Yanlış sayısız şekillere girebilir, doğru ise yalnız bir türlü olabilir. -Rouesseau |
|
||||||||||
|
Kadının kedilere ne verdiğini kestiremedim ama;et yemeği olmalıydı.En cılız kedi,en kocaman parçayı kapıp kaçtı,biraz ötedeki duvar dibine...Öyle hızlı yedi ki kaptığı parçayı;bir yenisini alabilecek zaman bile bulabildi kendine... İkinci parçayı da yedi bitirdi hemen....Şaşırdım biraz!Hem en çok o yiyordu,hem en zayıfları o idi!..Oysa, en çok yiyenin,en şişman olması gerekmez miydi?Bu tezat karşısında düşünmeye başladım.Zihnimde bir yığın teoriler,varsayımlar,olasılıklar üretiyordum ama hiçbiri, bu soruma yanıt olamıyordu...Sonunda yavruları olduğuna,onları yaşatmak için emzirdiğine,bu yüzden zayıf kaldığına karar verdim.Bu karara varmış olmak,tuhaf bir acı verdi içime...Sanki bir kova kaynar suyun altında yandığımı hissettim..Erkek değildim ama bıyıklarım terledi birden...Ve üç yaş daha ihtiyarladım... Dünya üzerinde yavru sahibi olan onlarca insan,onlarca kuş,onlarca kedi,köpek,yılan,köstebek,ceylan,balık geldi aklıma...Nasıl bir şeydi ki annelik;böylesine özveriyi körükleyen,kendini bitiren yaratıklar haline getiriyordu anne olan varlığı!..Bence gelecekte varolma adınaydı hepsi!..Annemi,anneliğimi düşündüm sonra...O olmasaydı ben;ben olmasaydım çocuklarım olmayacaktı.Çocuklarım!...Yaşadığım olumlu yada olumsuz tüm zamanlara onlar için katlanılmıştı şüphesiz.Acılarımı gülüşlerinde unutmam,dertlerime yüzlerinde sünger çekmem,umudu yüreğime akıtmam onlara sahip olduğum,anne olduğum için değil miydi?Bu açıdan bakılınca;anne olan bu cılız kedi ile aramda bir fark olmadığını anladım.Anne insan,anne kedi,anne kuş!.. Tüm canlılarda anne olabilmek,tanrı olabilmekle eşdeğerdi bence...Yarının yapıtaşlarını zamanadöşeyen;döşerken yorulan,kendini tüketen,sevgi dağıtan,koruyup kollayan,bağışlayan,onaran,hayatı yenileyen yanıyla anne;tanrının ta kendisiydi!.. Kedilere “pisi pisi!..” diyerek dolapta ekşiyen yemeği onlara veren kadın,bunları düşünmüş müydü acaba?Hiç sanmıyorum!..O,ekşiyecek bir başka yemeği pişirmek için tencere yıkıyor olmalıydı şimdi.Adım gibi biliyordum bunu!..Oldukça zengindi ama, onun zenginliği kendine ve ekşiyen yemeklerini yiyen kediler içindi yalnızca...Eşinden kalan variyetini,anne olmanın tadına varamadığı için,yardıma muhtaç öteki insanlara yardımdan uzak bu şekilde değerlendiriyordu.Kendisi anne olamamıştı ama anne olan sokak kedisine iyilik yapmıştı hiç değilse!..O’da bir tanrı sayılabilirdi artık!.. Açlıklarını bir nebze olsun bastıran kediler;geldikleri sokaklara doğru dağılıp gittiler...Ben cılız kediyi izlemeye devam ettim.Camları kırık,bacası uçmuş,saçakları dökük eski bir evin, çizeme arasından girdi içeriye...Hava soğuk,kar yağıyordu...Memelerinde biriken sütü üşümesinler,ölmesinler diye yavrularına veriyor olmalıydı şimdi...Kendisi üşüyerek,kendisi ölerek ama!... Yerimden kalktım;içimi yakan biber bir sızı,gözümde yaşlarla...Sendeleyerek lavaboya doğru yürüdüm.Yüzümü yıkamak,bu kötü ruh halimden kurtulmak,kendime gelmek istiyordum.Musluğu açtım;sular kesikti!..Küfretmek yerine,daha çok ağlamaya başladım..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Tayyibe Atay, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |