Uzun bir süre bir laboratuvarýn yöneticiliðini yaptým. Çoðunlukla newton yasalarýna dayalý fizik kurallarýnýn modern inþaat bilimindeki uygulamalarýna esas deneylerin sorumluluðunu aldýðým bu deneyler benim için çok ilginç ve heyecan vericiydi. Çok sonralarý malzeme, personel yetersizliði ve bilimin ülkemizdeki deðersizliði neticesinde üzerimdeki baskýyý kaldýramayýp baþka bir birime transferimi istedim.

Evde bir odamý elektrik ve elektronik iþlere ayýrmýþtým. Dört beþ senedir hazýr devreleri lehimleyerek basit makinalar yapmaya çalýþýyordum. Bu aradada aldýýðým elektronik ve bilgisayar programý kitaplarýmdan birþeyler öðrenmeye çalýþýyordum. Ýlk baþlarda çocukken söktüðüm radyo ve bilumum elektronik cihazlardan kalma bu merak geçirdiðim psikolojik problemle birlikte rafa kalktý.

Böylelikle newton fiziði ve fiziðin elektrik elektronik dallarýnda biraz bilgi edinmiþtim. Ama yýllardýr marketlerde, televizyon pazarlama programlarýnda kuantum enerjisi kuantum bilmemnesi diye bolca istismar edilen kuantum teorisi hakkýnda çok az bilgim vardý. Akþamlarý youtube'dan kuantum deneyleri ve atom altý parçacýklar ile ilgili bulabildiðim bütün videolarý izlemeye baþladým. Bu arada internetten bazý üniversitelerin fizik bölümlerinin parçacýk fiziði ders notlarýný okudum.

Önce tanýmlarý netleþtirmeye çalýþtým kafamda. Sonrada yapýlan deneyleri anlamaya çalýþtým. Mühendislik fakültesinden öðrendiðim bir bilgi aslýnda beni sýnýrlýyordu. Bilimin dili matematiktir. Yani matematik bir bilim deðildir. Fizik gibi bir bilim ancak matematik yoluyla kavranabilir. Benimse laboratuvardaki newton fiziðini anlamaya yeten matematik bilgim parçacýk fiziðinde yetersiz kalýyordu.

Baþka bir sorun ise þuydu: Yapýlan parçacýk deneylerinde kurulan düzenek ve meydana getirilen olayýn bir kitaptan okunarak veya videodan izlenerek anlaþýlmasý pek mümkün deðildi. Bunu yýllarca deney yaptýktan sonra anladým. Sizin newton fiziðinde anladýðýnýzý sandýðýnýz birçok þeyi ben deneyler yaparken yeniden keþfettim.

Yinede umutsuzluða kapýlmadan en azýndan bana fiziðin bu dalýnda neler döndüðünü kabaca anlatacak bir kitap arayýþýna girdim. Sonunda matematik olmadanda fiziðin anlaþýlabileceðini iddia eden bir fizik bilimci olan Art Hobson'un Kuantum Öyküleri kitabýný buldum. Matematik olmadan fiziðin anlaþýlacaðýna hiç ihtimal vermesemde yinede þansýmý denemek istedim.

Okuduktan sonra farkettiklerim þunlardý. Bazý deneyler anlatýlýyor. Ama deneyin oluþ þeklinden o akýlalmaz sonuçlarýn çýktýðýný nasýl düþünebiliyorlar. Ben yapsam o deneyi sadece okuduklarýmdan bildiklerimle ayný sonuçlarý çýkaramam.

Birde Fizikçilerin þöyle bir yaklaþým tarzý var. Özellikle teorik fizikçiler olsa olsa böyle olur diye bin türlü sonuca varýyorlar. Açýkçasý deney yapmadan sýrf tutarlýlýk argümanýyla böylesi akýlalmaz sonuçlara ulaþmak bana vakit kaybý gibi geliyor.

Sonuçta kitap beni tatmin etmedi. Açýkçasý matematik bilmeden ve deney yapmadan fiziðin anlaþýlmasý pek olasý deðil bence. Ülkemizde de "çok bilenlerin" olmasý bu yüzden diye düþünüyorum.

Yeniden bu konuya dalma cesareti ne zaman bulurum bilmiyorum Ama kendinizi kuantum evreninin olaðanüstü ve akýlalmaz evreninde bulmadan önce Fizikteki bilginin internetteki sosyal dünyalar kadar kolay ulaþýlabilir olmadýðýný bilin ve bu konularda yapýlan iþkembeden bilime de þüpheyle yaklaþýn derim.