..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýçine koyabileceðin bir karanlýðýn olmadan, bir ýþýðýn olamaz. -Arlo Guthrie
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Toplumcu > seyfullah ÇALIÞKAN




15 Haziran 2004
Zurnada Peþrev Olmaz  
seyfullah ÇALIÞKAN
Pazar yeri insan seli. Sarý kýzýn kulaklarý küpeli. Üç yaþlarýnda þeker mi þeker, ilk yaz gibi cývýl cývýl bir þey. Kulaklarýna sarý kirazdan küpeler takmýþ.


:BICD:
Zurnada Peþrev Olmaz



Öðlene doðru, ýhlamur gölgesinde üç yaþlý adam konuþuyorlardý. Dertliydiler ve yaþamýn kendilerine haksýzlýk ettiðine inanýyorlardý. Koca bir ömür boþa tüketilmiþ, bütün çabalarý, kaygýlarý, emekleri sanki savrulup gitmiþ gibi düþünüyorlardý. Yalan dünya dönüp durmuþ, ömür su gibi su gibi akýp geçmiþti. Ortada oturan amca bastonuna dayanarak;



- Þimdiki gençlerden hayýr yok. Ýyi giyinsinler, yesinler, içsinler, gezsinler. Çalýþmak dersen, iþ dersen kaçacak delik arýyorlar. Hepsi lapacý, hazýr yiyici... Ömrüm boyunca onlar için çalýþtým. Bir baltaya sap olsunlar, bir iþin ucundan tutsunlar diye didindim. Yalvarmaktan dilimde tüy bitti. Okula kulak asmadýlar. Bir mesleðin ucundan yapýþmadýlar. Boyuna, posuna bakan bir þey sanýr. Ýçleri kof, boþ çuval gibi…Büyüdüler, güçlü kuvvetli adam oldular. Sýksalar taþýn suyunu çýkaracaklar. Ýþ yok, güç yok... Þimdi keþke okusaydýk diyorlar, Kafalarýný taþlara vuruyorlar ama nafile. Vapur bir kere kalktý artýk. Bir daha o fýrsat ele geçer mi?, dedi.

Öbürü aldý sözü;



- Benimkiler çok þükür okudular. Ýkisini de Ýstanbul’da iþe koydum. Büyük olaný bankada, kýz ise belediyede çalýþýyor. Oðlan evini aldý. Gözü arabada. Çok þükür kendilerini kurtardýlar. Allah eksikliklerini göstermesin ama bir alo demeye bile üþeniyorlar. Yazdan yaza gelirlerse yüzlerini görürüm. Geldiklerinde kýçlarýný kakýp þöyle adam gibi oturmazlar. Doya doya yüzlerine bakamam. Doya doya sarýlýp koklayamam. Oysa sarýlýp koklamak isterim… Benimle oturup sohbet etsinler isterim. Ama nerde? Öðleye doðru uyanýp denize giderler. Deniz faslý bitince akþamlarý da parka, bahçeye... Tamam akýllý çocuklar, iyi çocuklar yetiþtirdim. Ýkisi de elmas gibi, pýrlanta gibi… Ama gel gelelim Allah yine de beni onlarýn eline düþürmesin. Beni onlara muhtaç etmesin. Ýki gün bakar, üçüncü gün oflayýp puflamaya baþlarlar. Bir tas su vermek zorlarýna gider.

Uzun beyaz sakallarý olan amca sadece onlarý dinliyordu. Konuþacak söyleyecek sözü yok gibiydi. Hem dinliyordu, hem de baþý önde düþünüyordu. O’nun zaten iki kýzý vardý. Çoktan evlenip çoluk çocuða karýþmýþlardý. Uzaklarda, gurbet ellerde olmasalar belki çok daha iyi olurdu. Ýkisi de becerikli ve merhametli kýzlardý, Ýsteseler bile babalarýna el ayak olamazlardý. El kapýsýnda geçim yapmak, gelin olmak sanki kolay mý? Bayramlarda eþleriyle, çocuklarýyla gelirlerdi. Geldikleri gün daha yorgunluklarý bile çýkmadan evi baþtan baþa pýrýl pýrýl yapýp öyle giderlerdi. Kaynanalarý, kaynatalarý da onlarýn yolunu gözlüyorlardý. Torunlarýný, evlatlarýný, gelinlerini özlüyorlardý. “Daha çok kalýn. Onlara baþka zaman gidersiniz.” diyemezdi. Eþi Naciye Haným onu çok vakitsiz býrakmýþtý. O hakkýn rahmetine kavuþup gidince iyice yalnýz kalmýþtý. Ýyice yalnýz ve çaresiz… Arkadaþlarýnýn hiç olmazsa eþleri vardý. Boþuna gençlerden þikayet ediyorlardý. Yaþlý bir adamýn zaten eþi varsa baþka hiç kimseye muhtaç olmazdý.

Ihlamur aðacýnýn gölgesini, o yorgun ve kederli üç yaþlý adamýn sohbetlerini kendi hallerine býrakýp kalktým. Ýçim daraldý. Belki on beþ yýl sonra o ýhlamurun gölgesine bende arkadaþlarýmla sohbete gelinim. Bende yakýnacak, kederlenecek bir þeyler biriktiririm. En iyisi þöyle gidip pazarý bir uçtan bir uca dolaþayým. Belki biraz meyve alýrým.

Pazar yeri insan seli. Sarý kýzýn kulaklarý küpeli. Üç yaþlarýnda þeker mi þeker, ilk yaz gibi cývýl cývýl bir þey. Kulaklarýna sarý kirazdan küpeler takmýþ. Kirazlara uzandým elini kulaðýna kapattý. Bir mavi gözlerine baktým, bir de kirazdan küpelerine. Annesinin elinden sýmsýký tutuyordu. “Kalabalýkta elimi sakýn býrakma. Kaybolursan seni bulamayýz.” Demiþ belki de korkutmuþlardý. Ýçimden saçlarýný okþamak geldi. Dokunamadým... Annesinin eline sýmsýký yapýþmýþ oynaya zýplaya geçip gitti. Kalabalýðýn içine karýþtý. Gözden kayboluncaya kadar arkasýndan baktým. Baþka çocuklar kýskanmasýn, kimse darýlýp gücenmesin ama bu gün pazarýn en güzel kýzý oydu. Gülüþlerin en güzeli onun gözlerinde, onun gamzelerinde oynaþýyordu.

Aklým hala ýhlamur gölgesinde dertleþen ihtiyarlarýn konuþtuklarýndaydý. Neden gündelik yaþamlar bu kadar kederli ve mutlaka can sýkýcýydý. Daha dün Zurnacý Hasan diye biriyle tanýþtým. Adam on tane karabasan gibi öyküyü birbirine ekleyip peynir ekmek yer gibi anlattý. Ne zaman vakit bulup yaþamýþ? Bunlarý bir ömrün neresine sýðdýrmýþ? Ýnsanýn aklý almýyor.

- Yedi çocuðum var. Geçimim aðýr. En büyükleri Ýstanbul’a gitti. O iyi kötü kendini kurtardý. Altýsý daha ufak. Hepsi benim elime bakýyor. Biri ilçede okuyor. Ýkisi köydeki okulda. Hiç birine yetiþemiyorum. Elimde sanatým olmasa açlýktan gebeririz. Ben zurna, baðlama falan çalarým. Bütün vilayette kime sorsan beni tanýr. Yaz olunca düðünlere falan çaðýrýrlar. Müdürler haber gönderince halk oyunu gösterilerine de giderim. Sinop’a gelen bütün baþbakanlarý karþýlamaya ben gittim. Yaz olunca iyi kötü karnýmýz doyar. Ama kýþ gelince çok zor. Zurna iþi olmadýðý zamanlar ormanda çalýþýrým. Kesilen aðaçlarýn dallarýný budayýp, tomruklarý öküzlerle yol kýyýsýna çekeriz.

Saðlýðým da eskisi gibi deðil. Artýk orman iþin aðýr gelmeye baþladý. Sýk sýk hastalanýyorum. Baþýmdan çok iþler geçti. Vaktin olsa da dinlesen. Anlatmakla bitmez ki. Ýþlerim de þansým da hiç düzgün gitmedi. Akýllý bir düzen tutturamadým. Almanya’ya bile gittim. Sanatýmýz demiþiz. Bir yol tutturmuþuz. Ýlla davul, zurna. Davul zurna deyip sakýn küçümseme. Parasý da iyi. Þimdiki aklým olsa bir fabrikaya girerdim. Hiç olmazsa baþým belaya girmezdi.

Hippileri var orda. Sen bilmezsin. Görsen insan sýfatýna sokamazsýn. Uzun saçlý, sakallý, pis dilenci gibi adamlar iþte. Dört beþi iþten dönerken gece önümüzü çýktýlar. Baðýrýp çaðýrýyorlar ama bir þey anladýðým yok. Birisi benim üzerime çöküp boðazýma sarýldý. Adam beni gebertecek. Biz hepimiz silahlýyýz. Makineyi belimden çýkarýp þarjörü üzerine boþalttým. Kendimi korumak için attým. Kime anlatacaksýn? Bize orda kim inanýr? Kafam zaten dumanlý. Adamlarý býrakýp kaçtýk. Sonradan duydum adam gebermiþ. Polis výzýr výzýr her yerde beni arýyor. Alman hapishanelerinde ölüp gitmektense kaçtým. Avusturya’ya geçinceye kadar anamdan emdiðim süt burnumdan geldi. Kýsmet deðilmiþ. Gavurun parasý herkesi zengin etti. Bana yaramadý. Hapisliði göze alýp geri de dönemedim. Bir hiç uðruna elimi kana buladým. Hippi misin nesin? Git belaný baþkasýndan bul. Geldi bana çattý. Alnýmýza böyle yazýlmýþ iþte, ne desem yalan.

Her gün karþýlaþtýðýnýz bu insanlarýn öykülerini dinlerken resmen yoruluyorsunuz. Anlamaya bile yetiþemiyorsunuz. Dinlediklerinizin bir kýsmýný anlamaya çalýþýrken ötekilerin ucunu kaçýrýyorsunuz. Benden baþka sesiz, sakin, dertsiz tasasýz yaþayan kimse kalmamýþ diye düþünüyorsunuz. Öte yandan kendi kendinize “Herkes binlerce serüveni birbirine ekleyip yaþarken ben neredeydim? Suya sabuna dokunmadan bunca seneyi nasýl tüketmiþim? ” diye sormak geçiyor. Kendinizi bu insanlara uzak, bu topraklara yabancý hissediyorsunuz.






Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn toplumcu kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Emekleye Emekleye Emekli
Denize Adam Düþtü

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Tabanca
Saman Altýndan Aþk Yürürse
Raký Þiþesine Ejderha Olduk
Gökçeada 3
Ben Ýþin Kitabýný Yazmýþtým
Sokarým Seni Þalvarýma Çýkarýrým Tozpembe
Nataþa, Mavra ve Raký
Öyle Pat Diye de Ölünmez ki
Güvercinli Yazý - 1
Çaki, Çakmak, Býcak, Tarak

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Baþka Türlü Bir Þey [Deneme]
Canan [Deneme]
Aþký Anlatmak Haksýzlýktýr [Deneme]
Zaman Sen Yalansýn [Deneme]
Nisan"ýn Þuçu [Deneme]
Bahar, Badem, Çocuk [Deneme]
Sonbaharý Hüznün Rekleri Boyar [Deneme]
Mevsim Türlüsü 2 [Deneme]
Bir Fýrtýna Tuttu Bizi [Deneme]
Delikanlýyý Bozan Yazýlar [Deneme]


seyfullah ÇALIÞKAN kimdir?

Ben yazar falan deðilim. Yazma eðilimli biriyim. Durumum henüz tedavi gerektirecek kadar kronik hale gelmedi. .

Etkilendiði Yazarlar:
Bilmiyorum,


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © seyfullah ÇALIÞKAN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.