Baktýðýnda herkes iþte bir þekilde, bir yerlerde ve de mevkilerde… Amma velakin… Fani hayatlarýnda kim kime ne katmýþ?

Almanya yerle bir iken… Bir adam çýkýyor… Alman kökenli dahi deðil… Fakat kendini Alman gibi hissediyor… Almanlarýn; adam gibi Alman olmasýný saðlýyor… Beraberinde tüm Alman halkýnýn desteðini aldýðýnda sýkýntý olmuyor… Avrupa’nýn her topraðýný birer birer fethederken de sýkýntý olmuyor… Niye? Güçlü çünkü… Ýdealarý ve dedikleri baþarýyý ve beraberinde fetihleri getiriyor… Ne zaman yedi düvel karþýsýna dikiliyor; iþte o zaman kaybediyor… Beraberinde sümsümük ve itaatkar Almanya’yý; güçlü, baðýmsýz ve fetheden Almanya yaptýðý için kötü oluyor… Adý ve düþünceleri öyle her yerde söylenemiyor, söylenmesine müsaade edilmiyor.

Fransa yerle bir iken… Yeni düþünceler ve idealarýn eþiðindeyken… Bir adam çýkýyor… Adam Ýtalyan kökenli… Fransa’yý toparlayýp, Avrupa’yý feth ediyor, yetmiyor, gözünü Orta Doðu’ya dikiyor… Mýsýr seferleri yapýyor… Savaþýyor… Þu oluyor, bu oluyor, sürgüne gönderiliyor… Yine de savaþýyor da savaþýyor… Sürgünden kaçýyor falan da filan da… Böylesi bir adamdan geri kalan ne? Para, para, para…

Devlet-i Aliyye ya da Osmanlý Ýmparatorluðu yerle bir iken… Vahdettin Han; týpký Abdülhamid Han gibi; yaþlý, yorgun ve bilgisizken; bir Osmanlý Subayý; hem hanedanlýða, hem yedi düvele kafa tutuyor ve de kazanýyor… Ne Alman, ne de Fransýz bazý liderler gibi, diktatörlüðünü ilan ediyor…

Gücü; Hem kanýndan hem de cesaretinden gelen aziz Göktürk kaný ile milletine bölüþtürüyor… Diyor ki… Yasama ayrý olmalý, yürütme ayrý ve de yargý ayrý… Niye?

Gerçek lider; nerede olursa olsun, gücü bölüþür ve gerekirse adam gibi yargýlayabilecekler tarafýndan da yargýlanabilir de ondan… O yüzden hala sevilmiyor, kusurlarý aranýyor, kötülenmeye çalýþýlýyor… Çünkü adam gibi adamdý. Adam gibi içebilmesi de nazarý…