"Sevgi bilmekten doğar." -Mevlana |
|
||||||||||
|
Sizi bilmemde ben İnternet sitelerini bir çok insanın tedavi amaçlı kullandığını düşünüyorum. Bazılarının gerçekten psikolojik tedaviye ihtiyacı var hem de fazlasıyla... Ünlü Avusturyalı Doktor Sigmund Freud ’’Bütün insanlık benim müşterimdir.’’ demiş. Tabi şair ve yazarlar ile kendini şair ve yazar zannedenlerde insanlık ailesi içinde yer aldığına göre, onlarında psikolojik tedaviye ihtiyaçları mutlaka vardır... Bunu da illaki onları kınamak ya da herhangi bir şekilde aşağılamak için yazmıyorum, benimkisi sadece bir durum tespiti... Ayrıca da her ne şekilde olursa olsun, ister şiir yazarak, ister nesir yazarak kişiler rahatlıyorsa bunun kimselere zararı yok., bilakis faydası var. Ancak şöyle zararı olabilir belki psikolog ve psikiyatrlar açısından, bu edebiyat sitelerinde kendi kendilerine terapi uygulayan kadın ve erkekler, doktora daha az gider, daha az para öderler... Bazı sınırsız eser ekleme olan sitelerde, bakıyorum, gözlemliyorum adam günde elli tane şiir ya da yazı artık her neyse ekliyor. Ne ara yazdın arkadaşım bu kadar yazıyı, şiiri? Biraz dinlen, ara ver, bu kadar kendini sıkma germe... Hayır yazdıklarında bir şeye benzemiyor, çikletlerin içinden çıkan maniler gibi adeta... Bir dolu ukala ve kendini beğenmiş yazar ve şairden geçilmiyor edebiyat sitelerinde. Şiirini ya da yazısını asar çıkar. Sorsan en güzel yazan o, sorsan vakti yok hiç bir şeye... Ne kimselere yorum yazmaya zamanı var, ne de yorumlara cevap vermeye, ufacık bir teşekküre, işi başından aşkın. Adeta ’’Ben burada yazıyorsam sizin iyiliğiniz için feyiz alın.’’ demeye getiriyor... Ben de onlara ’’Hadi oradan’’ diyorum... Geçmişin ünlü psikiyatrlarından birisi şöyle demişti bir zaman önce... ’’İnsanlar bize geliyorlar iki üç ay da bir sorunlarını anlatıyorlar, bir doluda para bırakıyorlar, tamam güzel ama arada bir de sıkı sağlam bir dert ortağınız olsun, bir kahve içimi ya da bir çay içimi onlarla dertleşin, gerçekten iyi gelir.’’ denemekte fayda var diye düşünüyorum. Edebiyat sitelerinde yazı yazmak da kalemle klavye ile sayfalar ile bir nevi dertleşmek değil mi? Yazmak, yazdığını güzel olsun ya da olmasın rahatlatır insanı. Bir çok sitede gerçekten kalemi kuvvetli erkek olsun, kadın olsun sağlam edebiyatçılar var bunu göz ardı etmemeliyiz. Ancak eleştiriye katlanamayan egosu on karış elli karış havada tiplerde var. Ana sayfada görünsün yazım diye durmadan kendine yorum yazanlar bile var. Ne diyelim Allah bizlere sabır, onlara da akıl fikir versin... Merhum Sait Faik Abasıyanık ’’Yazmasaydım delirecektim.’’ diyor ya, aman ha aman! Son hızla yazmaya o zaman devam, yeter ki kimseler delirmesin, zaten çok aklı kıt var memlekette bir de bizler, sizler katılmayalım onlara...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |