Güzellik her yerde karþýlaþýlan bir konuktur. -Goethe |
|
||||||||||
|
Sezai Karakoç Orhan Veli ve arkadaþlarýnýn þiirinde hüküm, basit realizmde. Þiir, yaþamak için yaþanan, harcanan vakitlerin, ek vakitlerin haberim verir ve hesabýný ister. Bozuk ülkenize bakýþ; bu, kýsaca anlatýr þiiri. Sonralarý, Melih Cevdet, iþi bir çaðrýya dökecek, "düzeltici" bir þiir kurmaya çalýþacak. Metin Eloðlu, bozuk dünyamýza, o mükemmel dünyalarýnýn parmaklýklarýna dayanarak gülecek! En güçlüleri Oktay Rifat ise en bozguna uðrayaný olacak bu þirazesi kopuk þairlerin (þi-raze Orhan Veli'ydi), Oktay Rifat, ülkemizin þartlarýný, hattâ þiirlerinin ana rahmi þartlarýný unutarak (gerçekçi plândan çýkarak), kinayeli hikâyelerle, folklorik otomatizmlerle çarklayacak ve bunu, bir þiirlik çalýþmalar için mümkün, bir kitaplýk vakit için çok bücür usullere takmýþ mahvettiði, usule takýlýp kaldýðý eserleri göz önünde iken bile, kabul ve itirafa yanaþmayacak. Orhan Veli ve arkadaþlarýnýn akýmý, bu minval üzre, çeþitli sapýþlarla eskir, hattâ kendine tepki Attilâ Ýlhan þiiriyle kapanan, bütünlenen bir dünya olup onu da hýzla eskitirken yeni bir þiir doðdu. Bu þiirin vaftiz adý: Ýkinci Yeni. Ben, bu þiire, "Yeni gerçekçi þiir" diyorum. Orhan Veli þiiri, þiirimizin gerçekçi (realist) akýmýydý; bu akým ise, yeni gerçekçi (neorealist) akým. Orhan Veli ve arkadaþlarýnýn þiiri, yeni þiir ise, bu yeni þiir için, yeninin yenisi farkýna, ikinci yeni demek kadar doðru ne ola? Böyle hüküm, böyle hipotezin baþýndan artýk. Bazýlarý, yeniliði, böyle, l, 2, 3... v.s. numaralamanýn saçma olduðunu, bunun bir hayal kýtlýðýndan doðduðunu söylemeðe kadar vardýrdýlar iþi. Ýþin içinde bir saçmalýk, bir hayal kýtlýðý varsa bu, Orhan Veli ve arkadaþlarýnýn þiirine "yeni þiir" demekteydi. Zaman ve eþya boyunca daha baþka bir þiir yokmuþ ve olamazmýþçasma bir þiire yeni þiir ismini verenlerin, onun yenileniþinden ibaret ikinci bir akýma "Ýkinci Yeni" denilmesine alýnmalarý olur þey deðildi. Hem bu "Ýkinci Yeni" sözü, bir birincisini bir üçüncüsünü hatýrlatmak bakýmýndan, "yeni þiir" sözünün mutlak deyiþine göre, daha alçakgönüllü ve daha namuslu deðil miydi? Hem, alt tarafý bu bir isim deðil miydi? Ýkinci Yeni, dedik (birkaç dergide dedik), bir "salt yaþama" þiiri. Apriori bir tekvin teorisi ve ona dayalý bir hükümler mecellesi olmayan, postulasýz bir yaþama demektir bu "salt yaþama". Realist, pragmatik, plüralist. "Evrende insan" sözü bu þiiri özetler. Bu akým, insanýn insanlar arasýndaki yeriyle birlik, kâinattaki yerini de ariyan þairlerin geçidi. Ariyan, fakat bulmaya niyeti olmayan. Bir pasaj, bir bulvardýr bu akým. Forum daha sonra gelecek, metropol daha sonra olacak bir imar olayý olmaktan çok, bir istimlâk olayý yâni bu þiir. Yer yer akýl dýþýna kaçar, düþlerde gezinir. Bazý bazý düþüncenin sansüründen kurtulur. Bir parça ekmek, bir parça hayal ve biraz da fantezi þiiridir bu. Dekart insaný, bu þairleri pek ilgilendirmez; ondan çýkarlar ama o, artýk bir natürmorttur. Yaþamak ilk prensiptir. Yaþamayý yaþama açýklar. Yaþama kendi kendine yeter. Akýl ve düþünce onu içermez. Belki ona dahil, ona aittir... Düþünce, tarihî bir perspektiftir. Bu yüzden, þiirin temeli ne düþünce, ne anlamdýr. Anlamsýzlýðýn da olmadýðý gibi. "Anlam" ý varlýðýn ve þiirin cevheri kabul etmeyen, bir þart bir tarz sayan, onun yanýna "akf'ý da ekleyen þairlerdir bunlar. Bu þiir, metafizik ve mistik dünyanýn kürevî çeperine birkaç noktada dokunmuyor deðil. "Mutlak"la ilgili her güç, silâhlarýndan tecrit edilmiþ olarak, her vahþi hayvan, diþleri, týrnaklarý sökülmüþ, pençeleri koparýlmýþ olarak bu sirkte uslu uslu yaþar. Aslanlar görürsünüz, belki bir kediye dönmüþtür. Hz. Ýsa, cam sýkýldýðý için din icat etmiþ bir adamdýr, bu þairlere göre; Sent-Antuvan gökte don gömlek dolaþýr; "Sayýn Tanrý", günah çýkartan daha doðrusu günah sayan numaralayan bir papazdýr! Bu yeni akým, dünya gerçekleri içinde kalacak, dünya nimetlerine övgü ve imreniþ, ya da nefret ve kaçýþ, bütün iþ bu olacak; bir dünya nimeti olarak kadýn (yasak yemiþ) çevresinde bir pervane gibi dönüp dolaþýlacaktýr. Þair, cemiyete sýkýþtýkça kadýna sýðýnacaktýr. Kadýn, bu þiirde, putperest bedevinin hurmadan putudur. Yine bu þairlerin her birinin ayrý belki, birlikte yaþamak hikâyesinde bir çözümleri olacak. Elbet, kendilerinden önceki, "katýþýksýz toplumcu" lar, bu berikileri tatlýsu toplumculuðuyla, samimî olmamakla suçlayacaklar. Sezai Karakoç (Diriliþ, 1960)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fatih Karataþ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |