Dünyada insandan çok aptal var. -Heinrich Heine |
|
||||||||||
|
Aklıma firavuna seve seve boyun eğenler geliyor… Öyle ya… Kırbaçlandılar da kırbaçlandılar… Topluca hep birlikte kah sosyalizm kah demokrasi tadında zulme biat ettiler de ettiler… Gıkları dahi çıkmadı… Sonra? Ne zaman Musa geldi… O zaman hak hukuk yerini buldu… Aklıma farklı çıkarlara hizmet eden hahamlara biat eden Yahudiler geldi… Öyle ya… Çoğunluk; onların dediklerini Yaratan’ın istedikleriymiş gibi baz aldı… Tıpkı bir demokrasi tadında, bu hahamlar ne dedilerse yaptılar da yaptılar… Gıkları dahi çıkmadı… Sonra? Ne zaman İsa geldi… O zaman hak hukuk yerini buldu… Aklıma cennetten arsa satan papazlara biat eden Hıristiyanlar geldi… Öyle ya… Çoğunluk; onların dediklerini baz alıp, ellerinde ne var ne yoksa satıp durdu… Gıkları dahi çıkmadı… Sonra? Ne zaman eski papaz Martin Luther geldi… Cehennemi satın aldı… Kiliseye kafa tuttu… O zaman hak hukuk yerini buldu… Aklıma putlara tapan Araplar geldi… Öyle ya… Çoğunluk onları baz aldı… Öyle ibadet ettiler… Demokrasi tadında hep beraber yaptıkları ibadetleri doğru sandılar… Sonra? Ne zaman Muhammed (sav) geldi… Hak hukuk yerini buldu… Aklıma Muhammed (sav)’in Ali bendendir, ben de Ali’denim demesine rağmen, askeri gücü olan Muaviye’ye biat eden Arap toplumu geldi… Sanki peygamber yokmuş gibi, sanki dediklerinin hiçbir hükmü yokmuş gibi biat ettiler de ettiler… Sonra? Ne zaman Timur geldi… Muaviye’nin oğlu Yezid’in mezarını yerle bir etti… O zaman hak hukuk yerini buldu… Aklıma Yavuz Sultan Selim sayesinde halifeliğin Osmanlı İmparatorluğu padişahlarına geçtiği zamanlar geliyor… Halifeliğin Osmanlı’ya geçmesine rağmen… Sözde Müslüman olan devşirmelerin padişah Sultan Genç Osman’ı katletmesi… Sözde Müslüman olan ahalinin sesinin dahi çıkmaması ve bu olanları sineye çekmesi… Sonra? Ne zaman IV Murad geldi… Devşirmelerden başlayıp, şeyhülislama kadar herkesi inim inim inletti ki şeyhülislamın katli ilk ve sondur… O zaman hak hukuk yerini buldu… Haliyle… Şahsen ben… Yaşadığım toplum ve düşüncelerden her koptuğumda, her birilerini kaybettiğimde, doğru yolda olduğuma inanıyorum… Niye? Çünkü biliyorum… Çoğunluğun bir parçası olmak güç ve hakikat değil… Olmadı, olmayacak da… Birey; inandığı düşüncede, arzuda ve istekte devam ederse Hakk illa ki ona ya da onun gibi düşünenlere güç bahşediyor. Bu yüzden de yine şahsen ben; bana bahşedilen hayatı kendi bildiğim gibi yaşıyorum… Benim gibi düşünenlerin de bu yolda ilerlemesini istiyorum… Bu yüzden de eklemek istiyorum… Şahsen bana göre kutsal kitabımızı okuyan herkesin, kendini gördüğü bir sure illa ki vardır… Yoksa da tekrar okunmalı ve de sorgulanmalıdır… Ben şahsen kendimi Bakara 219’un ilk satırları olarak görüyorum… ‘’ Sana şarap ve kumarın hükümlerini soruyorlar. De ki: İkisinde de hem büyük günah var, hem insanlara faydalar var; fakat günahları, faydalarından daha çok.’’ Baktığında faydasını alıyorum şarap diye bahşedilen biranın şüphesiz, fakat günahını da vakti zamanında çekeceğim… Ki o da benim düşüneceğim bir şey… Dolayısıyla; tarihe ve toplumlara baktığımızda görmemiz gereken şey… Toplum ne zaman bir şeyde ortak karar kılıyor… O şey doğru olmuyor… Tarihe, kişilere ve benliklerine baktığımızda da ne kadar iyi dahi bilinse de illa ki kusurları var… O yüzden doğru bir birey; ne zaman kontrol edilen toplumdan uzaklaşır ve kendi olur, beraberinde kusurlarını azaltır; o zaman hem kendini belki de Dünyaları değiştirebilir… Benim yapabilecek ve diyebileceklerim bu kadar… Dahası benden sonrakilere… Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi… Fikirler Ölmez!
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Alp Şahin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |