İnsan özgür doğar, ama her yanı zincire vurulmuştur. -Rouesseau |
|
||||||||||
|
1)Dünyadaki bütün dillerde şahıs zamirleri az seslerle ifade edilir.Böyle bir yaptırım olmadığı halde, bütün dillerin bu kurala uyması şayan-ı dikkattir.Örneğin; Türkçe; Ben Sen O İngilizce; I you he Arapça; Ene Ente Hüv Farsça ; Men Tu O Almanca; Ich Du Sie Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür elbette.Ancak çalışmamızın alanını aşacağından bu kadarla yetiniyoruz.İsteyenler diğer dillerin şahıs zamirlerini de inceleyebilirler.Gerçekten de bu örneklere baktığımızda bir birliktelik işareti görmekteyiz. 2)Dünyadaki bütün dillerde ekler genelde az seslerle ifade edilir.Bunun için örnek verelim; Türkçe;bulunma hali eki -de evde, okulda İngilizce; in,on in the house:evde Arapça bulunma hali eki fi fil beyti Farsça ayrılma hali eki ez ez mektep:okul Tabi ki örnekler bunlardan ibaret değildir ancak bunlar da teorimizi ispatlayacak işaretler olarak algılanmalıdır.İsteyenler bu konuyla ilgili binlerce örneği kendileri inceleyebilirler. 3)Dünya dillerinde kullanılan kelimeler genelde köken itibariyle az seslerin birleşiminden oluşur: git-, come-, kerd-(yapmak-Farsça), fi’l(yapmak-Arapça), weg(yol-Almanca) Bu örneklerde görüldüğü gibi dünya dillerindeki kelimeler köken itibariyle az seslerden oluşmaktadır.Bunun böyle olmasını zorlayan bir kuvvet yoktur ancak ilk dilin etkileri kelimelerin bu özelliklerinde görülmektedir. 4)Bütün dillerde hatta,düşünce dünyaları biz medenilere! göre ilkel olan vahşi kabilelerin dillerinde bile;sıfat, isimler, zarflar, edatlar, fiiller, ekler farklı formlarda da olsa görülmektedir.Hatta Aborjinler, Kızılderililer gibi bazı kavimlerin Soyut kelime hazinesi, çağdaş insanınkinden oldukça fazladır. Örneğin İngilizce’de Good man. Türkçe’de İyi adam. Farsça’da Merd-i Xwaş Arapça’da Reculü Hasen Bu örnekler sıfatları içine alan örneklerdi elbette bu örnekleri çoğaltmak yine mümkündür.Fiilere, öznelere ve diğer unsurlara da örnekler vermek mümkündür.Ancak bu herkes tarafından bilinen bir konu olduğundan sadece bir işaret olarak yazdık. 5)Bütün dillerde 3 çoğul 3 tekil çekim vardır.Fiillerin ve diğer kelimelerin çekimlerini ifade eden bu çekimler bütün dillerde farklı formlarda mevcuttur. 6)Bütün dillerde genelde açık,kapalı heceler vardır.Örnek verelim; Kadın kelimesinde “Ka” açık “dın” kapalı bir hecedir. Mikonem-ediyorum-farsça mi açık ko açık nem kapalı hece.İngilizcede Happened-Oldu ha açık hece, pi açık, nit kapalı hecedir.Arapça’da Ehubbek-Seni seviyorum e açık hece, hub kapalı hece , bek de kapalı hecedir.Bu örnekleri çoğaltmak da mümkündür.Şimdilik bu işaretlerle yetiniyoruz. 7)Genelde bütün dünya dillerinde ünlü ve ünsüz olmak üzere aynı sesler vardır. A,e,ı,i,o,ö,ou,w,v,d,c,m,b,s vb. 8) Hint Avrupa dilleri kendi arasında büyük bir aile gibi görünüyor.Demek ki bu dil grubu diğer diller gibi tek bir kökenden çıkmıştır ve dünyaya yayılmıştır.Belki de Nuh’un oğullarından biri Hindistan taraflarına yerleşmişti ve buradan Sanskritçe’nin de atası olan bir dil oluştu.Bu kişi Nuh ile aynı dili konuşuyordu ama kendi psikolojik, ailevi, fiziki özelliklerinin etkisiyle yeni dilin çekirdeklerini oluşturmuştu.Nuh’un dili burada farklılaşmıştı.Aynı değişim diğer dil aileleri için de geçerlidir.Ülkemizde Kürtçe konuşulan yerlerde dikkat edildiğinde, her bir mahalle hatta her bir ocak sanki farklı bir dil konuşmaktadır.Bir yöredeki diğer yöredeki dili anlamamaktadır.Bunu bu lehçenin çeşitli aksanlarını konuşan insanlar açık yüreklilikle söylemektedir.Türkçe’nin de bazı yerlerde tamamen farklılaştığı Farsça’ya benzer yeni lehçelerin ortaya çıktığı da bilinmektedir. Mesela, bugün, Kürtçe konuşan insanların önemli bir kısmı köken itibariyle Türkmen boylarından oluşmaktadır.Bunların Kürtçelerinde de eski dilleri olan Türkçe’nin büyük tesirleri görünmektedir Bu konuyu ayrı bir başlık altında açıklamak istiyoruz Allah yardım ederse.Demek ki, dünya dilleri bu kadar başkalaşabiliyor.İlk dönemdeki ilk insanlık dili elbette böyle başkalaşabilmiştir. 9)Dünya dillerindeki sayı sistemlerinde,genelde az sesler bulunmaktadır.Bu sistem 10’a kadarki sayılarda genelde bir iki heceden oluşur.Şöyle örnek verelim: Türkçe= bir, iki, üç, beş … Farsça=yek, du, se, çar Japonca=iç, ni, san, şi Almanca=Ein, zwei, drei, für, fünf gibi örnekler verilebilir. Bu belirttiğim işaretler çoğaltılabilir.Ancak maddesel olarak değil de gelecek yazılarımda bu konuyu yeri geldiğince irdelemeye devam edeceğim. 6) Dünyadaki dillerin genelinde heyecan, şaşkınlık, sevinç ve korku bildiren kelimelerin vurgu ve tonlamaları birbirine benzemektedir.Örneğin;Sevinmiş ve mutlu olmuş bir İngiliz düşünelim, ona İngilizce olarak I will give you a price=Ben sana bir hediye vereceğim. Dediğimizde o da bize şöyle karşılık verir: -Okeeey. Türkçemizde de bu vurgulamanın benzeri aynı durumlar altında yapılır.Aynı soruya bir Türk de;Tamaaam der.İki kelime de incelendiğinde son hecenin uzatıldığı, ilk hecede de hafif bir tonlama artması görmekteyiz.Diğer bütün dillerde , bu tür kelimelerin, nidaların ve ünlemlerin söylenişi birbirine benzemektedir. 7)Ses olayları yönlerinden de diller arasında benzerlikler bulunmaktadır.Örneğin; Ab (Farsça-Su) kelimesi zamanla halk arasında (Kürtçe’de ve de Özbek Türkçe’sinde) Ow kelimesine dönüşmüş, buradaki b > w’ye dönüşmüş, akıcılık kazanmış a da bu yuvarlaklaştırıcı dudaksı w’nin etkisiyle yuvarlaklaşmıştır.Bu kelime Adıyaman taraflarında böyle telaffuz edilmektedir.İsparta Yalvaç civarlarında bu ses olayına benzer bir olayı belirgin bir şekilde Ev kelimesinde görmekteyiz.Samsun taraflarında da benzer ses olaylarına ben şahit olmuştum.Bu Ev kelimesinin son sesi olan V yuvarlak bir ünsüzdür.Yuvarlak ünsüzler yanlarındaki düz ünlüleri genelde yuvarlaklaştırır.E>Ö ye dönüşür.Kelime Öw şekline döner. Yine daha önceleri, Eygü kelimesi bu günkü İyi kelimesinin çıktığı yerdir.Daha sonra Eygü’den İyi kelimesine hatta şimdi sadece uzun bir i sesine doğru kurallı bir yolculuk başladı.Bu yolculuk asırlarca sürdü tabiki. Eygü kelimesinin g sesi düşmüş, ardından ü sesi Y dar sesinin etkisiyle darlaşmış i’ye dönüşmüştür.E bir müddet dayanmış hatta Osmanlıca metinlerde Eyü ve Eyi kelimelerine rastlamaktayız.E sesi de darlaşmış ve İ ye dönüşmüştür.İşte bu olay ve benzeri olaylar diğer dillerde de vardır.Arapça’da “min mislihi” tabirinin telaffuzu “mim mislihi” şekline dönüşmüştür.N sesinden sonra gelen M sesi n’yi yuvarlaklaştırmıştır.Buna benzer Türkçe’de de bazı ses olayları olur. Ben mi? Kelimesini söyleyen bir şahıs belki de fark etmeden hafif bir şekilde Bem mi? demektedir.Burada da n m ye dönüşür, dudaksılaşır. 10)Bütün dünya dillerindeki yansımalar birbirine benzer.Örneğin: Türkçe İngilizce Almanca Şırıltı Splashing Platshern Şıkırtı Jingling Takırtı Tapping Knatter Hışırtı Rascheln Hıçkırık Hiccough Schluchzen Yine Arapça’da Vesvese Türkçe Fısfıs’tır.Bu örnekler elbette ki daha da çoğaltılabilir. Bize göre bu yansımalar ilk insanlık dilinden kalma safi formlardır.Diğer kelimelerin bu kadar değişip, bu tür kelimelerinin böyle kalmasının nedeni; İnsanlar devamlı doğa ile iç içe yaşamışlardır.Doğadaki bu kelimelere benzer sesler, insanlık hafızasını uyanık tutmuş ve bu kelimelerin unutulmasını engellemiştir.Hatta bu kelimeler, zamanla değişse de sonraları aslına dönmeye yönelmişlerdir.Diller arasında günümüzde de yüzlerce yansıma formu benzerlik göstermektedir. 11)Dünyadaki bütün dillerde bir ekonomiklik kuralı mevcuttur.Yani, bazı ifadeler kolaylık ve sürat için küçültülür, kısaltılır. Birisine İngilizce; Do you know English? Dediğimizde onun bize vereceği cevap en az “Yes” olacaktır veyahut da “Yes I do.” Formunu kullanacaktır.Bu örneklerde yes ve do kelimeleri “know english” kelime grubunun yerini tutmaktadır.Bu sorunun Türkçe’sini sorduğumuzu var sayalım.O halde cevap veren yine kısaca “evet” diyecektir.Türkçe’de bazı ekleri, kelimeleri kısaltma temayülü vardır.”Yapıyom” formu yapıyorum formundan “ru” sesleri atılarak oluşturulur.Buna benzer bir kural da Fransızca ve Almanca’da vardır.Bu dillerde bazı yerlerde r seslerini düşürme durumu vardır.Farsça’da da haber bildiren est yardımcı fiilinin( biz de –imek fiiline denk gelir) st sesleri halk dilinde düşer ve yeni form “e” olur.Bu kulanım Kurmançi lehçesinde de böyledir.İngilizce’de “You are not” ifadesi “You aren’t” şeklinde kısaltılır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Oğuz Düzgün, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |