"...Ve hepimiz az ya da çok rüyacı değil miyiz!" -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
_ Ben senin neyinim ki?dedi kızgın. Kızgınlığı kadına değildi ama ona bağırıyordu işte. Yineledi sorusunu. _ Ben senin neyinim? Sevgilin miyim? Aşkın mıyım? Arkadaşın mıyım? Sana bir söz mü verdim? Seni sevdim mi sanıyorsun? Neyinim ben senin? Hiçbir şeyin değilim ya! Kadının kalbini sızlatıyordu adamın bu sözleri. Ama ona cevapta veremiyordu. Sen benim sevgimsin de diyemiyordu. Ben seni seviyorum da diyemiyordu. Sessizliği seçmişti. Sanıyordu ki suskunluğu adamı sakinleştirir. Adam çok kızgındı. Kızgınlığı yaşama, yaşamına, yaşadıklarınaydı. Kollarından yakaladı kadını adam. Gözlerini dikti kadının gözlerine. _ Ben senin neyinim ya? Diye sordu tekrar. Kadının yaşlar gözüne hücum ediyordu ama sıkıyordu kendini. Dudaklarını ısırdı. Zor bir durumdaydı. Neden zorluyordu ki adam bu kadar. Yoksa hep dediği gibi gerçekten sevmiyor muydu kadını? Ama defalarca söylemişti adam hatırlamasa da kadını sevdiğini. Dudağının ucuna kadar geldi. Sen sevgimsin benim, demek istedi gene. Sustu kadın gene. Adam kararlıydı. Sarsıyordu kadını. Kadın ağlamaya başladı. Adam, zaten dayanamazdı. Özünde çok hisli biriydi. O da başladı ağlamaya. Gözleri birbirine kenetli ağlaşıyorlardı işte. Adam büyük bir hırsla öptü kadını. Dudaklarında kadının gözyaşının tadı, hırsla öptü. Sonra da sarıldı kadına. Sımsıkı. Öyle sıkı sarılmıştı ki kemiklerinin birbirine geçtiğini hissetti kadın. Kadın da adama sarılmıştı. _ Seni seviyorum, dedi kadın. Tüm benliğimle seni seviyorum. Her şey gibi seviyorum seni. Kulaklarında bir uğultu oldu kadının. _ Ben de seni seviyorum… Adam mı söylemişti bunu? Kulakları ona oyun mu oynamıştı? Bunlar duymak istediği sözcükler miydi? Adama baktı, merakla. Gözünde yaşları adamdaydı bakışları. Adam hiçte bir şey söylemiş gibi durmuyordu. Boş boş baktı kadının gözlerine. Demek kadın kendi duymak istediği şeyi duymuştu her zaman ki gibi. Ama bu önemli değildi kadın için. O kendi sevgisini bilirdi. Kadın, seviyorsa söylerdi. Belki de söylememeliydi ama söylüyordu işte. Bu ilkti. İçinde tutmalıydı belki de. Neden içinde tutmalıydı ki? Bu adamı seviyordu. Her şey gibi seviyordu üstelik. Her şey neydi? Ekmek gibi, su gibi, hava gibi, yaşam gibi sevmekti her şey. Daha önce yaşamamıştı böylesi bir sevgiyi. Bu yüzden sorgulamadı hiç sevgisini. Türü neydi? Adını biliyor muydu? Bir adı olmalımıydı? Öffffff. Dedi içinden. Susturdu içindeki sesi. Ona üzüntü veren içindeki sesi susturdu. Başı adamın göğsündeydi hâlâ. Adam onu bırakmamacasına sarmıştı. Sımsıkı sarılmaya devam etti kadın. Adamın sıcaklığını hissetti teninde. Böylece donmak istedi. Zaman dursun istedi. Gözlerini kapattı. Derin bir nefes çekti adamın kokusundan. Burnuna gelen gelen koku deniz kokusuydu. Yosun ve iyot kokusu. Açmadan gözlerini bir nefes daha çekti. Bir nefes daha. Bir nefes daha. İçine çektiği nefesler başını döndürmeye başlamıştı. Her nefeste kalp atışları hızlanıyordu. Göğsü patlayacak gibi oluyordu. İşte göğüs kafesinin üzerinde oturan sevgisinin nefesiydi. Birden bişey oldu. Her şey donuklaştı. Açtı gözlerini. Sımsıkı sarıldığı meğer yalnızlığıydı. Hayretle gördü bunu. Nasıl olur, dedi kendi kendine. Peki, sevgisi neredeydi? Hayalinde miydi her zaman ki gibi? Evet, hayalindeydi. 08-nisan Perşembe2004
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Serpil Başol, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |