..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bu hafifçe kenara itilecek bir roman değil. Daha büyük bir şiddetle uzağa fırlatılmalıdır. -Dorothy Parker
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yapıtlar > Alp Şahin




23 Ağustos 2019
Sadakat  
Alp Şahin
Bir insanı, yemini ve de sadakati üç durumda tanırsınız. Ya elindeki tüm güç ve konfor alanını alırsınız; tepkilerini izlersiniz. Ya eline sonsuz güç ve yetki verirsiniz. Ya da sadece onun kararlarına güvenir, onun karakterine ya da sözüne güvenirsiniz.


:AAJA:
Baktığın zaman hayatındaki her şey bir sadakate, bir anlaşma üzerine kurulu. Temel ihtiyaçlarını karşılamak mı istiyorsun? Krediye ihtiyacın mı var? Yap sözleşmeyi, al krediyi... İşe ihtiyacın mı var? İmzala iş akdini, kap sandalyeyi... Sevdiğin kadınla beraber olmak mı istiyorsun? At imzayı, yaşa rüyanı.

Mesela banka, sen ''kardeşim valla toparlayınca ödeyeceğim'' dediğinde sana kredi vermiyor. Firmalar ''ya söz sadece ama sadece sizde çalışacağım'' dediğinde seni işe almıyor. Sevdiğin kadın ''Allah belamı versin, sen hayatımdaki tek kadınsın'' dediğinde tam anlamıyla senin olmuyor... Sırasıyla hepsine imza, imza ve de imza atman gerekiyor.

Bu imza atmalarının da tek bir nedeni var. O da doğamız... Arnavut kökenli Türk şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un da dediği gibi ''Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım''. Biz, doğamız gereği bir şeylere hayatımız boyunca körü körüne sonsuza dek sadık kalamayız. Bu ilmen, belki biraz da dinen imkansız ya da imkansıza yakın. Bu yüzden bize karşı sadakatin sağlanması için anlaşmaya uyulmasını istiyoruz. Sanıyoruz ki imzalar atılınca, sözler verilince o şey, kişi ya da değer artık bizim... Bu külliyen yalan.

Tarih boyunca bu ihanetleri görmedik mi? Sen ki İtalya. İttifak devletlerinin yanındaydın. Ne oldu da itilaf devletlerinin yanına geçtin? Milliyetçi geçinenleri görmedik mi? Ne oldu da güce boyun eğer oldular? Atatürkçü geçinenleri görmedik mi? Ne oldu da eleştirdikleri şeylere el pençe divan durur hale geldiler? Müslüman geçinenleri görmedik mi? Ne oldu da her türlü gaddarlığa karşı sessizce susar oldular? Onca evlileri görmedik mi? Ne oldu da bir anda boşanmaya karar verdiler?

Ortam müsaitken söz vermek, and içmek, imza atmak, yemin etmek kolaydır. Önemli olan zor şartları yaşamakta, ya da yaşatmakta... Hayatta binbir tane problem, kaos, değişkenlik, değişim, hata, zaman, yıpranma payı, yorgunluk ve benzeri unsurlardan kaynaklı oluşabilecek neden ve de sonuçlar var. Bu sonuçlardan dolayı da insanların vermiş olduğu kararlardan dönmelerine hak ve neden var. Bu sadakat ya da ihanet değil, istekle ya da mantıkla verilen karardır. Bu yüzden imzayı attım, ya da attırdım, oh bana bir şey olmaz denmemeli. Her an başkaldırabilirsin. Kaldırabilirler.

Bir insanı, yemini ve de sadakati üç durumda tanırsınız. Ya elindeki tüm güç ve konfor alanını alırsınız; tepkilerini izlersiniz. Ya eline sonsuz güç ve yetki verirsiniz. Ya da sadece onun kararlarına güvenir, onun karakterine ya da sözüne güvenirsiniz.

Sadakat; asla sevgiyle, aşkla, parayla, düşünceyle, iyilikle ya da imzayla satın alınamaz. Bunlarla sadece belli bir müddet kiralanabilir. En kötü zamanlarında, en güçlü olduğu anlarda ve de tamamen kendi kalabilen bireylerdeki sadakate ise sonuna kadar güvenebilirsiniz.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yapıtlar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Jon Snow
Biz Bir 35’lik Alalım
Gitmeli, Gitmesi Gereken

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Çatlama ve Çatlatma
89 Model Siyah 911 Porsche Carrera
Jaleo
Bir Avuç İyi İnsan
Biraz Ara
Haklısın
Evlilik Kurumu
Azmi Karamahmutoğlu
Amin Diyelim
Kasa Bira Almış Bilmem Ne

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Biri Olmadan Diğeri Olmaz [Şiir]
Hava, Kova [Şiir]
Vatan [Şiir]
Seçim [Şiir]
Ofis Hayvanı [Şiir]
Öngörü [Şiir]
Müslüman [Şiir]
Üç İlahi Din [Şiir]
Sümükdaroğlu [Şiir]
Dedekuş [Şiir]


Alp Şahin kimdir?

Deneme ve elestiri agirlikli yazmayi seviyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
Machiavelli, Nietzsche


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Alp Şahin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.