..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Yumuþak olma ezilirsin, sert olma kýrýlýrsýn." -Victor Hugo
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Günlük Olaylar > Vildan Sevil




6 Nisan 2017
Birgün Ben, Belki Bir Sýðýrcýk Kolonisinin Ýçinde, Belki Yýldýzlarla Birlikte Göklerde…  
Sesiniz gökyüzünü inletecek, kulaklarým týkanacak, gözyaþlarým yaðacak üstünüze.

Vildan Sevil


Ak kanatlý, kara kanatlý, büyüklü küçüklü tüm kuþlar… Sýðýrcýklar, kartallar, kýrlangýçlar, naif serçeler, gözüpek kargalar, yaban kazlarý, turnalar, gururlu flamingolar, tepelikli ispinozlar, sakalar, þarkýcý bülbüller, çalýkuþlarý, atmacalar, doðanlar, baykuþlar, yarasalar, karatavuklar, ötleðenler, þýmarýk sinekkapanlar, toygarlar... Tanýdýk tanýmadýk nice kuþ sürüsü, ürktü, kaçýþýyor... Göz pýnarlarým bir çaðlayan. Akýyor... Akýyor... Akýyor...


:BJGE:
Birgün Ben, Belki bir Sýðýrcýk Kolonisinin Ýçinde, Belki Yýldýzlarla Birlikte Göklerde…

Birgün, ben, belki bir sýðýrcýk kolonisinin içinde, belki yýldýzlarla birlikte, göklerde sayýsýz resimler çizerek özgürce , delice ya da aheste aheste uçacaðým, siz beni görmeyeceksiniz. Ben sizi seyredeceðim maviliklerin, top top, dalga dalga, kývrým kývrým, lüle lüle saçlý ak bulutlarýn içinden.
Sesiniz gökyüzünü inletecek, kulaklarým týkanacak, gözyaþlarým yaðacak üstünüze.

Siz beni unutmuþ olacaksýnýz. Beni uðurlarken gözyaþý dökmüþ bir avuç akraba, dost, arkadaþ bile unutmuþ olacak. Kim hatýrlar ki acý çekip “Yapmayýn, etmeyin, tehlike büyük, kapýda!” diye çýðlýklar atan, kendi halinde bir kadýný?

Kendi çocuklarýný ateþten koruma derdine düþmüþken göklerdeki anneleri, o ateþin içinde akýllarýna gelmeyecek çocuklarýmýn bile…

Ama sizin çýðlýklarýnýz gökyüzünü inletecek o zaman. Kulaklarým týkanacak, gözyaþlarým yaðacak üstünüze, bardaktan boþanýrcasýna…

KEÞKE!… KEÞKE!... KEÞKE!... KEÞKE!… KEÞKE!... KEÞKE!... KEÞKE!... KEÞKE!.......

Gözyaþlarým söndürür mü sizi saran ateþi? Bilemem.
Yoksa hep birlikte el ele verip yangýnlarý söndürmeyi öðrenmiþ olur musunuz? Bilemem.

Biliyorum, unutulmak umurumda olmayacak. “Ha gayret, ha gayret! Silip atýn artýk þu tekinsiz yazgýyý!” diye haykýracaðým size göklerden.
…………………………..

Bayramlarý yasakladýlar, kiminiz sevindiniz, kiminiz seyretttiniz.

Egemenlik bayramýnýzýn yerine “Kutlu Doðum Haftasý” dediler… “Nereden çýktý bu tarihi belirsiz hafta, nasýl hesaplanmýþ?” demeden, “Peygamber Efendimiz doðmuþ, baþ üstüne efendim kutlayalým” dediniz.

60 santimetrekarelik bez parçasý, beyinlerdeki, yüreklerdeki dini inancýn yerine konmak istendi, “Türban da türban, türbanlý bacýlarýmýz!” diye tutturdular. “Herkes kendi inancýna göre giyinmiyor mu? Ýnanç giysiye indirgenebilir mi?” diye sormadýnýz, kafa sallayýp “Ýnanç özgürlüðü” dediniz, alkýþa durdunuz.

Ýran’da, Suudi Arabistan’da ve pek çok Ýslam ülkesinde saçýnýn teli gözüken, tüm özgürlüklerinden yoksun býrakýlan kadýnýn gördüðü þiddete, yüzüne dökülen kezzaba, aldýðý ölüm cezalarýna aldýrmadýnýz, baþýnýza gelmez sandýnýz.

Baþbakan Yardýmcýsý “Kadýn iffetli olacak. Herkesin içinde kahkaha atmayacak” dedi; insanýn en güzel halini, gülüþünü yasaklamak namus korumak sayýldý. Sesiniz yükseltmediniz. Gülüp geçtiniz.

Çocuk sayýnýza, yatak odanýza, doðum biçiminize karýþýldý, g..t kýlý olmaya devam ettiniz.

Kimi yerlerde kadýn giþeleri, toplu taþýma araçlarý harem selamlýk oldu, görmezden geldiniz.

4+4+4 yasasý çýktý. Kýzlar, eðitimsiz býrkýlýp çocuk gelin olmaya itildi.
Kadýna þiddet, son yedi yýlda binde 1400 arttý.

Ateþe giden yol, kadýnýn saçýný kapatmakla açýldý. Kadýný yasaklarla kuþatarak, eve týkarak geniþletildi.

Kadýn, üretendi, doðurgandý. Doðasýndan ötürü çok güçlü sezgileri, çok güçlü koruyup kollama gücü vardý kadýnýn. Aðrýya acýya dayanýklýydý. Kadýný erkeði, insaný deðiþtirmek, bu gücü elinden almakla, kadýný teslim almakla, onu toplumsal yaþamýn dýþýna itmekle mümkündü.

Her mahalledeki okuldan en az biri imam okulu oldu, çocuklarýnýzý yollamaya devam ettiniz.

O okullarda, o din eðitimli vakýf evlerinde, Kuran Kurslarýnda, “Hocanýn dokunduðu yerde gül biter.” diyerek ýrzýna geçildi çocuklarýn. “Böyle din olmaz, olursa ben dindar olmam.” diyemediniz.

“Osmanlýca zorunlu ders olacak” dediler, “Amaçlarý ne ola?” demediniz, seçmeli ders olmasýna þükrettiniz.

“Karma eðitime son verilecek” dediler, “Eskiden de kýz okullarý, erkek okullarý vardý, olsun varsýn” dediniz. Parmak kadar çocuklarýn aklýný, dikkatini, bilime deðil, sürekli cinselliðe çektiler. Aldýrmadýnýz.

“Din eðitimi zorunlu olacak, Kur’an-ý Kerim ve Hz. Muhammet’in hayatý okullarda okutulacak” dediler, seçmeli ders olmasýna fit oldunuz, kendi anlayýþlarýna uygun din dersini, anaokullarýna kadar çaktýrmadan yavaþ yavaþ indirdiler. Cihat adý altýnda dinci militan katiller yetiþtirmeye baþladýlar. Ondan da korkmadýnýz.

Kürt’ü Türk’ü, az muhalifi çok muhalifi, hep birlikte, halký tavlamak için dizi dizi iftar çadýrý kurmakta, iftar yemekleri düzenlemekte yarýþa girdiniz. Seküler Kürt hareketi bile Demokratik Ýslam Konferansý (Sünni) düzenledi Barýþ Süreci adýna. Akýl çelen moda dindi, sürdü gitti.

Günü kurtarma amaçlý politik çýkarlarýnýz için “Nerede diðer inançlarýn özgürce giyinme, inancýný yaþama, ibadet etme özgürlüðü, nerede?” demediniz.

Sokaða dökülen gençler, yürekli insanlar gaz yedi, sopa yedi, kurþun yedi. “Çok þükür Allahýma ben uzaðým” diye duaya durdunuz.

Kâr amacýyla iþ güvenliðinden yoksun býrakýlmýþ iþyerlerinden çýkan cenazelere cenaze arabalarý yetmedi. “Ah vah!” etmekle yetindiniz.

Hukukla, yargýyla, eðitimle, güvenlik güçleriyle, topraðýnýzla, suyunuzla… Her ne varsa her þeyle oynadýlar, gerilere götürmek için, para için, kâr için, yeniden yeniden düzenlediler.

Çocuklarýmýzýn, torunlarýmýzýn geleceðini ateþe verdiler.
Ah! Hangi birini sayayým? Aklýnýzý almaz olunca “Bu da geçer” dediniz tevekkülle.

Bütün bunlar olurken, görülmemiþ bir vurgun, soygun, talan, yalan dolan yola koyuldu, menzile erdi. Firavun mezarlarýna sýðmayacak paralar birikti birilerinde. "Çalýyor ama iþ yapýyor, sadaka veriyor" dediniz. Hakkýnýzý helal ettiniz.

Þimdi eðitimden, saðlýktan, karýn doyurmaktan yoksunsunuz. Ýþsizsiniz. Ne yapsanýz suç... Ne söyleseniz suç... Baksanýz suç, bakmasanýz suç. Can mal tehlikede. Aðýzlarýnýz mühürlü, kollarýnýz ayaklarýnýz efsunlarla baðlanmýþ. Sancýlar içindesiniz.
.............................................

“Sen ne yaptýn?” diye mi soruyorsunuz bana?

Ne mi yaptým?

Yeryüzünde kalmam, canýmýn üstümde olmasý, iyi kötü geçimimi saðlamayý baþarmýþ olmak mutlu etmedi beni. Þükretmeyi öðrenemedim bir türlü. Ýhtiyacýmdan fazlasýný istemek, özenmek de aklýma gelmedi hiç.

En çok vicdanýmdan korktum, vicdanýmdan…

Nerde haksýzlýk varsa, kim eziliyorsa, sömürülüyorsa onun yanýnda olmaya, onlarla, onlar için mücadele edenlerle birlikte olmaya çalýþtým. Ben onlardan biriydim, onlar da ben'di, bizdik ama tektik ve azdýk, hep azýnlýktýk, yetmiyordu gücümüz.

Sokakta, mitingte, toplantýda, yetiþebildiðimiz her yerdeydik.
Siz seyrediyordunuz.

Haksýzlýklar çoðaldýkça çoðaldý. Ben, yaþlandýkça yaþlandým. Gücüm azalmaya baþladýðýnda, bu kez anlatarak, yazarak sesimi duyurmaya çalýþtým. Gökler beni çaðýrana kadar, gördüðümü bildiðimi, okuduðumu yaþadýðýmý anlatmaya çalýþtým.

“Baþýna gelen belalar yetmedi mi? Bu yaþta yeni belalar mý alacaksýn?” uyarýlarý da kâr etmiyordu. Oysa haklýlar mýydý? Deðer miydi, deðmez miydi? Bilmiyorum. Baþka bir seçeneði hep reddetmiþtim. Denemeden nasýl bilebilirdim ki?

Nice bilim insaný, eli kalem tutan yazar çizer, kafa patlatýp yazýyordu, konuþuyordu, anlatýyordu, mahpushanelere týkýlýyordu. Dinleyen, okuyan, okutan ise bir avuç kiþi. Dinlemekten, yayýnlamaktan, okumaktan, okutmaktan korktunuz. Ben ise “Benden günah gitti” dedim vicdanýmý rahatlattým umarsýzca… Elimden gelen o kadardý. Yoksa þimdi göklerde nasýl uçardým böyle özgürce?

Benim gibilere “Dinsiz, imansýz, Allahsýz komünist” der, YOK ETMEYE çalýþýrdýnýz. Siz, “Dini imaný, Allah’ý Kur’an”ý dilinize pelesenk edenlerdiniz. Ama yoksul ve cahil insanlarý kandýrýp, kör edip, ardýnýza katýp dünya nimetlerinden hakkýnýza düþenden çok çok fazlasýný almaktan hiç kaçýnmazdýnýz. Onun için biz hep azýnlýktaydýk. Azýnlýktaydýk da bitmezdik, tükenmezdik bir türlü. Özgürlüðü, adaleti, eþitliði özleyen baþkalarý yetiþirdi ardýmýzdan.

Bizim cehennemimizde öksüz yetim hakký yiyenler, insanlarý ezenler, horlayanlar yanýyordu. Vicdanýmýz cennetimizdi, ona uymayan eylemlerimiz, düþüncelerimiz ise cehennemimiz. Cennet de cehennem de bizdik, bizdeydi, kendimizdik. Öyleydi inancýmýz.

Hak hukuk dinlemeyen gözü dönmüþlerle birlikte yürümenin azabýndan korktum ben yalnýzca.

Çok korktum…
……………………………..

KEÞKE!… KEÞKE!... KEÞKE!... KEÞKE!… KEÞKE!... KEÞKE!... KEÞKE!... KEÞKE!.......

Þimdi sizi dinliyorum, görüyorum.

Çýðlýklarýnýz inletiyor gökleri, denizleri, daðlarý, ovalarý...

Kýrmýzýya dönmüþ nehirleriniz.

Kapkara dumanlar yükseliyor.

Ak kanatlý, kara kanatlý, büyüklü küçüklü tüm kuþlar… Sýðýrcýklar, kartallar, kýrlangýçlar, naif serçeler, gözüpek kargalar, yaban kazlarý, turnalar, gururlu flamingolar, tepelikli ispinozlar, sakalar, þarkýcý bülbüller, çalýkuþlarý, atmacalar, doðanlar, baykuþlar, yarasalar, karatavuklar, ötleðenler, þýmarýk sinekkapanlar, toygarlar... Tanýdýk tanýmadýk nice kuþ sürüsü, ürktü, kaçýþýyor...

Göz pýnarlarým bir çaðlayan.

Akýyor... Akýyor... Akýyor...

Yangýný söndürmeye çalýþýyorum.

Yeþil yok aþaðýda... Aðaç yok... Orman yok...

Dümdüz gri, füme renkli, tepelerinde metaller yükselen çatýlar, kýrmýzý kiremitler aþaðýya çekmiyor gözyaþlarýmý... Ah çekmiyor, çekmiyor... Yeryüzü yeþilin ardýndan da aðýda durmuþ.

Gözyaþlarým içime akýyor, içime...

Boðuluyorum...

(NOT: 2014 tarihli bu yazý, Anayasa Referandumu’nda evet, #HAYIR, boykot seçenekleri için güncellenerek yayýna alýnmýþtýr.)

21.12. 2014
Vildan Sevil





Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn günlük olaylar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Referandum Gününden Hoþ Sedalar
30 Mart 1972 Kýzýldere Katliamý (Dev, Baþ Ýstiyor/ G. Akýn)
Sultanahmet"ten Femen Geçti Amma!.. Biz Ne Anladýk Bu Ýþten?
18 Mart 1915. Çanakkale O Gün Geçilmedi. Ya Bugün?
Tahir Elçi ve Kendi Masumumuz, Kendi Mazlumumuz
Twetter’dan Esinlenerek 32 Kýsým Tekmili Birden Sorular
Almanya, Hollanda, Türkiye Gerginliði ve Ah Þu Benim Þeytan
Ah Sevgilim, Aþkým Benim! 14 Þubat’ta Nerelere Gidelim?
Ýçeri Alýnan Gazeteci Sayýsý Altmýþ Olmuþ = Ben Bu Filmi Çok Gördüm
Yazarýn, Kitabýn Çilesi ve Okurun Çýðlýðý

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
N. Ç!.. N. Ç!.. N. Ç"ler!.. Hepimiz Tecavüzcüyüz!..
Geçmiþin Ýzdüþümünde Bir Kýsýr Döngü
Ýzedebiyat Üyelerine Açýk Mektup: Koþun, Face Dayatmasýna Karþý Durun!..
Erkek Egemen Toplumdan Erkek Dininin Egemen Olduðu Topluma
Ýzedebiyat Yönetimine ve Üyelerine Açýk Mektup
Cumhuriyetin Rövanþý Ya da Þeriata Doðru Adým Adým Mý?..
Teslis Sendromu >> Ücretsiz E - Kitap: Hulki Can Duru
Savcý Mehmet Kiraz, Þafak, Bahtiyar, Elif… ve Dün, Bugün, Yarýn…
Elsa"nýn Gözleri, Yeni Bir Çeviriyle Þiir Dünyamýzda = Hulki Can Duru: Fransýzca Aslýndan Elsa"nýn Gözleri
Kadýn Sorunlarý, Piyasa ve Üreme Organlarýmýz/ (8 Mart Yazýlarý - IV)

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Duruþma [Þiir]
Dedem Düþlerime Giriyor [Öykü]
Çocuklarýn Çýðlýðýndan Göklerin Týlsýmýna [Öykü]
Dolunayda Uyku Tutmaz [Öykü]
Ýlk Sosyalist Muhtar Fevzi Aðabey [Öykü]
Oy Madimak, Madimak!.. Sen Artýk Türkülerle Deðil, Ateþlerle Anýlmaktasýn [Öykü]
Düþselin Gerçeðinde, Gerçeðin Düþselliðinde [Öykü]
Ben Ölürken [Öykü]
Gece, Mehtap, Selene, Apollon ve Ben [Öykü]
Aþk"a Geldin, Hoþ Geldin!.. [Öykü]


Vildan Sevil kimdir?

Koþuþturmaktan yoruldu. Altmýþýndan sonra, çok yabancýsý olduðu teknolojiyle, sanal ortamda kalem oynatmaya kalktý. Ýletiþim kurmak, duygu, düþünce, birikim paylaþmak, genç kuþaklardan yeni þeyler öðrenmek istedi. Yazarlýk deneyimine burada adým attý. Ýþte böyle sýnýr tanýmaz bir "dinazor ". . . Baþarýr mý acaba ?

Etkilendiði Yazarlar:
Marx, Engels, Freud, Nietzsche, Adorno, Horkheimer, Foucault, Antik Grek, Rus , Fransýz yazýný, Amado, Marquez, Llosa, Asturias, Lübnanlý Amin Maalouf...Elbette Nazým, Aragon, Neruda ve nice ozan/þair...


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Vildan Sevil, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.