Mutlu insanlar tatlý þeylerden söz ederler. -Goethe |
![]() |
|
||||||||||
|
![]() Aslýnda her meslek erbabý gibi politikacýlar da “iyi niyetle” baþlangýç yaparlar. Politik arenada zaman, iyi niyeti törpüleme aracý olarak bir müddet sonra “kazanma veya kazanýlan noktada kazanýmý koruma ve sürdürme” arzusu, iyi niyet çarkýnýn diþlilerini kýrmaya baþlar. Ýyi niyetle baþlanýlan süreç, zamanla kara propagandanýn esiri hâline dönüþür. Politika sözcüðünün eski Yunancadan geldiðini ve “çok yalan” anlamýnda olduðunu daha önce de yazmýþtým. *** Ýnsan yaþamýnda kýsa süre içinde kendi yalanlarýna inananlarýn çoðunluðu teþkil ettiði meslek yine politikadýr. Politika yerine Arapça kökenli “siyaset” de deseniz, yalan deryasýndaki büyük dalgalarý dinginleþtiremezsiniz. Küçük yalan, istisnasýz her insanýn fýtratýnda var. Hiç yalan söylemem diyen kiþi, bu sözü söyleyerek yalan söylüyor bir defa… Büyük yalan ise politikacýnýn ruhuna sinmiþtir bir kere; iflâhý ve ýslâhý gayr-i kabili mümkündür… *** Mesele sadece yalanla sýnýrlý deðil. Özellikle muhterislerin baþvurduðu “kara propaganda”, gerçeklerin üstünü örtmek ve tozpembe yalanlarla toplum kesimleri üstünde (özellikle cahil kesimler üstünde) hâkimiyet kurma aracýdýr. Ýslâm tarihinde, kara propagandayý ilk defa Muaviye bin Ebusufyan devreye sokmuþtur. Ancak en büyük kara propagandayý Hitler, propagandadan sorumlu bakan atayarak, Joseph Goebbels vasýtasýyla yapmýþtýr. Ýkinci Dünya Savaþý’nýn sebep olduðu yýkýmda, Hitler kadar Goebbels’in de sorumluluðu vardýr. *** Yakýn tarihte, Irak’a saldýrmak için “Saddam’ýn kimyasal silahý var” yalanýyla baþta Amerikan halký olmak üzere birçok Batýlý devletleri kandýran George W. Bush gibi bir gerçek idiot bile kara propagandanýn cazibesine sýðýnmýþtýr. *** Çaðýmýzda, küçüklü büyüklü her diktatörün baþvurduðu en önemli yöntemdir kara propaganda… Özellikle cahil halk kesimlerini hedefe oturtan diktatörler, akla hayâle sýðmayan yalanlarla ayakta kalmaya çalýþýyorlar. Tarihten ders alan herkes gibi, onlar da yanlarýnda bir propaganda elemaný istihdam ediyor, Goebbels kadar olmasa da, belki biraz farklý ama özde Goebbels’vari yalanlarla halký kandýrmayý hedefliyorlar. *** Onun içindir ki, halký aydýnlatmaya çalýþan aydýnlarý ve baðýmsýzlýðýný korumaya çalýþan medya organlarýný susturmak için her türlü çabayý harcýyorlar. Onlarýn en büyük düþmanlarý özgürlükçü medya ve kolay kolay susmayan aydýnlardýr. Kendilerine teslim bayraðý çekmiþ medya organlarýyla ve sözde aydýnlarla gerçek aydýnlarý hedef tahtasýna oturtup kara propagandayla halkýn gözünde küçük düþürmeye çalýþýyorlar. Açýkça söylersek: Bir besleme medya eliyle halký kandýrmak için her türlü yalana baþvuruyor, teslimiyetçi aydýn kisvesindeki yaratýklar ile üste çýkmaya çalýþýyorlar ve de aslýnda bu yolla baþarýlý da oluyorlar… *** Bendeniz, bazen Doðu-Batý mukayesesi yapýnca bazý dostlar rahatsýz oluyor. Batýlý halklar, iki büyük savaþta yaklaþýk altmýþ beþ milyon insan kaybýndan sonra kendi kaderlerini belirlemeyi ve demokrasi ile yönetilerek adaletin ve eþitliðin bihakkýn tesisini baþardýlar. Kederi de, tasayý da, kývancý ve sevinci de ortaklaþa paylaþabilen devletler kurdular. Kurduklarý birlik ile sadece kendi kaderleri üzerinde deðil, dünyanýn dört bir yanýndaki devletlerin veya halklarýn üzerinde de etkili olabiliyorlar. *** Bizim de bu birlik içinde olma çabamýz; son on yýl arzýnda gittikçe birlikten uzaklaþma ve kaderimizi tek kiþinin iki dudaðýnýn arasýna hapsetme çabasýna yenik düþtü… Her totaliter rejimin duçar olduðu yalnýzlaþma ve kaybetme hastalýðýna mahkûm olduk… Bugün, þu son ekonomik yýkým hengâmesinde bile hâlâ kara propagandaya sýðýnýp ülkemizin güllük gülistanlýk içinde olduðunu pompalýyoruz. Hiç “bu da bizim günahýmýzdan kaynaklandý” diyen yok! Uyarý görevini yapmak isteyen sivil toplum kuruluþunu azarlýyor, “bizimle mücadele edemezsiniz” diye tehdit ediyoruz. Ve tabiî ki; Koskoca ülkeyi ve seksen beþ milyonu enaniyetimize kurban ediyoruz…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
![]() | Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2023 | © Cahit KILIÇ, 2023
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |