İçine koyabileceğin bir karanlığın olmadan, bir ışığın olamaz. -Arlo Guthrie |
|
||||||||||
|
Ayaklarım beni ara sokağa yönlendirdi yine. Bu defa sıkı giyiniğim. İllâki çiseleyen yağmurda yürüyeceğim. E bugün, nedense başka güzel geliyor bana. Ağır ağır yürüdüm. Sonra biraz durup seyrettim denizin hareketlerini. Üzerine tıp tıp damlayan yağmur damlaları nasılda büyük bir istek ve arzuyla kavuşuyordu denize. Bu çok enfes bir görüntüydü. Düşündüm. Denizden oluşan yağmur damlaları, yine ona dönmek için sabırsızlanıyor. Tıpkı insanın topraktan gelip yine ona dönmesi gibi, yağmur damlaları da denizden gelip yine ona dönüyordu. Yaratılış ile alakâlıydı işte bu! Damlalar kavuştukça denize, sanki dalgalar neşeleniyormuş gibi kıyıya gelip çarpıyordu. Yalap yalap dövüyordu adeta kıyıyı. Ve bir dolu köpük oluşturuyordu. Köpüklerin sesini dinledim, iyice dikkat kesilip. Siyil siyil beyaz köpükler dalgaya karışıyordu yine. Ya ne muhteşem bir ses, ne harika bir görüntü idi. Bir karış açık ağzımı kapattım, yağmur ağzımdan içeriye girmesin diye. Ee oruç vardı serde Kuru bir bank aradım. Ama bulamadım. Bende yürüyebileceğim yere kadar yürüdüm. Yağmurun çiselemesine karşın ben iyice ıslandım yani. Yanımdan geçenler bana bakıyorlardı. Şaşırıyorlardı belki de bu kadarcık yağmurda böyle çok ıslanmama. Olsun ben alışkınım şaşkın bakışlara. Dönüşte baktım benden başka bir kişi daha vardı kordonda. Oda hızlı hızlı yürüyordu. Sanırım yetişmesi gereken bir yer vardı. Gözlüğümü çıkarttım. Yüzümdeki gülümsememle köpüklerin kıyıya çarpıp erimesini izledim. Biraz pusluydu görüntü ama olsun. Başımı kaldırıp yağmur yüklü bulutlara baktım. Güzeldi, gökyüzünün gri rengine rağmen. Sıkıcı bir gri değildi çünkü. Daha çok yağarsa daha güzel ıslanabilirim gibi bir düşünce geçti hızla aklımdan. E olabilirdi Ağaçların yapraklarının çokluğuna baktım sonra. Islak yollara, geçen arabalara, kordonun ıssızlığına, denizin dalgalanmasına, üzerindeki teknelerin sallanmalarına baktım. Rüzgarın yüzüme çarpmasına, yağmur damlacıklarının burnumun tepesine konmasına, içime çektiğim yağmur ile birleşmiş deniz kokusuna gülümsedim galiba yaşadığım güzel günlerden biriydi. Galiba diyorum, daha güzel günler de yaşamış olabilirim şuan hatırlayamadığım. Denizim, yağmurum, rüzgarım... Sizleri seviyorum...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Serpil Başol, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |