Gerçek sanat, gizlenmesini bilen sanattır. -Anatole France |
|
||||||||||
|
İnsanları akıllılar ve aptallar diye ayırmak çok da akıllıca bir iş olmasa gerek. Bizim bilmediğimiz, hiç bir zamanda bilemeyeceğimiz bir sayı, dünyaya şimdiye kadar ne kadar insan gelmiş, bunların kaç tanesi kadın, kaç tanesi erkek? Kaçı aptaldı, kaçı akıllıydı? Bizim aptal zannettiklerimizin bazıları akıllı, akıllı zannettiklerimizin de bazıları aptal ve salak çıktı... Niye bu sınıflandırma? Belki İstatistik Bilimi açısından gerekliyse de, benim gibi bazılarını da hiç mi hiç ilgilendirmiyor... Hani Nazım Hikmet diyor ya ’’Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine.’’ Niye beceremiyoruz bir türlü farklılıklarımız ile birbirimizi kabullenmeyi ve kardeşçesine yaşamayı? Bir Türk olarak, bir Somalili olarak, bir Papua Yeni Gineli olarak, bir Yemenli olarak, bir Aborjin olarak doğmak bizim elimizde değildi ki hiç bir zamanda olmadı, olmayacak. O zaman bizim gibi olmayan bizim milliyetimizde ve dinimizde doğmayan insanın hiç bir günahı yok doğduğu zaman. Ya sonrası? Sonrası yaşadıklarımız ve diğer insanlara yaşattıklarımız ile hayatımızı olgunlaştırıp iyi ya da kötüden yana, bir yöne doğru bizi götürüyor... ’’Arpacı kumrusu gibi düşünmek.’’ diye bir deyim vardır bir çoklarınız bilirsiniz. Bir ülkeyi, bir toprak parçasını abat edecek olan fikirlerdir... Çeşit çeşit siyaset var. Çeşit çeşit siyaset olurda çeşit çeşit siyasetçi olmaz mı; o da olur hem de siyasetin kitabını yazmış adamlar ’’Ben demiyorum kendileri diyor.’’ Bunun sağcısı var, solcusu var, daha solcusu var, daha sağcısı var, kökten dincisi var, kökten olmayan dincisi var, bitmez, var oğlu var... İkiz üçüz, dördüz bile olsa hiç bir insan bir diğerine benzemez... Parmak izleri bile farklı milyarlarca insanın... İrsiyet dediğimiz bir olay var, genlerle kuşaktan kuşağa aktarılan bir takım biyolojik ve ruhsal özellikler... İktidar ateşten gömlek, giymek isteyende var, istemeyende... Bir anekdotta rastladım bizim ülke siyaseti konu şöyle diyor "Bizim ülkede ki muhalefetin amacı iktidara gelmek değildir ya nedir ?Muhalefetten düşmemektir. "Velhasıl durum böyle, başka ülkeleri bilemem. Onlarınki de kendi vatandaşları düşünsün. İnsanı anlamak, anlamaya çalışmak olmalı çabamız. Necip Fazıl da diyor ya ’’Anlamak yok çocuğum anlar gibi olmak var, akıl için son tavır saçlarını yolmak var.’’ Saç baş yolduran insanlardan hele de siyasetçilerden uzak durmak en akıllıca yapılması gereken bir iş olsa gerek. Herkes kendini fasulye gibi nimetten sayıyor. Birilerini eleştirirken egolarımızı da fazla şişirmeyip kendimizi eleştirmeyi de bir becerebilsek keşke...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |