..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sevgi sabırlı ve yürektendir, sevgi kıskanç ve övüngen değildir. -İncil
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Türkiye > Alp Şahin




12 Eylül 2018
Cumhuriyetcilik, Huzun Biraz da Lidersizlik  
Alp Şahin
Ataturkcu yetistirilen ve bununla da sonuna kadar gurur duyan bir birey olarak, partisinin basinda cumhuriyet adi tasiyan ana muhalefet partisi kanimca kopruden son cikisi kacirmis, siyaset yapmaktan bezmis, iktidar inancini da yitirmis bir sekilde “en azindan hayattayiz, bu da bir sey be abi” hesabi yoluna devam etmektedir.


:ABAB:
Ataturkcu yetistirilen ve bununla da sonuna kadar gurur duyan bir birey olarak, partisinin basinda cumhuriyet adi tasiyan ana muhalefet partisi kanimca kopruden son cikisi kacirmis, siyaset yapmaktan bezmis, iktidar inancini da yitirmis bir sekilde “en azindan hayattayiz, bu da bir sey be abi” hesabi yoluna devam etmektedir. 31 Mart gunu yerel secimler olacak, ana muhalefet yine ana muhalefet olarak yerinde kalacak, hemen hemen yeni hicbir ili kazanamayacaktir.

Bak! Ben orta okuldaydim… Iktidar partisi ve basindaki lider basa geldi. Gencligimin sonlarina geldim. Yine kendi ve partisi iktidar. Bu sure zarfinda sasirabilecegimiz, korkabilecegimiz ve de inanamayacagimiz hemen hemen her sey yapildi. Gerek adalet, gerek ozgurluk, gerekse hukuk adi altinda yapilmayan kalmadi. Bu durumlara verilen tepkiler ise seneler gectikce azaldi. Hatta yok oldu. Bizim Turk milleti ki aniden parlar, kafasina eseni soyler, bordo klavyeli hesabi atarini yapar sonra sakinlesirdi. Bak simdi insanimiza… Sessiz sessiz, sabahin korunde metrosuna binip isine gidiyor, aksamustu oldu mu yuruyen merdivenlerin saginda durarak efendi efendi tekrar metrosuna dogru iniyor, usulca evine gidiyor. Sosyal medyada espriler, sakalar, videolar goruyor. Guluyor, egleniyor, kafayi dagitiyor. Televizyonu acsa issiz adada ziplayanlar, kosanlar ve dedikocular var. Yahu doviz almis basini gitmis, saglam firmalar iflas bayragi cekmis, yarin obur gun sirketler kuculmeye gidecek. Iki bira bile icemiyor. Demiyor ki biz nereye gidiyoruz be arkadas? Cunku insanimiz yildi. Ne dese, ne etse hicbir sey olmayacak. Buna inaniyor. Haksiz mi? Hak vermemek imkansiz.

Siyasi gorusumden oturu isterdim ki, adinda cumhuriyet olan parti iktidar olabilsin… Dinmis, kokenmis, amcaogluymus gibi degerler bir kenara birakilsin, liyakat yerine gelsin. Farkli gorusteki insanlar birbirlerini elestirebilsin. Devlet icin verilecek kararlar belirli suzgeclerden gectikten sonra finale baglanabilsin. Oyle ya cesitliligin oldugu yerde farkli bakis acilari, farkli bakis acilarinin oldugu yerlerde ise yenilik olur. Iyi bir lider de bu yenilikleri degerlendirir, vatanina ve milletine asilar. Gercek liderlik ve adil yonetim de bu kadar basittir. Iyi bir ekip kurarsin, kendini ve ekibini sorgular, nihai kararlari birlikte verirsin. Fakat bakiyoruz ki cumhurbaskanligi seciminde partisinden daha fazla oy almis bir adami, partisi baskani olarak secmiyor. Bu mantikli midir? Bunun aciklamasi ne olabilir?

Dusunun ki bir forvete ilk kez forma sansi veriyorsunuz. O forvet takimini canlandiriyor, taraftarlari costuruyor, eski forvetten daha fazla gol atiyor. Mac bitiyor, takim yine yeniliyor. Bunun uzerine yeni forveti ilk onbire almak hatta kaptan yapmak yerine diyorsun ki yok ya biz yine bizim eskisiyle devam edecegiz. Bu dusunce yapisi akillara zarardir. Tipki partililerin istifa etmesi, secmenlerin sogumasi gibi bu takimin icinde de kopmalar ve taraftarin kusmesi olacaktir. Bu degismemeye direncin sebebi ya genel baskan orada zorla oturtuluyor ya da partililer simdi Allah muhafaza lider degistirirsek iktidar oluruz. Hic yonetime karismayalim biz boyle rahatiz, ay sonu maasimizi alalim, yolumuza bakalim dusuncesinde olabilir. (Zorla koltukta oturtuluyorsa rica ediyorum soylesin, hep beraber iktidar partisine oy verelim ki iktidar partisi her yerde tek basina yonetimi alsin hic 50+1 falan hesaplariyla ugrasmasin. Genel baskan da, partililer de emekliligin tadini cikarsin.)

Saka bir yana sahsim olarak cumhuriyetci oldugunu soyleyen partinin genel baskaninin yakin zamanda istifa edecegini zannetmiyorum. Istifa etse bile o cumhurbaskanligi secimindeki ates sonmeye basladi. Her dakika, her gun hatta her ay gectiginde Ince’den potansiyel lidere, partisine ve olasi kabinesine guven azaliyor.

Isterdim ki herkes kendi partisinin adami olsun. Muhafazakar misin? Muhafazakar ol, yasa ve yasat. Cumhuriyetci misin? Hak, hukuk ve adalet icin savas. Milliyetci misin? Vatansever ol, davran ve boyun egme.

Ne yazik ki goruyorum ki herkes bencilligin ve kimden ne koparirimin derdinde. Zamaninda chivas regal sisesi bitiren adam, bugun almis camiyi arkasina, hayirli cumalar diliyor, teskilat baskanligina yarisiyor. Yanlislara bas kaldiran buyuk bir adamin partisindeki zat, koltugunu korumaya almis, onumuzdeki secimlere bakacagiz, “moralinizi asla bozmayin” diyor.

Belki de hata bizde. Hangi partinin adami olursan ol, gorunen o ki degisen bir sey olmayacak. Gitsin ak, gelsin kirmizi… Yine ayni hatalar, ayni kayirmalar, ayni cozumsuzlukler olacak gibime geliyor. O yuzden gunumuzdeki liderlerden ve partilerinden nefret duymamak gerek. Dusunce yapisi degismedigi surece, sirf degisim icin degisimden de hayir gelmez. Bu yuzden Yilmaz Ozdil’in de ara ara yazilarinda dedigi gibi CHP kurtarilmadan Turkiye kurtarilamaz. Buradaki CHP sadece bir parti degil iste… Benlik, dusunce ve davranis. Bu durum gunumuzde imkansiz gibi. Belki bu aciz vucudum goremeyecek ama her seye ragmen unutmamali ki kotu gunler elbet bir sekilde gecer. Hatirlayalim! Osmanli Imparatorlugu yangin yerine donmusken IV Murat gelmis, halk, ordu ve ekonomi tekrar canlanmistir. Daha beter gunler geldiginde Mustafa Kemal gelmis, yaptiklari Dunya’ya parmak isirtmistir. Birileri yine gelecek ama gelmesi gereken zamanindan cok gec gelecek. O koltuklarda oturup hicbir sey yapmayanlari ise tarih asla hatirlamayacak.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın türkiye kümesinde bulunan diğer yazıları...
Liderlik
Neden Muharrem İnce?
Emrah Serbes'e...
Bir Başka Reis
Cumhuriyet Kadındır
Ahmet Necdet Sezer
Yazık
Akp Kurtarılmadan Türkiye Kurtarılmaz
Olmadı Be Ümit Özdağ
Şehit Kanı

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Trump Zaferi
Timur
Şehzade
O Osmanlı Subayı
Düşman
Şeytan ile Rabb
Kopuk Kopuk
İnsanımsı Yaşam Formları
İsrail ve Hamas
İşine Gelirse

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Biri Olmadan Diğeri Olmaz [Şiir]
Hava, Kova [Şiir]
Vatan [Şiir]
Seçim [Şiir]
Ofis Hayvanı [Şiir]
Öngörü [Şiir]
Müslüman [Şiir]
Üç İlahi Din [Şiir]
Sümükdaroğlu [Şiir]
Dedekuş [Şiir]


Alp Şahin kimdir?

Deneme ve elestiri agirlikli yazmayi seviyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
Machiavelli, Nietzsche


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Alp Şahin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.