine doðru geliyordu. Yüreði küt diye atýyordu. Ne yapacaðýný bilemiyordu yine. Sanki her yaný tutulmuþ gibiydi, nefes alamýyordu. Sultan ve kardeþleri yanýndan geçip giderlerken,
"Uðurlar olsun" diyebildi yalnýzca belli belirsiz.
"Sað olun" dedi Sultan kýsacýk da olsa Ahmetle göz göze gelebildi. Ýlk konuþmalarýydý bu. Bu kýsacýk konuþmalarý onlar için günlerce avunabilecekleri bir aný sayýlýrdý artýk. Sultan ve Ahmet saatlerce konuþsalar, göz-göze diz-dize yine de doymayacaklardý, bunu biliyor ve hissediyorlardý. Bu sabahki ilk karþýlaþmalarýný, her gece yataklarýna uzandýklarýnda yaþayacaklardý hep.

Karþýlaþtýklarýnda artýk eskisi gibi utanýp, kýzarmýyorlardý birbirlerinden.

Tan yeri yavaþ yavaþ aðarýyordu, Sultan elinde týrpaný, sýrtýnda buðday torbasýyla tarlasýnýn yolunu tutmuþtu. Dudaðýnda yanýk bir sevda türküsü... Yürürken aklýnda hep Ahmet vardý. Dalmýþtý, aklýnda yüzlerce soru vardý, yanýt arayan...
Sultan, arkasýndan kendine hýzla yaklaþýp, sýrtýndaki buðday torbasýný alan Ahmet"i duymadý bile. Sendeledi ama düþmedi yere. Sýrtýndaki yükü hafiflemiþti yalnýzca. Ahmet"i karþýsýnda görünce, sevincinden gözlerinin içi güldü. Hafiften naza vurdu kendini.
"Aðýr deðil ki... Taþýyabilirim." dediyse de Ahmet oralý bile olmadý, vermedi buðday çuvalýný ona. Torbayý çekiþtirirlerken, Ahmet"in ellerinin sýcaklýðýný fark etti. Ýçi ýsýnýverdi birden, bir hoþ oldu. Ýçinden geçenleri söyleyemedi Ahmet"e, utandý. "Elimi tut ve hiç býrakma " diye geçirdi içinden.
Bir süre konuþmadan öylece durdular. Konuþmayý Sultan bozdu. "Feride nasýl?" diye sordu.
"Bilmem, düðünden sonra Ferideyi görmedim"
"Feride benim en yakýn arkadaþýmdýr. Onu çok özlüyorum." Aniden, ''Evlilik güzel bir þey midir?" diye sordu.
Ahmet þaþaladý, sustu. "Ýyi bir þeydir her hal" dedi. "Yoksam bu kadar insan niye evlensin hem"
Ýkisi de gülmeye baþladý. Gülerlerken göz göze geldiler, utandýlar. Sultan gözlerini usulca kaçýrýverdi Ahmet"ten.

Zaman buldukça bir araya geldiler. Konuþtular uzun uzun. Birbirlerini görseler ya da görmeseler fark etmeyecekti artýk bundan sonra. Bütün zamanlarýnda aþk vardý, sevgi vardý, özlem vardý... Gözleri baþka bir þey görmüyor gibiydi. Ne Ahmet Sultansýz edebilirdi, ne de Sultan Ahmetsiz… Bunun tersini düþünmek acý verebilirdi onlara yalnýzca. Ama mutluluk bir yaz yaðmuru gibi kýsa sürebilirdi. Bilinemezdi.

Bir akþamüzeriydi Ahmet eve vardýðýnda, evde emmisi ve aile büyüklerini bir arada gördü. Onlarýn ellerini tek tek öptükten sonra sofraya oturdu. Yemekten sonra izin istedi, kalkýp odasýna geçti, sedire uzandý Sultaný düþünmeye baþlamýþtý ki, annesinin sesiyle kendine geldi.
"Oðlum buraya gel. Sana diyeceklerimizler var."
"Geliyorum ana."

Aile büyüklerinin oturduðu salona geçti, saygýyla yer minderine baðdaþ kurup oturdu. Söze ilk baþlayan anasý Cemile olmuþtu. "Bak Ahmedim," diyordu. "Babaný kim vurup öldürdü bilyon de mi?"
"He ana biliyom."
"Törelerimize göre babanýn kanýnýn yerde kalmamasý lazým geldiðini de bilyon de mi?"
"He onu da bili yom ana."
Söze emmisi karýþtý."Bak oðlum." dedi."O senin babansa, benim de kardeþim... Hepimiz çok severdik babaný. Yiðit bir adamdý. Sen de bu yiðit adamýn yiðit oðlusun, unutma bunu! Ýntikamýný almak sana düþer. Almazsan eðer, baban yattýðý yerden rahat uyuyamaz, kemikleri sýzlar mezarýnda."
Bez parçasýna özenle sarýlý silahý çýkardý belinden, uzattý Ahmet"e. Silaha kötü bir yabancý gözüyle baktý Ahmet. Bu silah mereti önce babasýný kara topraða götürmüþtü, þimdi de kendisini mahpus damýna götürecekti. Sessizliði bozan ilk Ahmet oldu.
"Ana, emmi " dedi soðuk bir ses tonuyla. "Beni iyi dinleyin!"
Odadakiler þaþkýndý, þaþýrdýlar. Ahmetten böylesi bir tepki beklemiyorlardý çünkü. Anasý, "De bakalým" dedi kýzarak. "Ne diyeceksen deyiver gayri"

Ahmet heyecanlý, biraz da titrek bir sesle, "Ana size kurban olayým, beni yanlýþ anlamayýn." dedi. "Babamýn vurulmasýna elbette caným yanar, içim yanar alev alev... Ama babamý vuran cezasýný yýllarca mahpus damýnda çekti. Öldü öldü dirildi. Þimdiyse yatalak birisi olmuþ, eli iþ tutmaz olmuþ. Bu haliyle fazlaca yaþamaz ölür zaten o. Sen bunlarý bilmiyon mu ana? Kurbanýn olum. Bunlarý bana anlatan sen deðil miydin? Bilyon da ne diye susuyon? Diyelim ki çektim vurdum ben. Sonrasý belli deðil mi? O topraða girecek, ben de mahpus damýna çürümeye... Sonra onlardan biri babalarýnýn intikamýný almayacak mý sanýyon? Ayný acýyý biz tatmayacak mýyýz sanki? Yüreðimiz yanmayacak mý? Yanacak elbet."
Anasý oturduðu yerden kalkarak, üzerine yürüdü Ahmet"in, kükredi adeta.
"Tühhh." dedi hayýflanarak. "Ak sütüm haram olsun sana! Babanýn kaný yerde kalsýn istiyon ha! Köy meydanýna nasýl çýkacan peki? Hangi yüzle bakacan köylülerin yüzüne? Bakamayacan de mi?"
"Bana ne sanki köylüden, olan olmuþ bir kere, çare deðil..." Yarý aðlamaklý bir sesle Ahmet. "Kurban olayým ana, iyice düþün bir. Bu adamýn ölmesi neyi deðiþtirecek? Sanki babamý geri mi getirecek?"
Emmisi gene söze karýþtý.
"Sus!" diye baðýrdý. "Korkak herif! Sen yapmayacaksan, bir baþkasý nasýlsa çýkar yapar. Bu sülalenin soyu tükenmedi daha. Sen var git kýçýna bir þalvar tak, köy meydanýnda öylece dolaþ. Bundan gayri erkek içine çýkamayacan nasýlsa."

Ahmet ne dese, duymuyorlar, týnlamýyorlardý onu. Onlarýn belleklerinde kemikleþmiþ bir inanç vardý, bu öylesi bir inançtý ki, uðruna ölünür topraða; oradan da mahpusa girilirdi. Adý töreydi bu inancýn. Karþý konulamaz bir güçtü bu. Aðlamak geliyordu içinden Ahmet"in. Ama yapamadý, yapamazdý. Yoksa kendisine yakýþtýrdýklarý bu kadýn sýfatýný, kabullenmiþ olacaktý. Sustu, acýsýný içine gömerek. Odasýna bir geçebilse, orada devam edebilirdi aðlamasýna...

Ahmet"e bir þey anlatamayacaklarýný hisseden ev halký çaresizce daðýldý. Planlarýný bir baþka güne ertelediler.

Ahmet yataðýna uzanmýþ, gözlerini tavana dikmiþ, düþünüyordu. Çok mu gerekliydi sanki, bu intikamýn alýnmasý. Babasýný vuran Meme emmi, çoktan ihtiyarlaþmýþtý. O ölsün gitsin bir þey fark etmezdi. Ya geride kalanlar? Onlarýn suçu neydi? Babasý öldüðünde ne acýlar çekmiþti. Kendi çektiklerini ne tez unutmuþtu anasý, anlayamýyordu bir türlü...Kendi çektikleri acýlarý, bir baþkasýna çektirip, bundan zevk mi alacaklardý yoksa...Bilemiyordu… Bilmek de istemiyordu caný.

Sultan babasý hakkýnda kararlaþtýrýlan "Ölüm Fermanýndan habersizce köyüne dönüyordu. Biricik arkadaþý Feride muradýna ermiþ, bir erkek çocuk getirmiþti dünyaya. Onu görmemek olur muydu hiç? Ferideyi ziyaret etmesi Sultan"ý hem mutlu etmiþ, hem de mutsuzluða itmiþti. Kafasý daðýlmýþ, aklý karmakarýþýktý. Oysa mutlu olmalýydý. Feride"nin anlattýklarý onu altüst etmiþti. Nasýl olabilirdi, böyle bir þey! En sevdiði Ahmet, babasýnýn öldürdüðü Husonun oðlu çýkmýþtý. Bir baþkasý söylese inanmazdý, ama söyleyen biricik arkadaþý Ferideydi. Ona inanamazlýk edemezdi. Ahmette biliyor muydu acaba Sultanýn Meme emminin kýzý olduðunu? Bilse vazgeçer miydi Sultandan? "Çýk git hayatýmdan der miydi?" Bilemiyordu. Bilmek de istemiyordu.

Yol bitmek bilmiyordu bir türlü, uzadýkça uzuyordu... Ne kadar yürüdüðünü kestiremiyordu Sultan, yalnýzca ayaklarýnýn sýzladýðýný hissediyordu. Hava kararmaya baþlamýþtý, yol bitmiyor aksine uzuyordu gitgide. Gökteki yýldýzlar bir bir parýldamaya baþladý. Ay gökte asýlý bir lamba gibi aydýnlatýyordu yolunu. Hýzlandý birden, içine tarifsiz bir korku sinmiþti.

devam edecek...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn toplumcu kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yeni Bir Gün, Yeni Bir Umuttu Onun Ýçin…
Mendil Sen Kokuyordu
Orada
Töre ve Zulüm/ Bölüm 4
Töre ve Zulüm/ Bölüm 3
Töre ve Zulüm/ Bölüm 2
Töre ve Zulüm/ Bölüm 7
Töre ve Zulüm/ Bölüm 6
Töre ve Zulüm/ Bölüm 1
Bilinmeze Doðru

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Zehra
Kýsa Bot
Toprak Kokusu
Sahile Vuran Kelebek
Kömür Gözler
Balik ve Melisa
Anamdan Ýnciler/ Anamýn Entarisi
Bir Gün Mutlaka!
Böcek
Anamdan Ýnciler/ Topal Fayansçý

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Bir Yaným Eksik Kalýr [Þiir]
Alýp Getirmeli Seni Bana [Þiir]
Göðü Kucaklamak [Þiir]
Ýnadým Ýnad Ýþte... [Þiir]
Susturamam [Þiir]
Sana Koþarken [Þiir]
Yapayalnýz Bir Baþýma [Þiir]
Resmine Baktýkça [Þiir]
Bu Gece... [Þiir]
Sýrasý Mýydý? [Þiir]


Necmettin Yalcinkaya kimdir?

1960Sarýkamýþ doðumlu. 1977-78 Ýzmir Namýk Kemal Lisesi Edebiyat mezunu. Ozan Yayýncýlýktan 12 Eylül’de Çok Güldük Netekim! Mendil Sen Kokuyordu ve Stres Bileziði ve On Çocuktuk Aný/Öykü. Çeþitli dergi ve sitelerde öykü, þiir yazarlýðý. Ayrýca Edebiyatbahcesi. net sitesinin kurucu emekçisiyim. Yürüyüþ, sinema, tiyatro ve olta balýkçýlýðý hobilerim var. Yazmayý ve okumayý seviyorum.

Etkilendiði Yazarlar:
Tolstoy,Ahmed Arif, Nazim hikmet, Cengiz aymatov,


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Necmettin Yalcinkaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.