Öncelikli olarak yazacaklarım inceden Lucifer dizisi spoilerı içerecek, o yüzden 5. Sezonun yeni bölümlerini bitirmeyenler izlemesin. Dırdır etmeyeceklerse pekala okuyabilirler.

Dizi kabaca şeytanın dizisi olarak geçiyor. Şeytan; bar sahibi, karizmatik, kendisine göre ‘haksız yere’ cehenneme sürgün edilmiş ama aslında kalbi çok temiz melek gibi gösterilmiştir. En önemlisi de aşkı bulduktan sonra insanlara bakışı değişmiştir. Dizinin konusu biraz da buraya kayıyor. Aşık olduğu detektifle cinayetleri çözüyor, bu cinayetlerle de kendi hayatında olup bitenleri ara ara bağdaştırıyor. Bu sayede de kendini bulmaya, affetmeye, daha iyi biri olmaya çalışıyor. İnsanlar da şeytana sempati duyuyor.

Gerçek şeytan ise cinlerden olup melek değildir. Kehf Suresi 50. Ayet sanki bugünleri görmüşçesine açıkça der ki ‘’ Adem’e secde edin demiştik; İblis’ten başka hepsi secde ettiler. O cinlerdendi, Rabbinin emrinden dışarı çıktı. Şimdi siz, beni bırakıp da onu ve onu izleyenleri mi dost ediniyorsunuz? Oysa onlar sizin düşmanınızdır. ‘’

Aslında insanlar daha yaratılmadan önce şeytanın Allah sevgisi o kadar yüksekti ki diğer meleklerin de ilgisini çekmişti. Ne zaman ki Yaratan biz çamurdan yaratılanlara ibadet edilecek dedi, ak koyun kara koyun o zaman belli oldu. Ağzından Allah aşkını düşürmeyen şeytan, hem ateşten yaratıldığı hem de bizlerin onun kadar Allah’ı sevemeyeceğini düşündüğü için biz insanlara secde etmemiştir. Ayrıca bununla ilgili Sad süresi 76. ayet açıkça belirtir ki ‘’Dedi ki: ‘Ben ondan daha hayırlıyım; Sen beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan yarattın.’ ‘’ Aslında bize küçüklüğümüzde öğretildiği gibi Şeytan, direkt olarak Allah’a başkaldırmıyor. Allah’ın ibadet edin dediği biz çamurdan yaratılanlara boyun eğmek istemediği için başkaldırıyor. Bu yüzden de biz faniler yaşamlarımızda iyi ya da kötü kararlar verecek, Ahiret Günü’nde de kimimiz çamurdan yaratılmasına dahi Allah yolundan çıkmadığını gösterecek, kimimiz ise Şeytan’ın dediği gibi Allah’ı sevmeye layık olmadığını gösterecek.

Dizide canımı sıkan şey; son peygamberinin üstüne farklı anlamlar eklenmesin diye resmini dahi çizdirmeyen bir ümmete, Yaratan’ı insan biçimine koydurup tatlı tatlı servis ettiler. İnanabiliyor musunuz? Resmen şarkıda ki gibi ‘’What if God was one of us?’’ kanlı ve canlı olarak karşımızı çıktı. Bruce Almighty filminde de kanlı canlı olarak yaratan vardı fakat o biraz daha komedi bazında olduğu için ve de bu kadar dini göndermeler içermediği için problem değildi. (En azından bana göre)

Şimdi en öldürücü kısma geliyoruz. Dizide Yaratan, ara ara güçlerini kaybediyor ve emekli olmaya karar veriyor. Bilin bakalım yerine kim aday olmak istiyor? Şeytan.

Tabi ki Şeytan’ın, Yaratan’ın yerine geçmesi pek kolay değil. Diğer meleklerden onay alması lazım ve kardeşi olan Michael ile savaşması gerek. Gün sonunda Şeytan dizide zaten ‘’melek’’ olarak gösterildiği ve de artık çok farklı biri olup geliştiği için savaşı kazanıyor. Tüm melekler şeytana secde ediyor.

Hollywood Şeytan’ın işi derlerdi. İşte tek gözler, illuminati simgeleri gösterirlerdi. Ne alaka derdim. Sanıyorum gerçekten öyle. Çünkü böylesine bir son yenilir yutulur bir son değil.

Bana sorarsanız nasıl bitebilirdi? Hiç Yaratan’ı resmetmeyeceklerdi, şeytan artık iyi biri olabildiği için baş melek olarak atanacak ve yeni süreçte farklı bir görevi olacaktı. Böylelikle en azından Yaratan’ın şeytan dahi olsa, hak ederse ikinci şansı alabileceğini göstermek, kendi hayatlarımız için de mesaj niteliği taşıyor olacaktı… Ama… Olmadı.

Özetle bu final bana göre tüm ilahi dinlere inananlar için can sıkıcı bir durum olmalıydı. Nitekim kimsenin pek umurunda olmadı, olmayacak da. Öyle bir devire geldik ki altı üstü dizi deyip açık düşün diyecekler ama dizide şeytanı, yaratanın yerine koydular. Daha ne yapacaklardı ki?