Hala çevrende bulabileceğin güzellikleri bir düşün ve mutlu ol. -Anne Frank |
|
||||||||||
|
Bir soruyla başladı .. “sen gerçekten sen misin..?” benim tabi dedi adam, bu ne biçim soru bu ne biçim kadın. Susamış gibi konuştular günlerce… nefes alır gibi.. sanki iki kelime eksik kalsa, sadece basit bir “iyi geceler” mesela, dünya üzerlerine kapanacakmış gibi konuştular.. iki ruh öyle dolandı ki birbirine, kadın erkek oldu, erkek kadın.. bazen beraber kadın, bazen beraber erkek… ama hep, ne yaparlarsa yapsınlar, kadın biliyordu farklı olduklarını… hep yarım kalacaklardı, kadın geç gelmişti belki, ya da erkek erken vazgeçmişti ondan, daha onu tanımadan, daha çocukluğunda vazgeçmişti. Kadının içinde büyüyordu adam.. ve bir akşam, adam sevdiğinden bahsetti.. ruhunun yarısı kanıyordu kadının, oluk oluk kanıyordu, ağlayamıyordu bile.. yine de dinledi.. ona sarılışını.. onu sevişini.. “ben gibi seviyor bu adam.. bu adam ben… ben de o.. ne varmış,sevsin başkasını.. bir kalbe iki aşk sığmaz mı.. belki umamam buluşmayı, sarılsa yeter.. ben kendimce severim, o bence sever beni.. ve ikimiz birden.. o erkeği de severiz.. ruhumun yarısı seviyorsa diğer yarısı katlanamaz mı..” ve kadın sığdırmaya çalıştı kalplerinin orta yerine başka bir sevdayı.. yine de seslenemedi “ben burada boğuluyorum! Sen ona baktığında kayboluyorum bu dünyadan.. bana bakana kadar doğamıyorum..” Gecelerini düşündü kadın.. sabahlara kadar başında beklediği.. birbirlerine dokunamadıkları hayalinin ikisine de çektirdiği acıları.. adam hep film gibi bulurdu.. romantik dram.. kadın ve erkek.. aynı ortamda.. yanlarında sevgililer.. ama birbirlerinin gözlerinin içinde eriyerek kaybolmak yine de.. kadın çıkamadı hayallerinden erkek sevgilisini severken.. Kadın.. öyle çok … öyle sade.. öyle canından sevdi ki… seni seviyorum dedi bir gece.. ve uyumadı bir daha.. dünya da dönmedi zaten birbirine geçmiş iki ruhun yırtılmasının verdiği acıyla.. ve kadın.. fark etti ki.. o gözlerini kapamışken, görmemeye çalışırken.. adam sevgilisine “seni seviyorum” dedi kadının kulaklarıyla.. İlk defa ruhuyla sevdiği bedenden ayrılmalıydı kadın artık.. göz yüzü oldu.. Ay oldu… ve Ay bir daha asla uyumadı, ve asla dolunay olamadı.. yarısını dünya da, yarısını toprakta bıraktığı için… ve bu serzeniş.. sadece tek bir şarkıyla okunmalı.. izin verin fonda çalsın.. http://www.youtube.com/watch?v=DHGhqtR-pEQ
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © BuZ_LaLe, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |