Çin Halk Cumhuriyetinden gelen davet üzerine, CHP Merkez Yönetim Kurulu adına İstanbul Milletvekili Sayın Bülent Tanla, 7-13 Temmuz 2004 tarihlerinde Pekin, Kunming ve Şangay’da yaptığı incelemelerden sonra bir rapor hazırlamış.

Söz konusu rapor CHP tarafından, “Çin Raporu” adı altında bastırılıp dağıtıldı.

Çinli işçilerin haftada bizim işçilerimizden yüzde 47 daha fazla çalıştığı, ücretlerinin yarısının ellerine verilip geri kalanının işten ayrılana kadar işverence bloke edildiği, “sağlık sigortası” diye bir şeyin olmadığı, işçilerin 18. yüzyıl İngiltere’sinde olduğu gibi çalıştıkları fabrikalarda kaldıkları sanki normal bir durummuş gibi “ anlatılıyor. İşçi ücretlerinin aylık 30-40$ civarında olduğundan ise hiç bahsedilmiyor.

CHP gibi bırakınız Solcu olmayı, Solun önünde en büyük engel olan bir partiye de bu yakışır. “Gülü tarife ne hacet, ne çiçektir biliriz.” diyen şair gibi zaten bu konulardaki tavırlarını biliyoruz. Hoş konuşurlar, devamlı konuşurlar ve de boş konuşurlar...

Raporu yazan değerli milletvekilimize, Çin Ulusal Halk Meclisi Daimi Komitesi Başkan Yardımcısı Cheng Siwei şöyle demiş:

“Partinizi Atatürk kurdu, CHP Çin’in toprak bütünlüğünden yana, Doğu Türkistan teröristlerine karşıdır. Barış içerisinde bir arada yaşama, Atatürk’ün ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh.” ilkesinin bir ifadesidir.”

Değerli milletvekili, “ Doğu Türkistan teröristleri” lafına bir cevap verememiş.

Ülkenin Milliyetçi geçineni Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Jiang Zemin'e Türkiye'ye yaptığı resmi ziyaret sırasında Devlet Nişanı verirse, Milliyetçilikle ilgisi olmayanının bu durumda sesini çıkarmamasından daha doğal ne olabilir ki?

Belki inanmayacaksınız ama raporda, ülkede yüzlerce kişinin idam edildiği, işkencenin önlenemediği, Tibet ve Doğu Türkistan’da sorunlar olduğu da yer alıyor. Fakat bu konuların eleştirilmeden, sadece uluslararası platformlarda Çin yönetiminin başını ağrıttığı ve uzun süre de ağrıtmaya devam edileceğinin altı çiziliyor.

Raporun bu bölümünde sayın milletvekili “Doğu Türkistan ve Sincan’da...” diye bir ifade kullanmış. Sanırım ikisinin aynı yer olduğundan haberi yok!

Raporun sonunda, “Çin, bugün ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’u benimseyerek, barış içinde bir arada yaşamak için bütün dünyaya olduğu gibi bize de el uzatıyor.” denilerek, Türk milleti ile dalga geçilip, bir daha ki “beleş geziye” zemin hazırlanıyor.

Ayrıca, “CHP Doğu Türkistanlılara bigane kaldığı izlenimi vermeden Çin’in bütünlüğüne olan bağlılığını belirtmeye özen göstermelidir.” denilerek, Çin’in Doğu Türkistan, Tibet, İç Moğolistan ve Mançurya’daki işgali destekleniyor.

Görüldüğü gibi CHP yine aynı CHP!

Dış Türklere bakış açıları hiç değişmedi, hatta hiç bakmadılar.

Kırk yıllı Yani olur mu Kani?