belki yine bir gün
dilin sürçer
bana ödünç bir heyecan
belki bana yine "can" verirsin
belki yine bulut fazla gelir içine
yağdırmak istersin
en kıraç halimle gelirim kapına
ağlarsın toprağımda doya doya
belki yine bir gün
özlediğin oyuncağınla
oynamak istersin
hiç değişmemiş olurum
tek ayaklı
kurşun asker misali
nöbetine dururum
belki yine...
belki bir gün...
flu bir sağanakta üşürsün
sığınacak kuytu bir limanın
dumanı tüter burnunda
azgın denizleri gözlerimde dindiririm
ben senin
deniz fenerinim
belki...
ne bileyim...
bir öksüz lale olur yüreğin
korkarsın yalancı baharlardan
yalancı değilim
yemin ederim!
Aç korkmadan içimde tomurcuklarını!
kapında uyuyan zaman
belki uyuya kalır
belki kanar yaralı kuşun
adımı unutmuşsundur belki
Aşkım! dersin, geçersin
yalnızlığından
soyunursun belki dalgınlıkla
bana gelir ayakların
dosdoğru telaşsızca
şaşırırsın
aralıktır kapım
iki mısralık
girmeden dönersen
aşkolsun!