..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Anka kuşu gibi yalnızlığı adet edin! Öyle hareket et ki, adın daima dillerde dolaşsın ama seni görmek olanaksız olsun." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Bilim Kurgu > Yaver ARANCIOĞLU




10 Haziran 2023
Yaratıcılar - 1  
Hayal ettikleri dünyaları yaratan beş genç, eski dünyayı kurtarmak için geri dönmek zorunda kalırlar.

Yaver ARANCIOĞLU


Koray, yaratma gücüne sahip olduğunu biliyordu. Ama bunu kimseyle paylaşamıyordu. Ta ki, gizemli bir kitap bulana kadar. Kitap, onu yaratıcılar topluluğuna götürdü. Burada, diğer yaratıcılarla tanıştı ve hayal ettikleri dünyaları yarattı. Ama mutlulukları uzun sürmedi. Eski dünyada büyük bir savaş çıktı. Koray ve arkadaşları, insanlığı kurtarmak için geri dönmeye karar verdiler. Ama bu, kolay olmayacaktı. Çünkü onları bekleyen birçok tehlike vardı. Bu öykü, yaratıcılık, macera ve umut dolu bir bilim kurgu ve fantastik roman. Okuyucuları, farklı gerçekliklere götürecek ve onlara yeni bir bakış açısı sunacak.


:EBC:
Yaratıcılar

Koray, yaratma gücüne sahip olduğunu biliyordu. Her zaman hayal ettiği şeyleri gerçeğe dönüştürebiliyordu. Ama bunu yaparken çok dikkatli olması gerektiğini de biliyordu. Çünkü yarattığı şeyler sadece kendisini değil, çevresindeki herkesi de etkiliyordu. Bazı insanlar onun yaratıcılığından korkuyor, bazıları ise ondan faydalanmaya çalışıyordu. Koray, yaratma gücünü sadece iyi amaçlar için kullanmak istiyordu. Daha iyi bir dünya, daha iyi bir gerçeklik yaratmak istiyordu.

Bir gün, Koray’ın hayatı değişti. Bir kitapçıda gezinirken, ilginç bir kitap buldu. Kitabın adı "Yaratıcılar"dı. Kitabın kapağında, renkli ışıklarla çevrili bir el vardı. Koray, kitabı eline aldı ve arka kapağını okudu:

“Bu kitap, yaratma gücüne sahip olanların hikayesini anlatıyor. Bu insanlar, kendilerini gerçeği arayanlar olarak değil, daha iyi bir gerçeklik yaratanlar olarak görüyorlar. Bu insanlar, inançlarıyla ve teslimiyetleriyle, hayal ettikleri şeyleri deneyimliyorlar. Ve bu insanlar, yalnız değiller. Bu zamanda, tüm insanlık için daha iyi bir gelecek için onlarla birlikte çalışan birçok ortak yaratıcıları var.”

Koray, kitabı satın aldı ve eve gitti. Kitabı okumaya başladığında, kendisini kitabın içinde buldu. Kitapta anlatılan yaratıcılarla tanıştı. Onların adları Ayça, Barış, Ceren ve Deniz’di. Onlar da Koray gibi yaratma gücüne sahiptiler ve bunu iyilik için kullanıyorlardı.

Koray, kitabın sonuna geldiğinde, büyük bir sürprizle karşılaştı. Kitapta yazan son cümle şöyleydi:

“Sen de bir yaratıcısın Koray. Ve biz seni bekliyoruz.”

Koray, şaşkınlık içinde kitabı kapattı ve etrafına baktı. O anda, kapısı çaldı. Koray, kapıyı açtığında, karşısında kitaptaki dört yaratıcıyı gördü.

“Gel Koray,” dedi Ayça gülümseyerek. “Seninle tanışmak için sabırsızlanıyoruz.”

Koray, onlara katılmak üzere kapısından çıkarken, elindeki kitaba baktı ve gülümsedi.

“Bu da benim yarattığım bir gerçeklik,” dedi kendi kendine.

Ve yeni macerasına başladı.

Yaratıcılar - Bölüm 2

Koray, Ayça, Barış, Ceren ve Deniz ile birlikte kitaptan çıktı. Onlar, Koray’ı yaratıcılar topluluğuna götürmek istiyorlardı. Yaratıcılar topluluğu, yaratma gücüne sahip olanların bir araya geldiği ve birlikte çalıştığı gizli bir yerdi. Bu yer, Koray’ın yaşadığı dünyadan farklı bir boyutta bulunuyordu. Bu boyuta geçmek için, yaratıcıların özel bir anahtara ihtiyacı vardı. Bu anahtar, kitaptı.

“Kitap, sadece yaratma gücüne sahip olanların görebileceği bir şekilde gizlenmiş,” dedi Barış. “Biz de seni bulmak için kitabı takip ettik.”

“Kitapta yazan her şey gerçek mi?” diye sordu Koray.

“Evet, ama sadece bizim gerçeğimiz,” dedi Ceren. “Her yaratıcının kendi gerçeği vardır. Ve biz, bu gerçekleri birleştirerek daha büyük bir gerçeklik yaratıyoruz.”

“Peki bu gerçekliği neden yaratıyorsunuz?” diye sordu Koray.

“Daha iyi bir dünya için,” dedi Deniz. “Bizim yaşadığımız dünya, çok fazla sorunla karşı karşıya. Savaşlar, hastalıklar, yoksulluk, adaletsizlik… Biz bunları değiştirmek istiyoruz. Ve bunu yapmanın tek yolu, yeni bir gerçeklik yaratmak.”

“Yeni bir gerçeklik nasıl yaratılır?” diye sordu Koray.

“Bunu sana toplulukta göstereceğiz,” dedi Ayça. “Ama önce oraya gitmemiz lazım.”

Koray ve diğerleri, kitabı elinde tutan Ayça’nın peşinden gittiler. Bir süre yürüdükten sonra, bir duvarın önünde durdular.

“Buradayız,” dedi Ayça.

Koray, duvara baktı. Duvarın üzerinde hiçbir şey yoktu.

“Burası neresi?” diye sordu Koray.

“Bu, boyutlar arası geçit,” dedi Ayça. “Kitabı duvara tutarsam, bizi yaratıcılar topluluğunun olduğu boyuta götürecek.”

Ayça, kitabı duvara tuttu. Duvarın üzerinde renkli ışıklar belirdi. Işıklar, kitabın kapağındaki el şeklini oluşturdu.

“Gel Koray,” dedi Ayça. “Seninle tanışmak için sabırsızlanan birçok yaratıcı var.”

Ayça, elini uzattı ve Koray’ın elini tuttu. Diğerleri de onlara katıldı. Hep birlikte duvardaki ele doğru ilerlediler.

Ve yeni gerçekliğe adım attılar.

Yaratıcılar - Bölüm 3

Koray ve diğerleri, yeni gerçekliğe adım attıklarında, kendilerini büyük bir bahçenin içinde buldular. Bahçe, renkli çiçekler, ağaçlar ve hayvanlarla doluydu. Bahçenin ortasında, yuvarlak bir yapı vardı. Yapı, camdan yapılmış gibiydi ve içinde ışıklar yanıp sönüyordu.

“Bu neresi?” diye sordu Koray.

“Bu, yaratıcılar topluluğunun merkezi,” dedi Ayça. “Burada, yaratma gücümüzü kullanarak yeni gerçeklikler yaratıyoruz.”

“Nasıl yani?” diye sordu Koray.

“Bunu sana içeride göstereceğiz,” dedi Ayça.

Koray ve diğerleri, yapıya doğru yürüdüler. Yapının kapısına geldiklerinde, kapı kendiliğinden açıldı. İçeri girdiklerinde, Koray büyük bir şaşkınlık yaşadı.

Yapının içi, dev bir kubbe gibiydi. Kubbenin duvarları ve tavanı, farklı renklerde ışıklarla kaplıydı. Işıklar, sürekli olarak şekil değiştiriyor ve farklı görüntüler oluşturuyordu. Koray, ışıkların arasında dağlar, denizler, ormanlar, şehirler, gezegenler ve daha birçok şey gördü.

“Bu ne?” diye sordu Koray.

“Bu, yaratıcıların eserleri,” dedi Deniz. “Burada, hayal ettikleri şeyleri ışıkla yansıtıyorlar.”

“Yani bunlar gerçek değil mi?” diye sordu Koray.

“Şimdilik değil,” dedi Deniz. “Ama gerçek olabilirler.”

“Nasıl olur?” diye sordu Koray.

“Bunu sana göstermek için buraya geldik,” dedi Deniz.

Deniz, Koray’ı kubbenin ortasına götürdü. Orada, büyük bir masa vardı. Masanın üzerinde, bir bilgisayar ekranı ve bir klavye vardı.

“Bu ne?” diye sordu Koray.

“Bu, yaratma makinesi,” dedi Deniz. “Bu makine sayesinde, hayal ettiklerimizi gerçeğe dönüştürüyoruz.”

“Nasıl yapıyorsunuz?” diye sordu Koray.

“Bunu sana göstermek için buraya geldik,” dedi Deniz.

Deniz, klavyeye dokundu ve ekranda bir yazı belirdi:

"Yeni bir gerçeklik yaratmak için aşağıdaki adımları izleyin:

1. Gerçekliğin adını girin.
2. Gerçekliğin özelliklerini belirleyin.
3. Gerçekliği onaylayın.
4. Gerçekliği deneyimleyin."

Deniz, Koray’a baktı ve gülümsedi.

“Hazır mısın?” diye sordu.

Koray, heyecanla başını salladı.

“Evet,” dedi.

Ve yeni gerçekliklerini yaratmaya başladılar.

Yaratıcılar - Bölüm 4

Koray ve Deniz, yaratma makinesinin başında oturdular. Koray, klavyeye dokundu ve ekrana bir gerçeklik adı yazdı:

“Yeşil Dünya”

Deniz, Koray’a baktı ve onayladı.

“İyi bir seçim,” dedi. “Peki, bu gerçekliğin özellikleri neler olacak?”

Koray, düşündü ve ekrana yazmaya başladı:

“Bu gerçeklikte, doğa ile uyum içinde yaşayan insanlar var. Bu insanlar, doğayı koruyor ve saygı duyuyorlar. Bu insanlar, barışçıl ve mutlular. Bu insanlar, yaratma gücüne sahipler ve bunu iyilik için kullanıyorlar.”

Deniz, Koray’ın yazdıklarını okudu ve gülümsedi.

“Çok güzel,” dedi. “Bu gerçekliği onaylıyor musun?”

Koray, ekranda beliren onay butonuna bastı.

“Evet,” dedi.

Ekranda yeni bir yazı belirdi:

“Gerçekliğiniz yaratılıyor. Lütfen bekleyin.”

Koray ve Deniz, heyecanla beklediler. Bir süre sonra, ekranda yeni bir yazı belirdi:

“Gerçekliğiniz hazır. Deneyimlemek ister misiniz?”

Koray ve Deniz, birbirlerine baktılar ve gülümsediler.

“Evet,” dediler.

Ekranda yeni bir yazı belirdi:

“Gerçekliğinize hoş geldiniz. Lütfen kubbenin çıkışına gidin.”

Koray ve Deniz, kalktılar ve kubbenin çıkışına doğru yürüdüler. Çıkışa geldiklerinde, kapı kendiliğinden açıldı. Dışarı çıktıklarında, kendilerini yeşil bir dünyada buldular.

Gökyüzü maviydi, güneş parlak parlıyordu. Çevrelerinde çiçekler, ağaçlar ve hayvanlar vardı. Uzakta, renkli evlerden oluşan bir köy görüyorlardı. Köyden gelen insanlar, onları gördüklerinde sevinçle koştular.

“Merhaba,” dedi bir kadın gülümseyerek. “Siz yaratıcılar mısınız?”

“Evet,” dedi Deniz.

“O zaman çok teşekkürler,” dedi kadın. “Bu harika bir dünya yarattınız.”

Kadın, onlara sarıldı. Diğer insanlar da onlara teşekkür ettiler.

Koray ve Deniz, şaşkın ama mutlu bir şekilde etrafa baktılar.

“Bu inanılmaz,” dedi Koray.

“Bu senin eserin,” dedi Deniz.

Ve yeni gerçekliklerini deneyimlemeye başladılar.

Yaratıcılar - Bölüm 5

Koray ve Deniz, yeşil dünyada bir süre kaldılar. Bu dünyadaki insanlarla arkadaş oldular. Onlara yaratma gücü hakkında bilgi verdiler. Onlara nasıl daha iyi bir yaşam sürdürebileceklerini öğrettiler. Ve onlardan da çok şey öğrendiler.

Bu dünyada, Koray ve Deniz çok mutluydular. Ama bir gün, bir şey oldu.

Koray, köyde gezinirken, bir ses duydu. Sesi takip etti ve bir ağacın arkasında gizlenmiş bir radyo buldu. Radyodan gelen ses, Koray’ın yaşadığı eski dünyadan haberler veriyordu.

Koray, radyoyu dinledi ve dehşete düştü.

Radyoda, eski dünyada büyük bir savaş çıktığı söyleniyordu. Ülkeler birbirlerine saldırıyor, insanlar ölüyor, doğa tahrip oluyordu. Radyoda, bu savaşın sonunun gelmediği ve insanlığın yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu söyleniyordu.

Koray, radyoyu kapattı ve koşarak Deniz’i buldu.

“Deniz, gel,” dedi. “Sana bir şey göstermem lazım.”

Deniz, Koray’ın telaşını görünce endişelendi.

“Ne oldu?” diye sordu.

“Sonra anlatırım,” dedi Koray. “Şimdi gel.”

Koray, Deniz’i radyonun olduğu yere götürdü. Radyoyu açtı ve Deniz’e dinletti.

Deniz de Koray gibi şok oldu.

“Bu ne?” diye sordu.

“Bu, bizim eski dünyamız,” dedi Koray. “Orada büyük bir savaş var.”

“Ne yapacağız?” diye sordu Deniz.

“Oraya gitmeliyiz,” dedi Koray. “Belki yardım edebiliriz.”

“Ama burası çok güzel,” dedi Deniz. “Burada mutluyuz.”

“Biliyorum,” dedi Koray. “Ama oradaki insanlar da bizim gibi. Onları kaderlerine terk edemeyiz.”

Deniz, Koray’ın gözlerine baktı ve karar verdi.

“Peki,” dedi. “O zaman gidelim.”

Koray ve Deniz, el ele tutuşarak köye döndüler. Köydeki insanlara veda ettiler. Onlara teşekkür ettiler. Ve onlara geri döneceklerine söz verdiler.

Sonra, kitabı aldılar ve kubbenin içine girdiler.

Kitabı yaratma makinesine koydular ve ekrana dokundular.

Ekranda yeni bir yazı belirdi:

“Gerçekliğinizden ayrılmak istiyor musunuz?”

Koray ve Deniz, birbirlerine baktılar ve gülümsediler.

“Evet,” dediler.

Ekranda yeni bir yazı belirdi:

“Gerçekliğinizden ayrılıyorsunuz. Lütfen bekleyin.”

Koray ve Deniz, beklediler. Bir süre sonra, ekranda yeni bir yazı belirdi:

“Gerçekliğinizden ayrıldınız. Eski gerçeğinize hoş geldiniz.”

Koray ve Deniz, kalktılar ve kubbenin çıkışına doğru yürüdüler. Çıkışa geldiklerinde, kapı kendiliğinden açıldı. Dışarı çıktıklarında, kendilerini eski dünyada buldular.

Gökyüzü griydi, güneş soluk parlıyordu. Çevrelerinde duman, ateş ve yıkım vardı. Uzakta, patlamalar ve silah sesleri duyuluyordu.

Koray ve Deniz, üzgün ama kararlı bir şekilde etrafa baktılar.

“Bu bizim eserimiz,” dedi Koray.

“Ve bunu değiştirmek de bizim görevimiz,” dedi Deniz.

Ve yeni maceralarına başladılar.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın bilim kurgu kümesinde bulunan diğer yazıları...
Zeynep’in Felsefe Macerası
Ayla’nın Yolculuğu - 1
Yaratıcılar - 2
Ayla’nın Yolculuğu - 2

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kontrolü Bırakmak
Ali’nin Hikayesi: Nükleer Füzyon Reaktörü Projesi
Sihirli Kutu: Bir Hayal Kurbanının Hikayesi
Atlantis'in Sırrı - 4
Atlantis'in Sırrı - 3
Atlantis'in Sırrı - 1
Atlantis'in Sırrı - 2
Arkhe: Evrenin Sırrı
Hikmetli Adamın Dersi

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yaşamak Nedir? Uyanış ve Evrensel Bilinç Yolculuğu [Deneme]
Torpil: Türkiye’nin Nobel Ödülü Engeli [Deneme]
Asgari Ücretle Yaşamak Mümkün Mü? Türkiye’de İşçilerin Durumu [Eleştiri]
Kapitalist Değerlerin Anadolu Coğrafyasında Yarattığı Erozyon [İnceleme]
Beslenme: Sağlık İçin Bir Zorunluluk Mu Yoksa Bir Lüks Mü? [İnceleme]
Göçün Bağırsak Mikroflorası Üzerindeki Etkileri: Suriyeli Göçmenler Örneği [Bilimsel]
Bilişsel Şemaların Dönüştürülmesiyle Beslenme ve Kilo Arasındaki İlişkinin İncelenmesi [Bilimsel]


Yaver ARANCIOĞLU kimdir?

Gıda, Sağlıklı Beslenme, Felsefe ve Sosyoloji Tutkunu Bir Yazar: Yaver Arancıoğlu Merhaba, benim adım Yaver Arancıoğlu. Sizlere kendimi tanıtmadan önce, bu blogda neler bulacağınızdan bahsetmek istiyorum. Sağlıklı beslenme, felsefe ve sosyoloji benim tutkularım. Bu blogda bu konularda yazdığım öykü, inceleme ve eleştirileri sizlerle paylaşacağım. Bu konulara ilgi duyan veya duymak isteyen herkesi yazılarımı okumaya davet ediyorum. Yazmak ve okumak benim hayatımın vazgeçilmezleri. Yazarken kendimi ifade ediyor, okurken yeni dünyalar keşfediyorum. Yazmaya çocukluğumdan beri ilgi duyuyorum. İlk öykümü 10 yaşında yazdım. Öykü, şiir, eleştiri, deneme… Bu türlerde yazmayı seviyorum. Çünkü her biri bana farklı bir yaratıcılık alanı sunuyor. Siz de bu türleri seviyor veya merak ediyorsanız, yazdıklarım size hitap edebilir. Bir dönem bir gazetede yazarlık yaptım. Orada edindiğim deneyimler sayesinde hem yazma becerimi geliştirdim hem de farklı konularda bilgi sahibi oldum. Ayrıca Suriye’den Türkiye’ye başlayan göçler ile yerinden edilmiş insanlar üzerine Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Kuruluşu adına çalışma yaptım. Bu çalışma benim için çok önemliydi. Çünkü göç eden insanların yaşadıkları zorlukları, umutlarını, hayal kırıklıklarını yakından gördüm ve onlara yardımcı olmaya çalıştım. Türkiye’nin Kars şehrinde dünyaya geldim. İlkokuldan liseye kadar tüm eğitimimi İstanbul’da aldım. Üniversite eğitimimi Tekirdağ, Edirne ve İstanbul’da tamamladım. İstanbul – Sosyoloji bölümünü Yüksek Onur derecesi ile bitirdim. Evliyim ve genellikle Türkiye’de yaşıyorum. Yaklaşık bir yıl Azerbaycan’da yaşadım. İnsanlar ile iletişim kurmayı ve farklı insanlar ve kültürler ile tanışmayı seviyorum. Ahşap yakma, takı tasarım, bağlama çalmayı seviyorum. Toplumu ve insanı ilgilendiren neredeyse tüm konulara merak duyuyorum. Bu blogda sizinle düşüncelerimi, duygularımı, deneyimlerimi ve hayallerimi paylaşmak istiyorum. Umarım yazdıklarım sizin de ilginizi çeker ve merak uyandırır. Beni takip etmeye devam edin.

Etkilendiği Yazarlar:
George Orwell, Aldous Huxley, Suzanne Collins, H.G. Wells, Jules Verne


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Yaver ARANCIOĞLU, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.