Bir önyargýyý yok etmek, atomu parçalamaktan daha zordur. -Einstein |
![]() |
|
||||||||||
|
![]() Ýki yýl önce, sýcak bir yaz sabahýydý. Uludað'daydým. Bir iþgörüþmesi için Grand Yazýcý Otele gelmiþtim. Kahvaltý yapmadan erkenden otelden çýktým. Arabama atladýðým gibi Bursa'ya doðru yöneldim. Güzel bir yoldu, ancak çok virajlý olduðundan çok dikkatli kullanmak gerekiyordu arabayý. Milli Park dýþýna çýktým, Kirazlýyayla'yý geçtim, camý biraz araladým. Çamýn reçine kokusu sarhoþ ediyordu beni. Bu kokuyla yaþamýþ, bu kokuyla büyümüþtüm. Reçine kokusu benim vazgeçilmezimdi. Çeþitli çam aðaçlarý, kestaneler, kiraz aðaçlarý, ýhlamurlar,kayýn , meþe, çýnar aðaçlarý, bodur fundalýklar, makiler, dut aðaçlarý, yabani meyve aðaçlarý, gürgenler, armutlar, kýrçiçekleri, çilekler, kekikler, naneler, fesleðenler, yer yer laleler, papatyalar, ebegümeçleri, kayalarýn arasýndan fýrlayan doða harikasý çamlar, yabani otlar, köylülerin diktiði ve doyumsuz bir tad veren sýrýk fasulye, çiçek balý kovanlarý, altýn sarýsý patatesler, hormonsuz domates, patlýcan baþta olmak üzere diðer sebzeler, ismi saymakla bitmeyen meyveler,örneðin ahududu, bu yöreye özgü nefis tatlý soðan birer doða harikasýydý. Her yerde satýlan þiþe sularý ile bu sebze ve meyveler sulanýyordu, tadýna doyum olmuyordu. Burada yetiþen sütkuzusunun eti de harikaydý, özellikle pirzolasý her köþede açýlmýþ kendin piþir, kendin ye türü et mangal lokantalarýnda kesiliyor, satýlýyordu. Buradan geçmeyen ünlü insan yoktu. Mesleðinin zirvesinde olan her ünlünün yolu mutlaka Uludaðdan geçer. Bursa'ya 32 kilometre uzaklýkta ve denizden 2165 metre yükseklikteki bu doða harikasý ülkemizin vazgeçilmeziydi. Kýþýn rengarek bir kasaba büyüklüðünde oluyordu. Telesiyejler, jetskilerle, rengarenk kayak giysileri giymiþ ünlüleriyle bir turizm cennetiydi burasý. Daðbaþý olmasýna karþýn yok yoktu. Fiyatlar çok yüksekti. Zaten rezervasyon yaptýrmadan yer bulmanýz imkansýzdý. Bunlarý düþünürken ve virajlarý dikkatle alýrken çam ormanýn arasýndan bir karaltý haykýrarak kendisini arabamýn önüne attý. Atmasýyla ani bir refleksle direksiyonu saða kýrýp sert bir fren yapmam ve arabanýn yokuþ yukarý ters dönmesi bir oldu. Bu hareket beni mutlak bir ölümden, uçurumdan aþaðý yuvarlanmamdan kurtarmýþtý. Çok güzel araba kullanýrdým, bununla hep övünürdüm, ancak böylesi ilk kez baþýma geliyordu. Direksiyona kapaklanýp kaldým. Çok korkmuþtum. Dikiz aynasýndan yüzümün bembeyaz olduðunu gördüm. Direksiyona yapýþtým, ellerim titriyordu. Ölümün soðuk nefesini yüzümde hissetmiþtim. Ne yapacaðýmý bilmez bir haldeydim. Allah'tan yol bomboþtu. Saate baktým, altýyý çeyrek geçiyordu. Arabamýn önünde genç bir kadýn belirdi:" Affedersin," dedi," ben sebep oldum. Az daha ölümünüze sebep olacaktým. Ne olur kapýyý aç bineyim, benim peþimdeler, beni öldürmek istiyorlar, saatlerdir ormanda oradan oraya can havliyle, yakalanma korkusuyla koþup duruyorum. Arabaný görünce kendimi can havliyle arabanýn önüne attým. Ne olur beni arabana al, yoksa öldürecekler!" O kadar korkmuþtum ki, konuþamýyordum. Elimle binmesini iþaret ettim, Kapýyý açtým, yanýma oturdu. Arabayý çalýþtýrdým, büyük bir zorlukla yokuþ aþaðý döndürdüm arabayý. Ellerimin titremesi geçmemiþti. Aðýr aðýr ilerledim ve kadýna ," Kimler seni öldürmek istiyor? Ne yaptýn da seni öldürmek istiyorlar?" diye sordum. " Ben Ýstanbul'da oturuyorum. Çok uzun hikaye. Evlenip boþandým. Kocam beni baþkalarýna pazarlýyordu. Bir kýzým var üç yaþýnda, þimdi annemle Ýstanbul'da. Ýstanbul mafyasý beni zorla getirip bu orman içerisindeki fuhuþ yaptýran lokantalara sattýlar. Beþ aydýr buradaydým. Bu gece müþteri çok sarhoþtu, kapýyý açmamla ormana doðru fýrlamam ve sabaha kadar oradan oraya koþmam bir oldu. Ne olur beni kurtar!" " Peki ama nasýl, seni nereye götüreyim?" " Beni otobüs terminaline götürürsen ve Ýstanbul otobüsüne biletimi alýr bindirirsen ömür boyu dua ederim sana! Ne olur beni kurtar!" "Peki," dedim,"tamam." Arabayý hýzla Bursa'ya doðru sürdüm. Alacahýrka mezarlýðýna nasýl geldiðimi, oradan kestirme sokaklardan nasýl terminale geldiðimi doðrusu ben de bilmiyorum. Bütün bildiðim, çok korktuðum ve büyük bir þok yaþadýðýmdý. Bir de bu söz konusu mafya benim plakamý da almýþsa beni yaþatmazlardý. Ömrümde böyle pis iþlere bulaþmamýþtým. Ara sokaklardan, tali yollardan terminale girdim. Ýlk kalkan otobüs beþ dakika sonraydý. Hemen biletini aldým. Cüzdanýmdan bir miktar para çýkarýp kadýna uzattým. Almasýyla bana sarýlýp aðlamasý bir oldu. Ýçim burkuldu, bir fahiþe bile olsa, o da insandý, onun da bir çocuðu, bir yaþamý vardý. Otobüse bindirdim, otobüs hareket edene kadar bekledim. Otobüs gidince arabama binip büroma doðru yola çýktum. Sanýrým dört ay kadar sonraydý, bir gün büromda gazetelere göz gezdiriyordum. Uludaðda önüme çýkan o kadýnýn gazetede resmini gördüm. Kadýnýn Beyoðlu'nun arka sokaklarýnda cesedinin polis tarafýndan bulunduðunu, kollarýnda þýrýnga izlerinin olduðunu, muhtemelen yüksek dozda eroin alarak komaya girdiðini, sokakta öldüðünü gazetelerde okudum. ERDEN ERKÝN
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
![]() | Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2023 | © ERDEN ERKÝN, 2023
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |