..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Her devrim yokolup gidiyor ve peşinden yalnızca yeni bir bürokrasinin artıklarını bırakıyor. -Kafka
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Anılar > Gökhan




17 Kasım 2023
Bir Bölü Elli  
Gökhan
Öğrenim hayatımdan bir kesit.


:CFA:
Üniversitede aldığım bir ders beni çok etkilemişti; Mimari Yapısal Tasarım. Ders seçmeliydi ve ben balıklama atlamıştım bir şeyler öğrenebilmek için. Hatırladığım kadarıyla sadece projenin danıştığımız akademisyenlerle tartışılması, akademisyenlerin yönlendirmesi ve projenin revizyonu (yenilenmesi) için akademisyenlerin randevu verdiği saat ve günde proje ile birlikte gidip onların aşağılamalarına ve komikliklerine katlanmak gerekiyordu. Bir devlet üniversitesinde kendilerini oraların tek hakimi sanan profesör ve asistanının ne kadar yaralayıcı olabileceğini siz düşünün artık.

İki kişi ortak çalışıyorduk ve çalıştığım arkadaşla neredeyse hiç bir araya gelmedik, geldiğimiz zamanlarda da çalışmadık. İnşaat Mühendisliği okumama rağmen, bu dersi çok ciddiye almamın nedeni, içimde uhde kalan yarım bıraktığım konservatuar eğitimimde bana verilen sanat terbiyesi ve sanata duyduğum hayranlıktı. Burada beni yetenek sınavıyla konservatuara alan koro şefi Muzaffer Taşkın'ı saygıyla ve minnetle anmazsam nankörlük etmiş olurum.
Oysa bu dersi alan mühendislik öğrencileri gayet rahat bir şekilde yapının statik (durağan) dengesini dikkate alarak ve basit sistemler oluşturarak, akademisyenlerle de fazla tartışmadan ilerliyorlardı. Benimse asistanın ve profesörün her yanına gitmem olaydı. İkisi bir oluyor ve canıma okuyorlardı. Paslaşarak dalga geçmenin sanatını yapıyorlardı adeta bu iki ucube. Sonuç:Her hafta götürdüğüm eskizleri çıkarken çöpe atıyordum.

Okul başlayalı haftalar geçmişti ve ben inatla özgün, fonksiyonel hayalimdeki evi yaratmaya çalışıyordum. Projenin adı buydu: Hayalimdeki Ev. Tasarladığım bütün yapılar neredeyse anılarımda kalan tortulardan kopya çekiyordu. Bense saf yaratıcılık peşindeydim. Ama ne zaman gönyeleri T cetveline dayayıp bir plan çizsem geçmişte yaşadığım evlerin bir kopyası oluyordu. Dönemin sonuna doğru kredisi iki olan ve beni de çöküşe sürükleyen bu dersten kurtulmaya karar verdim ve geçmişimde kalmış bir anıdan faydalanarak ama yenilikler türeterek bir yapı tasarladım. Fayansların bile tek tek çizgilderini ellerimle çizerken ne kadar yorulduğumu anlatmama gerek yok sanırım. Projenin teslim saatini 15 dk geçirdim ve projeye ortak olan arkadaşımın başka bir proje teslim ettiğini gördüm, benimse projemi kabul etmediler ama teslim aldılar. Niyeyse!!!

O dönem bütün derslerden kaldım ve tek bir şey öğrendim: Teslim gününde profesörle bağrışırken ağzımdan şöyle bir cümle çıktı: "Ama hocam bu çok zor bir şey!" O dersin ne kadar zor olduğunu bir tek ben mi anlamıştım yoksa bütün o vasat çizimleriyle not ortalaması kovalayanlarda anlamışlar mıydı? Ben hayal kurarak hata yapmıştım ve bu hata bana bir döneme malolmuştu. Ama beni sınırlarıma kadar zorlayan akademisyenler eğitimim için hiç de gerekli olmayan bir şeyi anlamamı sağlamışlardı. Umarım bunun vebalini taşıyabilirler.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın anılar kümesinde bulunan diğer yazıları...
- Gece -

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Son Söz
Direnç
Arayış
Vasat, Hiçlik ve Ben Olma Kaygısı
Sonsuza Yakınsamalar
Bilgelik ve Cehalet
Kaçış, Kabullenme ve Kanıt Üzerine
Şişelerdeki Mektuplar
Kırık Oyuncağım
İkinci Tekil Yalnızlığıma Göndermeler

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Çıkar Beni [Şiir]
Duvar Yazıları (Saçma) [Şiir]
Kalmak [Şiir]
Duvar Yazıları (Bitmesin) [Şiir]
Duvar Yazıları (Bir An İçin) [Şiir]
Işıkları Söndürün [Şiir]
Duvar Yazıları [Şiir]
Alfabe [Şiir]
- Ada - [Şiir]
- Oyun - [Şiir]


Gökhan kimdir?

Sessizliği mabed edinenlere selam olsun!. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Adalet Ağaoğlu,Ahmet Altan,Orhan Pamuk,Necip Fazıl Kısakürek,Ataol Behramoğlu,Cezmi Ersöz,Atilla İlhan, Dücane Cündioğlu


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Gökhan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.