Tüm insanlýk bir tutkudur; tutku olmadan din, tarih, romanlar, sanat, hepsi etkisiz olurdu. -Balzac |
|
||||||||||
|
Alman týraþý ve Alman býyýðý Kýsa bir süre önce tanýdýklardan biri, yakýn komþu bir köyden döndü. Orada anne-babasýný ziyaret etmek istemiþti. Köyde bütün gün alaca karanlýk hüküm sürdü dedi. Ne gün ne de gece gibi deðilmiþ. Ne sabahýn ne de akþamýn alaca karanlýðýna benziyormuþ. Alaca karanlýk insanlarýn yüzündeymiþ. Onca yýl bu köyde yaþadýðý halde, kimseyi tanýmamýþ. Tüm insanlar ayný gölgeli yüze sahipmiþ. Bü yüzlerin önünden rap rap yürümüþ. Onlarý selamlamýþ ama hiç kimseden yanýt gelmemiþ. Devamlý duvarlara ve çitlere çarpmýþ. Bazen yol üstüne kurulmuþ evlerden geçmiþ. Tüm kapýlar arkasýndan gýcýrdayarak kapanmýþ. Artýk önünde girecek kapý olmayýnca, yine caddede olduðunu anlamýþ. Ýnsanlar konuþuyor, ama o dillerinden anlamýyormuþ. Ondan uzakta mý yoksa hemen yakýnýnda mý yürüdüklerini anlamýyor, ona doðru mu geliyorlar yoksa ondan uzaklaþýyorlar mý tam çýkaramýyormuþ. Bir bastonun duvara vurduðunu duymuþ ve bir adama, anne-babasýnýn nerede olduðunu sormuþ. Adam, içinde bir çok sözcüðün kafiye oluþturduðu uzun bir cümle söylemiþ ve bastonuyla boþluðu göstermiþ. Bir lambanýn altýnda bir tabela varmýþ; bunu üzerinde Berber dükkaný yazýyormuþ. Berber teneke týraþ kabýnýn içindeki su ve beyaz köpüðü kapýdan caddeye boþaltmýþ. Bizim tanýdýk içeri girmiþ. Banklarýn üzerinde yaþlý adamlar oturuyor, uyukluyorlarmýþ. Sýrasý gelen olunca, berber adýyla çaðýrýyormuþ. Onun çaðýrmasýyla birkaçý uyanýyor, koro halinde çaðrýlan adý yineliyorlarmýþ. Çaðýrýlan uyanýyor, ve o, aynanýn önünde duran sandalyeye otururken, diðerleri yine uykuya dalýyorlarmýþ. Alman týraþý mý? Diye sormuþ berber. Sorulan kiþi baþýný eðmiþ ve sessiz aynaya bakýyormuþ. Banklarda oturan adamlar sanki nefes almadan uyuyorlarmýþ. Ölü gibi kýpýrdamadan oturuyorlarmýþ. Sadece makas sesi duyuluyormuþ dükkanda. Berber týraþ kabýný yine kapý aralýðýndan caddeye boþaltmýþ. Bizim tanýdýk dökülen suyun hemen yanýnda duruyormuþ. Sýrtýyla kapýnýn pervazýna dayanýyormuþ. Berber sanki ýslýk çalacak gibi aðzýný uzatmýþ. Ama ýslýk çalmamýþ. Sert bir þekilde uyuyanlarýn yüzüne bakmýþ. Sonra parmaðýný þaklatmýþ. Berber birden babasýnýn adýný seslenmiþ. Birkaç adam uyanmýþ ve fal taþý gibi açýlan gözlerle koro halinde babasýný adýný yinelemiþler. Yüzü gölgeli ve kara býyýðý yukarý kývrýk bir adam kalkmýþ ve sandalyeye yürümüþ. Banklarda oturan adamlar yine uykuya dalmýþlar. Alman týraþý mý? Diye sormuþ berber. Alman týraþý ve Alman býyýðý, demiþ adam. Makasýn sesi duyuluyormuþ dükkanda, ve kývrýk býyýðýn uçlarý yere düþmüþ. Bizim tanýdýk parmak uçlarýna basarak sandalyeye yaklaþmýþ. Baba, demiþ, ve sandalyede oturan adam tepkisiz aynaya baka duruyormuþ. Parmaðýyla omzuna dokunmuþ. Ama aynanýn önündeki adam daha da tepkisiz aynaya bakmaya devam etmiþ. Berber, makasý aðzý açýk havada tuta kalmýþ. Açýk parmaklarýný döndürmüþ ve bir kez baþparmaðý etrafýnda çevirmiþ. Bizim tanýdýk yerine dönmüþ ve sýrtýyla yine kapýnýn pervazýna yaslanmýþ. Berber, sandalyede oturan adamýn gýrtlaðýndaki sakalý açýk parmaklarýyla köpürtmüþ. Aynanýn önündeki yüzler arasýnda gri tozlar yüzüyormuþ. Berber týraþ kabýný kapý aralýðýndan caddeye boþaltmýþ. Adam dökülen suyun hemen yanýndan kapýdan süzülmüþ. Bizim tanýdýk parmaklarýnýn üstüne basarak caddeye çýkmýþ. Adam onun önü sýra yürüyormuþ, yoksa bu baþka bir adam mýymýþ acaba? Alaca karanlýk iyice bizim tanýdýðýn yüzü önüne gelmiþ. Artýk o adam yaklaþýyor mu yoksa uzaklaþýyor mu göremiyormuþ. Sonra, adamýn kendisinden uzaklaþtýðýný fark etmiþ, ama uzaklaþmasý, cadde düz gittiði halde, sanki yere batýyor gibi görünüyormuþ. Bizim tanýdýk birçok duvara ve çite çarpmýþ. Yol üstüne kurulmuþ birçok evden geçerek tren istasyonuna doðru yürümüþ. Yürürken sýrtýnda þiddetli aðrýlar varmýþ ve uzun süre kapý pervazýna dayandýðýný biliyormuþ. Parmaklarýnda þiddetli aðrýlar hissediyor ve birçok kapýyý ittirdiðini biliyormuþ. Tren istasyona yaklaþtýðýnda, boynunda þiddetli aðrýlar hissetmiþ ve onca zaman kendi kendine konuþtuðunu biliyormuþ. Hat bekçisini görmemiþ. Fakat hat bekçisi uzun uzun düdük çalmýþ. Tren yaklaþýrken, bol bol rüzgar estirmiþ. Trenin düdüðü kýsa ve yýrtarcasýna çalmýþ. Alaca karanlýkla trenin dumaný arasýnda, hemen raylarýn yakýnýnda bir aðaç duruyormuþ. Aðaç kupkuruymuþ. Gövdesinde hala tabela duruyormuþ. Hareket eden trenden bizim tanýdýk, bu tabelanýn üzerinde, eskiden olduðu gibi köyün adýnýn deðil de, sadece ÝSTASYON yazýlý olduðunu görmüþ.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ali Osman Öztürk, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |