..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"...Ve hepimiz az ya da çok rüyacı değil miyiz!" -Dostoyevski
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Aşk ve Romantizm > Serpil Başol




31 Ekim 2004
Hayal Sevgiye Sarılmak...  
Serpil Başol
Sımsıkı sarıldığı meğer yalnızlığıydı. Hayretle gördü bunu. Nasıl olur, dedi kendi kendine. Peki, sevgisi neredeydi? Hayalinde miydi her zaman ki gibi? Evet, hayalindeydi.


:BEGH:
Adam öfke doluydu. Bakıyordu ama baktığının ötesindeydi bakışları. Ateş çıkıyordu sanki gözlerinden.
_ Ben senin neyinim ki?dedi kızgın. Kızgınlığı kadına değildi ama ona bağırıyordu işte. Yineledi sorusunu.
_ Ben senin neyinim? Sevgilin miyim? Aşkın mıyım? Arkadaşın mıyım? Sana bir söz mü verdim? Seni sevdim mi sanıyorsun? Neyinim ben senin? Hiçbir şeyin değilim ya!

Kadının kalbini sızlatıyordu adamın bu sözleri. Ama ona cevapta veremiyordu. Sen benim sevgimsin de diyemiyordu. Ben seni seviyorum da diyemiyordu. Sessizliği seçmişti. Sanıyordu ki suskunluğu adamı sakinleştirir. Adam çok kızgındı. Kızgınlığı yaşama, yaşamına, yaşadıklarınaydı.

Kollarından yakaladı kadını adam. Gözlerini dikti kadının gözlerine.
_ Ben senin neyinim ya? Diye sordu tekrar.

Kadının yaşlar gözüne hücum ediyordu ama sıkıyordu kendini. Dudaklarını ısırdı. Zor bir durumdaydı. Neden zorluyordu ki adam bu kadar. Yoksa hep dediği gibi gerçekten sevmiyor muydu kadını? Ama defalarca söylemişti adam hatırlamasa da kadını sevdiğini. Dudağının ucuna kadar geldi. Sen sevgimsin benim, demek istedi gene. Sustu kadın gene.

Adam kararlıydı. Sarsıyordu kadını. Kadın ağlamaya başladı. Adam, zaten dayanamazdı. Özünde çok hisli biriydi. O da başladı ağlamaya. Gözleri birbirine kenetli ağlaşıyorlardı işte. Adam büyük bir hırsla öptü kadını. Dudaklarında kadının gözyaşının tadı, hırsla öptü. Sonra da sarıldı kadına. Sımsıkı. Öyle sıkı sarılmıştı ki kemiklerinin birbirine geçtiğini hissetti kadın. Kadın da adama sarılmıştı.

_ Seni seviyorum, dedi kadın. Tüm benliğimle seni seviyorum. Her şey gibi seviyorum seni.
Kulaklarında bir uğultu oldu kadının.
_ Ben de seni seviyorum…

Adam mı söylemişti bunu? Kulakları ona oyun mu oynamıştı? Bunlar duymak istediği sözcükler miydi? Adama baktı, merakla. Gözünde yaşları adamdaydı bakışları. Adam hiçte bir şey söylemiş gibi durmuyordu. Boş boş baktı kadının gözlerine. Demek kadın kendi duymak istediği şeyi duymuştu her zaman ki gibi. Ama bu önemli değildi kadın için. O kendi sevgisini bilirdi.

Kadın, seviyorsa söylerdi. Belki de söylememeliydi ama söylüyordu işte. Bu ilkti. İçinde tutmalıydı belki de. Neden içinde tutmalıydı ki? Bu adamı seviyordu. Her şey gibi seviyordu üstelik. Her şey neydi? Ekmek gibi, su gibi, hava gibi, yaşam gibi sevmekti her şey. Daha önce yaşamamıştı böylesi bir sevgiyi. Bu yüzden sorgulamadı hiç sevgisini. Türü neydi? Adını biliyor muydu? Bir adı olmalımıydı? Öffffff. Dedi içinden. Susturdu içindeki sesi. Ona üzüntü veren içindeki sesi susturdu. Başı adamın göğsündeydi hâlâ. Adam onu bırakmamacasına sarmıştı.

Sımsıkı sarılmaya devam etti kadın. Adamın sıcaklığını hissetti teninde. Böylece donmak istedi. Zaman dursun istedi. Gözlerini kapattı. Derin bir nefes çekti adamın kokusundan. Burnuna gelen gelen koku deniz kokusuydu. Yosun ve iyot kokusu. Açmadan gözlerini bir nefes daha çekti. Bir nefes daha. Bir nefes daha. İçine çektiği nefesler başını döndürmeye başlamıştı. Her nefeste kalp atışları hızlanıyordu. Göğsü patlayacak gibi oluyordu. İşte göğüs kafesinin üzerinde oturan sevgisinin nefesiydi.

Birden bişey oldu. Her şey donuklaştı. Açtı gözlerini. Sımsıkı sarıldığı meğer yalnızlığıydı. Hayretle gördü bunu. Nasıl olur, dedi kendi kendine. Peki, sevgisi neredeydi? Hayalinde miydi her zaman ki gibi? Evet, hayalindeydi.

08-nisan Perşembe2004

.Eleştiriler & Yorumlar

:: etkileyici..
Gönderen: Alparslan Pehlivan / , Türkiye
2 Ekim 2010
değişik olmuş, duygulandım bunların bir benzerini şu an yaşamaktayım...

:: bşarılar
Gönderen: ilyas emre öncü / İzmir/Türkiye
23 Kasım 2004
eline yüregine saglık

:: sarıldığın yüreğin
Gönderen: seyfi çelikkaya / Yozgat/Türk ve Caicos Adaları
7 Kasım 2004
merhaba.. insanoğlu, aşık olunca yüreğine şekil verir. gerçekte sarılıp, öptüğü, elinden tuttuğu, gözlerinin içine baktığı, vücut verip şekillendirdiği temelde kendi yüreğidir. aşkı anlatan güzel bir öykü. bunu bizlerle paylaşan bu güzel yüreğin sahibine binlerce teşekkür. seyfi




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın aşk ve romantizm kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir Ayrılık Sahnesi...

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bakışlarını Daldırıp Oturan Adam
Parkta...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sen... Sevilensin Ya... [Şiir]
Bu Şiiri Sana Yazdım... [Şiir]
Son Bir Gözyaşım Kaldı! [Şiir]
Adın... Dilimin Ucunda [Şiir]
Sesin Martı Çığlıklarında [Şiir]
Sevgimdin [Şiir]
Sen Ağlama Sevgili [Şiir]
Sensiz Yarımım, Biliyorum... [Şiir]
Gece... [Şiir]
İmkânsız Şiir [Şiir]


Serpil Başol kimdir?

Yüreğimdeki sonsuz sevgilerimi , özlemlerimi, mutluluklarımı, hayallerimi, hayalkırıklıklarımı, kısaca yaşamımı kelimelerimle dillendirirken yanımda birilerinin olmasını istedim. . . İstedim ki bu birileri, okuduklarında kendilerini bulsun. . . Ve yaşamı bir şekilde paylaşalım. . . İstediğim , dostluk ve hoşgörü ile dolu bir paylaşım. . . Başka ne isteyebilirim ki?

Etkilendiği Yazarlar:
Genelde çeşitli yazarları okumayı severim... Klasiklerden Dostoyovski en sevdiğim yazardır... Günümüz yazarlarından ise A. Hamdi Tanpınar, Ahmet Arif, Nazım Hikmet, Özdemir Asaf ve aklıma şuan isimleri gelmeyen daha pek çok şair ve yazarı okumayı severim.


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Serpil Başol, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.