Hürriyet Gazetesinde bu iş Oktay Ekşi ve Bekir Coşkun’a verilmiş. Hükümetin borazanı Star Gazetesinde Halit Kakınç, Akşam Gazetesinde Zülfikar Doğan, Sabah Gazetesinde ise Erdal Şafak görevi üstlenmiş

Bu kadar yazarın, kendiliklerinden aynı gün aynı konuda yazı yazma ihtimali ne kadardır acaba?

Birileri talimat vermiş, basıvermişler bir yerlerden düğmeye ve “sahibinin sesi” marka plaklar başlamış dönmeye.

Diyarbakır’ın bilmem ne ilçesinin bilmem ne köyündeki düğünde, kafayı bulup aşka gelen Abdülkadir, ruhsatsız tabancası ile havaya ateş ederken, yeğeni minik Rojan’ı vurmuş. Bu nedenle devlet ruhsatlı silahları toplamalıymış!

Demek bizim Diyarbakır’lı Abdülkadir, ehliyetsiz araba kullanırken, yeğeni minik Rojan’ı ezip öldürseydi, bizim ehliyetleri toplayıp, otomobilleri de garaja çektireceklerdi.

Bu kafaya göre, “gaz kaçıran şofbenler yüzünden millet banyoda ölüyor” diye, bizim odunla çalışan çarşı hamamı da kapatılmalı.

Önce “CMUK” deyip evinizi soyan hırsıza, bedava Avukat tutmaya başladılar. Sonra “Rahşan Affı” çıkarın iti, uğursuzu, sapığı sokağa saldılar. Bununla da yetinmeyip “Yeni TCK” dümeni ile “örtülü af” çıkarıp bunca aftan sonra nasılsa cezaevinde kalmış son iti, uğursuzu, sapığı da sokaklara saldılar ve sıra geldi bunların can güvenliklerine!

Evinizdeki babadan kalma çakar almaz tabancayı, Nuh’tan kalma av tüfeğini de almalılar ki, adamlar rahatça malınızı alsınlar, canınıza kıysınlar, ırzınıza geçsinler.

"Yedi yaşında nüfusa yazıldığı için 13 yaşında görülen" ve bu yüzden tutuklanamayan eşek kadar herifler, sizden çaldıklarını pavyonlarda Rus karılar ile rahatça yiyebilsinler.

Tabii ki konu bu kadar basit değil!

“Bireysel Silahlanmaya Hayır” sloganı ile bu işin bayraktarlığını yapan “Umut Vakfı”nın önemli bir özelliği var: Bu vakıf, merkezi New York'da bulunan ve CIA ile yakın ilişkisi herkesçe malum George Soros’un “Açık Toplum Enstitüsü” isimli vakfı tarafından maddi olarak destekleniyor!

Sırbistan, Gürcistan ve Ukrayna’daki “hükümetleri devirme operasyonlarının” mimarı olan George Soros’un, şimdi gözünü Türkiye ve Türk Cumhuriyetlerine diktiğini ise, Mısır’da ikamet ettiği söylenen “Sağır sultan” bile duydu. Hatta Azerbaycan’daki rejim muhalifleri şimdiden ellerinde, Soros devrimlerinin simgesi olan turuncu bayraklar ile dolaşmaya başladılar.

Belli merkezden yönetilen “Silaha Hayır” kampanyasının amacı, öncelikle Türk halkının elindeki silahları toplayarak, belli bir etnik grup tarafından yürütülen sokak terörüne karşı Türk halkını savunmasız bırakmak. Kampanyanın diğer bir amacı ise, Doğu ve Güneydoğu illerindeki devlet yanlısı korucuların elindeki silahları toplayarak, bu kişileri PKK karşısında savunmasız bırakarak, “zorunlu olarak” PKK ile işbirliği içerisine sokmayı amaçlıyor. Zaten kampanyanın PKK’nın yasal(!) uzantıları tarafından desteklenmesi de bu tezi destekliyor.


Türk(!) Medyası tarafından desteklenen her türlü kampanya şüphe ile karşılanmalıdır.


Bu günlerde gündemde olan medya destekli “Kardelen Kampanyası” için bakınız
Türk Solu Dergisinde Nur Arslan neler yazmış:

“Bilindiği gibi Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, uzunca bir süredir Doğudaki kızları okutmak için kampanyalar düzenlemekte. AB fonlarınca da desteklenen “Çağdaş Türkiye’nin Çağdaş Kızları” adlı proje doğrultusunda Atatürkçü vatandaşlardan bağışlar toplanmaktadır. Bu toplanan paralar ve AB fonları Doğuya aktarılmaktadır. Bu projenin Doğudaki örgütleyicisi KADER (Kadın Adayları Destekleme Derneği) ise eylemleri PKK’nın eylemleri ile eşgüdümlü olan bir dernek. Üyelerinin çoğu DEHAP’lı.”

Internet üzerinden yönetilen ve sözde yoksul öğrencilere yardım etmeyi amaçlayan “Kardeşini Seç” kampanyasında, Diyarbakır’dan 5851, Hakkari’den 3263, Mardin’den 2041 çocuk yardım alırken, fakirlik sıralamasında yukarıdaki illerden farkı olmayan, fakat Türkler ile meskun Tokat’ta yardım alan hiçbir çocuk yoktur. Kastamonu’dan 8, Çankırı’dan ise sadece 11 çocuk yardım almaktadır.

Kampanyanın Doğu ve Güneydoğudaki temsilcilerinin çoğunun “DEHAP” üyesi olduğunu ise söylemek bile gereksiz aslında….

Türk(!) Medyasınca desteklenen tüm kampanya ve kumpanyalara karşı uyanık olalım!