..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Leyla'nın işi naz ve işve; Mecnun'un gözü yaşı çeşme çeşme..." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun)
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Sinema ve Televizyon > Ahmet Zeytinci




8 Haziran 2023
Bizler Beyazcama Gömülürken Ülkede Neler Oluyor  
Ahmet Zeytinci
Batı Dünyası artık pek de televizyon seyretmiyor. Hadi ya televizyon seyretmeden olur mu, demeyin sakın. Batı aşmış artık bunları, bol bol okuyorlar, bilim ile uğraşıyorlar... Ben sabah metroya bindiğim zaman karşımdaki beş kişiden dördü cep telefonu ile uğraşırken, bütün metroda bir ya da iki kişiyi kitap okurken görüyorum ancak... Ne kadar vahim bir durum... Gelişmiş ülkelerin bir çoğunda televizyona artık aptal kutusu diyorlar, az gelişmiş ülkelerde eğitim düzeyi düşük insanların televizyonlarda, daha fazla zaman geçirdiğini söylüyorlar... Yugoslavya’nın seneler önce nasıl dağıldığına ait yıllar önceki bir anekdot gerçekten çok manidardır... Mareşal Tito’nun ülkesinde ’’Bizler dizilere ve filmlere gömülüp televizyon başından kalkmazken, ülke elden gidiyormuş ve de gitmiş de haberimiz olmamış.’’


:DBD:
Televizyonun dünya üzerinde icadı yanlış hatırlamadıysam 1929 yılına denk gelir. Bize de gelmesi 1968 ya da 1969 yılları. İlk çıktığında belli günlerde, belli saatlerde yayın yapardı, sonra her güne çıktı, renklendi, 24 saat her kanal yayın yapıyor şimdilerde...

Batı Dünyası artık pek de televizyon seyretmiyor. Hadi ya televizyon seyretmeden olur mu, demeyin sakın. Batı aşmış artık bunları, bol bol okuyorlar, bilim ile uğraşıyorlar... Ben sabah metroya bindiğim zaman karşımdaki beş kişiden dördü cep telefonu ile uğraşırken, bütün metroda bir ya da iki kişiyi kitap okurken görüyorum ancak... Ne kadar vahim bir durum...

Gelişmiş ülkelerin bir çoğunda televizyona artık aptal kutusu diyorlar, az gelişmiş ülkelerde eğitim düzeyi düşük insanların televizyonlarda, daha fazla zaman geçirdiğini söylüyorlar... Yugoslavya’nın seneler önce nasıl dağıldığına ait yıllar önceki bir anekdot gerçekten çok manidardır... Mareşal Tito’nun ülkesinde ’’Bizler dizilere ve filmlere gömülüp televizyon başından kalkmazken, ülke elden gidiyormuş ve de gitmiş de haberimiz olmamış.’’

Bizlerde yorgun argın eve geldiğimiz zaman yemek yiyip hemen gömülüyoruz beyazcama. Haberimiz oluyor mu, ülkede olup bitenlerden? Gece birden petrol ürünlerine zam geliyor. Dolar ve Yuro tavan yapıyor. Birileri ceplerimizden bir dolu varlığımızı fark ettirmeden çalıp çırpıyor... Çocuğunu fakirlikten besleyemeyen bir anne, kaderine isyan ediyor. Sınır birliklerinde belki onlarca askerimiz şehit oluyor, sadece üç kişi görünüyor gazetelerde şehit olan askerler...

Bakın televizyon kanallarına... Hiç dişe dokunur bir program görüyor musunuz? İnsanı çoğaltan bilgi ve kültür olarak, kaç tane program var? Pazar günleri sabahlara kadar, spor programlarında yok o penaltıydı, öbürü ofsayttı, kırmızı kart değildi diye diye beynimizi dumura uğrattılar... Beş kuruş bize faydası olmayan, uykumuzdan eden programlarla anamızı ağlattılar...

Hangi birimiz biliyoruz mahallemizde yardıma muhtaç insanları? Ta otuz kırk yıl önce çevrilmiş komedi filmlerini dayayın durun millete, o sırada mecliste neler oluyor, öğrenmesek de olur. Aile kavramının çok ucuzlatıldığı bir sürü hilkat garibesi dizi, aslında dizi de denmez bunlara. Yapımcıya para kazandırmak için önümüze sürülen saçmalıklar. Konu üç aşağı beş yukarı hepsinde aynı. Vakit öldürme makineleri... Tespitlere kulak vermek lazım, mafyavari diziler arttıktan sonra ülkede suç oranlarında patlama yaşandığı gün gibi aşikar... Biraz dikkat, biraz ilgi, okumak, araştırmak, bize lazım olan bu aşamada bunlar olmalı her zaman... Yoksa iyiye gitmiyoruz diyeyim...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sinema ve televizyon kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yan Yattı Çamura Battı Haberleri
Yasak Ayva Yenir mi
Kurtların Yavruları
Vazgeçin Artık Toplum Dışı Diziler Çekmekten
Uyusun da Büyüsün Niiinniii
Maksatlı Yapıyorlar Gibi Bunları
Film Yapanlar Çıldırmış Olmalı

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bilgisayar Oyunlarının Gerçek Amacı
Sizi de Beşikteyeken Kerttiler mi
Biyolojik Çöp Olmayın
Ramazan Kolisi ve Volisi
Karalahana Çorbası Gururumuzdur
Kamera Şakası Şaklabanlıkları
Kıroloji Biliminin İncelikleri
Sosyal Medya Fenamenleri
Dünyada ki Bütün Karışıklıklar Emperyalizme Yarar
Gerçekleri Tarih Yazar Tarihide

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Papatyaya [Şiir]
Babam Eve Her Döndüğünde [Şiir]
O Zamanda Bir Leştiniz [Şiir]
Bağışlayın Bizi [Şiir]
İlahi Adalet Bu Mutlak Gerçekleşecek [Şiir]
Gökyüzü [Şiir]
Hiç Tanımadığım Çocuklar [Şiir]
Bu Kadar mı [Şiir]
Melek Halamın Evi [Şiir]
Bak Bakalım Arkadaş [Şiir]


Ahmet Zeytinci kimdir?

1961 Ankara'da başlayıp devam eden bir hayat. İlk ortaokul, lise ve iki yıllık bir üniversite deneyimi, ticaret hayatı Ankara'da iki tane aslan gibi evlat biri dişi biri erkek aslan olmak üzere hayat mutlu bir şekilde akıp gidiyor. Biraz şiir, biraz öykü ve denemelerin sıcaklığında. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Erich Fromm


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.