Bir kimse, neden oltasýný, içinde tek bir balýk olmadýðýný bildiði bir göle sarkýtýr? -Adalet Aðaoðlu |
|
||||||||||
|
Dün, içimdeki çocuk öldü… Genel görüþ onu benim öldürdüðüm üstüne. Doðrudur. Eðer sadece bardaðý taþýran o son damladaysa kabahat, bardaðýn içindeki onca suya karþýn, suçluyum. Dün.. Ýçimdeki çocuk.. Öldü! Evet, belki de onu ben öldürdüm. Ama sanýldýðý gibi umarsýz bir acýmasýzlýkla deðil, aksine içim parçalanarak! Ötenazinin hoþ görülmediði bir kara parçasý üzerinde konuçlandýðýmýzý biliyorum ama bazen, fiþi çekmek en iyi karardýr... Dýþarýdan sýzan kötülük hasta etmiþti onu. Mutsuzdu, yalnýzdý ve acý çekiyordu... Ýkiyüzlülükten, çýkar dünyasýnýn kaðýt üstü hesaplarýndan, kurallarýný alýþ-veriþ dünyasýna indirgeyen insanlardan nasibini almýþtý ya o, bir daha iflah olmazdý. Bilmiyor muydum sanki! Her gün birçok kez ölüp ölüp dirilmesindense, onu bir kere ve gerçekten öldürmek daha insaflýca geldi. Artýk daha fazla hýrpalanýp yaralanamayacaðý, hor görülemeyeceði bir yerde... Bundan sonra yýldýzlardan medet ummayacak, yastýklara sarýlýp uyumayacak, dertleþmek için ay ýþýðýný beklemek zorunda kalmayacak... Sabah saðduyum tarafýndan kelepçelenerek vicdanýma hapsedildim. Öðleden sonra beni yüreðimin yargýcýnýn karþýsýna çýkardýlar. Duruþmada birkaç görgü tanýðý, birkaç düzmece þahit vardý, bir-iki de, içimdeki çocuðu tanýyabilecek kadar ben olan dost.. Yani o ayný yalnýzlýk birkaç kiþi eksikle yanýbaþýmdaydý. Önce karþý tarafý dinledi genç yüreðimin erken yaþlanmýþ yargýcý. ‘Ne zamandýr hastaydý’, dediler, ‘arada bir kendine gelir gibi oluyor, bir þeyler istiyor, ama bu katil -ki buyrun, bizzat ben kendim!- onun hiçbir isteðini yerine getirmeyerek onu daha da mutsuz ve hasta ediyordu’, diye eklediler. Sonra bana döndü yargýç yüzünde bir husum fýrtýnasýyla; ‘sen ne diyorsun peki’ diye sordu, ‘bu duruma?’. ‘Hastaydý’, dedim, ‘çok hastaydý. Öyle Akinetonlarla, kemoterapilerle, organ nakilleriyle falan iyileþecek gibi deðildi. Baþkaydý onun hastalýðý. Eskisi gibi sýð sularýn mavisi bakamýyordu gözleri, uykularýný bölen kabuslardý gözbebeklerindeki, unutmuþtu bahanesiz gülmeyi. Gücü yoktu, hiç yoktu; neþesi kalmamýþtý, hep mutsuzdu.. en mutlu sahnelerde bile melankoli kostümüydü sýrtýnda taþýdýðý. Yalnýzca acý çekmek nedir bilir misiniz? Maskelerin arkasýndaki gerçekliði olduðu gibi algýlayýp da görmemiþ gibi yapmanýn ne kadar kanattýðýný insaný ve nasýl sinsi sinsi kemirdiðini umutlarýný?!’. Sonra sustum.. oysa, avazý çýktýðý kadar baðýrýyordu suskunluðum. -Öncelikle içimdeki çocuðun- ve benim dostum olanlar, derin bir keder ama sarsýlmaz bir güçle bakýyorlardý bana, yo yo bana deðil, gözlerimin tam içine; kalbime belki... Onlarýn verdiði güvenle ve daha sâkin, devam ettim: ‘Evet’, dedim, ‘arada bir canlanýr gibi oluyor, hayat belirtileri gösteriyor, bir þeyler yapmak için çabalýyor ama baþaramýyordu. Çünkü ne zaman gülümseyecek olsa, karabasanlar çöküyordu dudaklarýnýn kenarýna, çünkü acýmasýzdý tecrübeleri, onu en zayýf anýnda yakalamaktan memnun.. Ben, onu yeniden hayata döndürmek için bir þeyler yapmaya, sevgi, umut, insanlýk adýna, hayat adýna iyi-güzel ve anlamlý olan ne varsa vermeye çalýþýyordum ama, kötülük her yere sinmiþti bir kere.. ve benim her iyi niyetli çabam, onu daha da kötürüm yapýyordu. Sonunda, onun için hiçbir þey yapmamaya karar verdim.......” Son sözler, genzimi parçalayarak çýkmýþtý, bir yumruk bastýrmýþtý boðazýma, yutkunamadým bile.. ‘ Kendisini neyin hasta ettiðini bile bilmiyordu o, iyimserliði kötücül tüm tahminleri karþýsýnda her þeye raðmen galip geliyordu. O, sokaklardaki çocuklarla futbol oynamak, tanýmasa bile insanlara “günaydýn, nasýlsýnýz?” demek istiyordu. Oysa sokaktaki çocuklar bile alýþmýþtý yabancýlarý sevmemeye ve deli gözüyle bakýlýyordu artýk, yolda yürürken etrafýna gülümseyenlere. Uzun zamandýr görmediðimiz ya da -yine- hayata yenilip görüþmeye cesaret edemediðimiz insanlarý aramamýzý, ziyaret etmemizi istiyordu. Diyelim ki yaptým, aradým istediði birini; “amacýn ne?” diye bir küstahlýkla karþýlaþtýðýnda kim toplayacaktý canýndaki cam kýrýklarýný? Nasýl anlatacaktým ona nefreti! Ne sýnýrlarda, ne insan yüreklerinde cephelerin açýlmadýðý, yalnýzca su tabancalarýnýn olduðu, paranýn insaný daha mutlu ve güçlü kýldýðý deðil, daha rahat ve daha insan kýldýðý bir hayata; dostluklarýn aþkla, aþklarýn dostlukla dayanýþtýðý iliþkilere inanýyordu... Peki söyler misiniz bana; gerçekler sizi de acýtmaz mý bazen? Güneþ’i dost sanan bir çocuðun karanlýk çöktüðündeki hayal kýrýklýðý dolu mutsuzluðunu teselli edebilir misiniz? Ben edemedim, edemezdim! Ne gerçeklerin onu delik deþik etmesine izin verebilirdim, ne de bu hayatý, insanlarý ve insanlýðý farklý bir pencereden seyrettirebilirdim ona. Ýþte bu yüzden, evet, tam da bu yüzden.. onun yaþadýðý, yaþamakta olduðu ve yaþayacaðý tüm acýlara bir anda son verdim. Öldürmekse, kabul, katilim; suçluyum, o benim. Ya hayat, ya insanlar, ya her tarafýmýzý kaplayan duygusuzluk.. otomatikleþmiþ beyinler, matematiksel zihniyetler, makineleþmiþ yürekler, neredeyse noter huzurunda takas edilen sevgiler, sanatlarýn en zoru ikiyüzlülük??... Diyelim, önünüzdeki kalemi kýrdýnýz benim için, peki onlarýn defterini kim dürecek?!!”, Demedim haykýrdým. Tuzlandý yanaklarým, iyot kokusu sardý içimi o uzaklardaki martýlarýn kanat çýrpýþlarýndan gelen esintiyle, denizi hissettim yüreðimde ve anladým ki o an.. denizlerde bir damla gözyaþýydýn sen! Yani artýk o kýrmýzý tokalarýn gölgesi bile düþmüyor yaþantýmýn üzerine; maviler kara pastellere bulandý kaldý, ne kadar beyaz katarsam katayým o kara mavilere.. Fýrtýnalý gökleri aydýnlatamýyorum... Özledim, yedi harfe hiçbir duygunun, hiçbir yüreðin, hiçbir yaþamýn sýðdýralamayacaðýný bile bile... Sevgiyse sadece beþ harf, ya da eþ anlamlý daha birkaç kelime. Ne özleyerek, ne yürekten sevgileyerek dokunabilirim denizlerde yosun baðlamakta olan aþkla sýrýlsýklam-aþksýz yüreðine!
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © ÖzgeCan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |