..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sevgi dünyadaki yaşam ırmağıdır. -Henry Ward Beecher
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Kent > erdal divriklioğlu




16 Kasım 2014
Radyo  
erdal divriklioğlu
Bir gün "Ben sizce güzel miyim ?" diyen bir kadın sesi ile de karşılaştım. Görmüyorum ki seni... Nereden bileyim dedim. "Sesimi dinle benim" dedi sonrasında kapattı telefonu. Dinledim.Güzelsin diyecektim halbuki.Dememe fırsat kalmadan kapattı.


:AGFA:
Sanırım bu uykusuzluğu Radyo gecelerinden öğrendim ben.Dostlarım,sesim tüm şehir'i kucaklardı.Belki de ben öyle sanırdım.Sesim her hayata karışırdı.Nerede duracağımı,nasıl konuşacağımı bilirdim.Siz dinlerdiniz.
Nasıl bir adam derdiniz?
Kara kaşlı mı? Siyah gözlümü uzun boylumu.Kafanızda sesimden beliren bir yankı dolaşırdı.Sesim benim... Sesimi hatırlıyor muyum ben ?. Şanslıydım,Henüz o zamanlar çok gençtim.24 yaşında herhangi bir hazırlığım da yoktu. Spontane ve anlıktı her şey.Çoğu zaman en tepelerde yaşayan adama "Şanslısın derdim,Şanslısın ki Allah'a yakınsın.En ücra köşelerde sesim duyulurdu.Yalnızların ve kimsesizlerin içine girerdim.Ben onlar olurdum,onlar da ben.Bir kaç yüz kişi için onlar müdahimlerimdi yatmadan önce bir alışkanlık.Gecenin kapanış şarkısını dinlemeden uyumazlardı.
Bazen hayal ederdim onları.Yaşlı bir kadını,hasta yatağında hastane de yatan bir amcayı.Bir müzisyeni,bir hayat kadınını,taksiciyi,polisi,fabrikada çalışan bir işçiyi.Onların yerine geçerdim.Orada olurdum.Ve sesimden yansıyan hepsinin hem umutları ayrıca düşleri,yorgunlukları.aşkları vs...
Kocaman bir şehir sesimin avuçlarına toplanırdı sanki.Birlikte saçılırdık uzaya.Uzaydan kainata.Seslerimizin uzakta bir yerlerde kaydolduğunu düşünürdüm.
Ne çok ses vardı bu hayatta seslerin ardına gizlenen ne çok gölge.
Sesim benim,sesimi hatırlıyor muyum ben?
Ya siz değerli dinleyiciler siz hatırlıyor musunuz?
Mesela "Ti-re alt çizgi nedir sizce?"
Bir yere gönderilebilecek bir e-postanın orta kısmımı.
Kızdığınız zaman sesinizi hatırlıyor musunuz?
Ya da sevgilinize "Aşkım derken ki sesinizi"
Çoğu zaman sesinizi değiştiriyorsunuz biliyorum.
Hadi saklamayın bunu.
Şimdi size sesinin arkasına gizlenen bir gölgeden bahsedeceğim.
Uzunca zamandan beri beni dinleyen bir dosttan.
Siz kendinizi seslendirir misiniz? mesela
Kendinize dublaj yaptığınız zamanlar oldu mu?
Birileri sizin adınıza konuştu mu?
Çoğunlukla buna kızarsınız biliyorum.Hatta "Benim adıma konuşma!" dersiniz.
Oysa ki adınıza çok konuşan olmuştur.İşten atılmanızı sağlayan gammazcılar sizin adınıza patronunuza çok konuşmuşlardır.Ya da arkanızdan çok konuşmuşlardır.
Bu sesler yabancı değil hiç birinize.
Birinin sizi seslendirmesi sinirinizi bozar.Sesinizi çalmışlardır sanki.Sesinizle birlikte tüm hayatınız da ellerinden avuçlarınızdan kayabilir.
Sizin sesiniz olmasa da kaderinizin her şeyinizin birileri tarafından size dublaj yapılarak yok olabileceğini çok iyi bilirsiniz.
Sesiniz hiç bir şeye yetmez o vakit.
Ben bu radyoda çoğu şeye şahit oldum.Birbirlerine evlenme teklik edenler mi dersiniz.İntihar etmeyi düşünenler,sevgilisinden ayrılanlar,Ne zaman emekli olurum acaba diyenler.Hatta sadece küfür etmek isteyenler bile vardı.Kimi zaman sadece bir nefes duyardım telefonun öteki ucunda.Her şehir'in sapığı da boldur.Ses yerine bol bol nefes verir sizlere.Beylerin tercihi çoğu zaman futbol ve spor konuşmak,bayanların ise;erkekler'den bol bol şikayet oldu.
Bir gün "Ben sizce güzel miyim ?" diyen bir kadın sesi ile de karşılaştım.
Görmüyorum ki seni...
Nereden bileyim dedim.
"Sesimi dinle benim" dedi sonrasında kapattı telefonu.
Dinledim.Güzelsin diyecektim halbuki.Dememe fırsat kalmadan kapattı.
Ses ruhun kainata yükseliş hali.
Görmesen de hissedersin.Nasıldır,ne haldedir.Neler hisseder diye karşındakini.
Çoğu zaman ön seslerle geldiniz karşıma,kazıdıkça başka sesler çıkmaya başladı sizde.Şen şakrak bir kadının nasıl ağlamaklı bir sese büründüğünü işittim.
Ya da egosu şişkin ukala bir sesin ne kadar yalnız olduğunu işittik beraber.
Gerçek sesler bazen kendi sahte seslerinin gölgelerine gizlenirler.Ön ses her zaman tüneyen, külleyen yalan bir gösteridir bizlere.
Bir çok insanla konuşuyorsanız,bunu daha iyi anlarsınız.
Yazılar hiç bir zaman gerçek bir sesinde yerini tutamaz.
Bu yüzden hep bir sese,sesini duymaya ihtiyacımız olur.
Sesim benim.Sesi mi hatırlıyor muyum ben?.
Sevdiğiniz ve ölen kişilerin sesini hatırlıyor musunuz hiç?
Ben çoğu zaman abimin sesi nasıldı hatırlamaya çalışıyorum.
Bazen kulaklarıma düşüyor yankısı.
Sonra uzaklaşıyor.
Nereye gidiyor acaba?
Kim alıyor o sesi benden.
Başka bir ses oluyor mu başka bir bedende.
Yoksa kendine münhasır mı her ses?
Kainat büyük bir patlamayla yaratıldıysa patlama da bir sesti.
Kocaman büyük bir ses.
Ya yüce Yaradanın sesi.İşitiyor musunuz?
Kim bilir hangi annenin karnından doğup hayata merhaba diyor o ses.
Ya da dipten gelen korkunç bir sarsıntının sesi mi acaba.
Hiç bir sesin sahibi yok gibi.
İşitmediğiniz ya da fark edeceğiniz tek gerçek sessizlik.
İşte o bir bitiştir. Ve Allah'ın sesi.
Sessizlik çünkü tüm sesleri yutar.
Ve siz o sessizlikte huzur duyarsınız.
Vaktiyle yaşlı bir adam konuk oldu geceme.
Önce uzun zamandan beri beni dinlediğini söyledi.
Evladım dedi "Şimdi senden bir isteğim var."
Ben birini seslendireceğim onun adına.
Kalem ve kağıt vermişler eline eşinin.
Beyaz kocaman bir A4 kağıdı.
Kısa bir zaman önce boğaz kanserine yakalanmış.
Yaklaşık 60 yıllık bir evlilik.
Üzüldüm.Konuşamadım o an.
Ses versem,yetmedi!
Ve yazmaya başladı.Benan hanım.
Parmakla gösterilecek kadar güzelmiş.
Yazdı.
Eşi seslendirdi bana.
"Adım Benan..."
"Evladım evime odama neşe getirdin.Eşimle bizi kâh neşelendirdin,kâh hüzünlendirdin."
"Sana teşekkür ederim,benim sesim oldun çoğu zaman."
Bir şey diyemedim.
Benan hanım kağıda yazdı.Eşi seslendirdi.
Sustum.
İşte böyle dostlar,
"Kapanış şarkısı da sizden olsun.."

.Eleştiriler & Yorumlar

:: tebrikler.
Gönderen: Nermin Güday Kaçar / , Türkiye
17 Kasım 2014
Radyo, çocukluğumda beni dış dünyaya bağlayan tek teknolojik aygıttı belki de. Arkası yarınları dinlemek için erken kalkar ve kulağımı dayardım radyoya. Sonra büyüdük. Büyürken çoğu şey de değişti.Tv çıktı, bilgisayar çıktı. Radyoyu maalesef unuttuk. Duygularımıza ses veren insanları da tabii ki. Yazınızıduygulanarakokudumve çok beğendim.Tebriklerimle...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın kent kümesinde bulunan diğer yazıları...
Tek Kuruşluk Hikayeler 5 "Kahveden Öncesi... ""
Tek Kuruşluk Hikayeler (2)

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Tek Kuruşluk Hikayeler 3 "Kahve"
Tek Kuruşluk Hikayeler "Öyküler İsyanda! ""
Ama Dünyanın En Güzel Gülen Kadınını Seviyorum.
Adım "Sekhmet" 6
Adım "Sekhmet" 7
Adım "Sekhmet... "" 3 (+18)
Ne Zaman Başlayayım Buna?
Adım "Sekhmet... "" 5
Adım "Sekhmet... ""
Adım "Sekhmet... "" 4

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Humanarşist 2 [Şiir]
Kakavanlar [Şiir]
Madenci [Şiir]
Gözyüzü [Şiir]
Humanarşist [Şiir]
Takipdeydik. [Şiir]
Ben Senim,sen Aşk... [Şiir]
Mülteci [Şiir]
Yetmez! [Şiir]
Çelik Devrimi [Şiir]


erdal divriklioğlu kimdir?

Yazdıklarım ve yazacaklarıma dair. . .

Etkilendiği Yazarlar:
En iyi etkinliğim yazmaya kaçışlarım...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © erdal divriklioğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.