..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Tarihten öğreniyoruz ki tarihten hiçbir şey öğrenmiyoruz. -Hegel
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Doğa ve Uzay > kemal düz




11 Ekim 2014
Yaylanın Şu İmar Meselesi ve Ötesi  
kemal düz
aybastılı olup da yetkili yetkisiz pek çok kişiden bu ve benzeri cümleleri duymak mümkün. bugün perşembe yaylasında tam bir belirsizlik, tam bir karışıklık var. alt yapı yok. kaçak yapılaşma var. kimi yapılara göz yumma var, bazılarına yıkım. böyle nereye kadar sürecek bu kaos.


:ADCF:
YAYLANIN ŞU İMAR MESELESİ VE ÖTESİ

Kemal Düz



Dillerden düşmeyen, sık sık duyduğumuz bir söz var: " Yaylanın imar projesi hazırlandı, onay için gönderildi, gelecek." Aybastılı olup da yetkili yetkisiz pek çok kişiden bu ve benzeri cümleleri duymak mümkün. Bugün Perşembe Yaylasında tam bir belirsizlik, tam bir karışıklık var. Alt yapı yok. Kaçak yapılaşma var. Kimi yapılara göz yumma var, bazılarına yıkım. Böyle nereye kadar sürecek bu kaos. Süren bu belirsizlik, kimlerin işine yarıyor.
Kirlenen derelere ait birşey sorulsa, imar planı bahanesine sığınılıyor, şimdilik yapacak birşey yok deniyor, tuvalet sorunu deseniz, yine önünüze imar meselesini çıkarıyorlar. Yaylayla ilgili her sorunun anahtarı temeli imar meselesine bağlanmış. Ancak bazı problemler var ki, imar olmadan, çözülmeden de sorunlar çözülebilir. Ancak bunlarda çözülmeden bekletiliyor. Yaylada organik br pazar yeri de mi imar planına bağlı. Yaylada gelen konukların kalacağı uygun bir otel yok. Aybastı ile Yayla arasında Belediye tarafından hizmete sunulan bir ulaşım aracı yok. Perşembe Yaylasına gitmek isteyen bir kişi özel aracı yoksa, saatlerce arabanın içinde bekleyebilir. Yaylada nüfusun arttığı günlerde gezici bir sağlık ünitesi hizmete sunulabilir, o da yok. Emniyet ve asayiş hizmetleri son derece zayıf. Yaşlı insanlar akşamları evlerinin kapısını sıkı sıkı kapatıyor. hatta bahçer kapılarını bile kilitliyorlar. Yayla turizm cennet olmaya aday bir yer, yabancı turist yok denecek kadar az geliyor. Buraya hzmet gelse, reklamı tanıtımı yapılsa, turizm şirketleriyle görüşülür, buraya turistlerin gelmesi sağlanabilir. Tarım yıllar önce bitirildi. Hayvancılık ise büyük teşviklere rağmen istenilen düzeyin çok altında. Bütün bunlar ne gibi bir sonuç yaratmış: Yaylada genç nüfus yok denecek kadar az. Hem gençler niye gelsin buraya ki, genç ve üretici olmayan bir yerde nasıl gelişme sağlanabilir ki. Bu topraklar iyi değerlendirilir iyi hizmet üretilirse ülkemizin gözbebeği olur. Bundan en iyi faydayı burada yaşayan insanlar ve yöre insanı sağlar. Aşağı yukarı her yıl bazen kısa süreli, bazen uzun süreli olmak üzere Perşembe Yaylasına geliyorum, burada yaşıyorum. Burası benim memleketim; derdiyle sevinciyle hemhal olmuşum.Gözlemim şu; Perşembe Yaylasının canlılığı ekonomisi geri gidiyor, zayıflıyor. İlerleme yok, gelişme yok. Festival zamanında bir haftalık canlılık yetmiyor. Burada; yaz kış, güz bahar her mevsim etkinllik yapılmalı. Buraya insanlar gelsin, tanısın bu güzellikleri yaşasın. Buralar canlansın, zenginleşsin..



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İskenderun'da Kitapçı Olmak
Yunus Peygamber Sütunu
Bir Yeşilçam Emekçisi: Cem Erman
Şeyh Sait İsyanı: İrticai ve Bölücü Bir Ayaklanma
Diriller Yoksa Driller mi?
İskenderun'da Sosyal Aktiviteler
Cem Erman Ayhan Işık'ı Anlatıyor
Küçük Prens Aramızda
Bayır Bucak Türkleri
Perşembe Yaylası'nda Günlük Yaşam ve Oba Kültürü

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Nevruz Uğur [Şiir]
Aybastılı Şair İzzet Haznedar [Şiir]
Münzevi Bir Osmanlı [Şiir]
Çukurova'nın İki Yiğit Sesi: [Şiir]
[Şiir]
Şiirin Hatayı [Şiir]
Düşüyorum Tut Elimden - Selma Sayar [Öykü]
Bir Öykücümüzden Bir Öykümüz Var [Öykü]
Aybastılı Bir Feylesof: Refik Güley [Roman]
Anılarda İskenderun: Cem Erman ve Hikayet-i Zeki Müren [Deneme]


kemal düz kimdir?

edebiyat sanat, tarih, kültür ve folklora karşı ilgim var. yerel bir gazetede kültür sanat yazıları yazıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
engin geçtan, edip cansever, tevfik fikret v.b.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © kemal düz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.