..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Her insanda insanlýðýn tüm durumlarý vardýr. -Montaigne
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Didaktik > Alp Çetiner




14 Haziran 2006
Tuhaf Gerçek  
Alp Çetiner
Ýnsanî özelliklerimizle Tanrý’ya yaklaþýyoruz, hayvanîliðimizle kendi cinsimize; onlarsa salt hayvanî özellikleriyle Tanrý’ya yaklaþýyorlar. Akýl, nasýl bize bahþedilmiþse, içgüdü de onlara bahþedilmiþ kutsal bir vergi.


:DGID:
Ýnsanlarýn “fazlasýyla gerçek” dünyasýna iliþkin olgular, hayvanlar âlemi için mucizevî ýþýltýlar”dýr bize göre. Bununla birlikte hayvanlarla ilgili sýradanlýklarý biz insanlarýn da yaþadýðýný gördüðümüzde irkilmemiz gerekmez miydi? Zira ayný önermeden hareketle süflî, yani hayvanî davranýþlarýn bizi alçaltmasý beklenir.

Öyle veya böyle, biraz daha dikkatle baktýðýmýzda ayný âlemin varlýklarý olduðumuzu anlýyoruz. En azýndan onlarla bir ortak paydada birleþtiðimizi kabul etmek zorundayýz: nefsimiz ya da hayvanîliðimiz.

Bir de þöyle fark var ki, biz insanî özelliklerimizle Tanrý’ya yaklaþýyoruz, hayvanîliðimizle kendi cinsimize; onlarsa salt hayvanî özellikleriyle Tanrý’ya yaklaþýyorlar. Akýl, nasýl bize bahþedilmiþse, içgüdü de onlara bahþedilmiþ kutsal bir vergi.

***

•     Fil üreme dönemlerinde öyle hýrçýn ve saldýrgan olur ki, Asya’da fil sahipleri bu dönemde fillerini tenha biryerlerde baðlý tutup onlarýn yanýna yaklaþmazlar. Þehvet dizginlenmezse tehlikelidir.

•     Kelebeðin her türünde görülen bütün o güzel renkler, göz alýcýlýk, albeni, dikkat çekicilik tamamen üremek içindir. Hayvan bununla da yetinmez, kendisine eþ bulmak için özel bir koku salgýlar. Kýsacýk ömrünü beslenmek gibi fuzulî (!) iþlerle harcamaz, çok deðerli olan vaktini üremeye ayýrýr. Tabiî bütün bu dikkat çekici özelliklerle baþka bir hayvanýn gözüne çarpýp av olmazsa. Belki de, o çirkin týrtýlýn gidip yerine tamamen farklý ve dehþetli güzel kelebeðin gelmesinin bir diyetidir, bu kýsacýk ömür. “Bir zamanlar fakir ama gururlu bir genç vardý...”

•     Samur, kurbanlarýný yalnýzca aç olduðunda deðil, çoðunlukla sýrf “öldürmek için” öldürür ve yemeden çekip gider. Acaba öldürmek, bazý hayvanlarda olduðu gibi insanlarda da içgüdüsel midir? Zira bazý ölümleri hiçbir gerçekçi sebeple açýklayamýyoruz.

•     Suda avlanan balýkçýl, kanatlarýný baþýnýn üzerinde tutarak su yüzeyine gölge düþürür. Su hayvanlarý bu gölgeliðe sýðýnýrlar ve bunu canlarýyla öderler. Ne kötü bir sýðýnak! Baþýmýzý sokabileceðimiz güvenli bir yuva ihtiyacý hepimizin sýkýntýsýdýr. Güvendiðimiz daðlara kar yaðdýðýný görmek de öyle.

•     Erkek örümcek diþisiyle çiftleþtikten sonra hýzla kaçmaya bakar. Aksi halde diþi, bitkin düþen erkeðini yiyebilir. Zevk tuzaðýna düþüp gafil avlanmamak gerek.

•     Leþlerle beslenen akbaba o kadar oburdur ki, yiyeceðini yedikten sonra uçamayacak kadar karnýný doldurur. Yükseklerden kemikleri yere atýp kýrarak içindeki ilikleri bile yer. Hayvanýn bu beslenme özelliði hiç “insanca” olmadýðýndan hoþ karþýlanmaz belki ama onun insana faydalý olduðu gerçeðini de deðiþtirmez bu durum. Zira o olmasaydý çürüyen leþler ciddi birer hastalýk yuvasý haline gelirdi. Çok az hayvanda görülen bir baþka özelliði ise gagasýna aldýðý bir taþla, yani bir “araç” kullanarak, diðer kuþlarýn yumurtalarýný kýrýp yer. Ýþte bu gerçekten “insanca”dýr.

•     Filbalýðý, dipteki tortular arasýnda yiyecek bulmak amacýyla ürettiði zayýf elektrik akýmýyla kumu karýþtýrýr. Þu dünyada haysiyetli bir þekilde çalýþýp çabalayýp ekmeðini kazanmak ne kadar zor!

•     Ýnsanlar için olduðu gibi, hayvanlar için de þarkýlar söylemek, naðmeler mýrýldanmak çoðunlukla aþk iliþkisinin güzel bir temsili sayýlýr. Erkek aðustosböceði de, kimi zaman tahammül edilmez boyutlara ulaþan aþk þarkýlarýný, bu yetiye sahip olmayan diþisine adayýp onu aþka çaðýrýr. Anlayýþlý olmak, yerin altýnda yýllarca süren münzevi yaþantýsýndan sonra geriye kalan birkaç haftalýk ömründe yerin üstüne çýkan aðustosböceðine bu azgýnlýðý çok görmemek gerek.

•     Bazý timsahlar yumurtalarýný kumda açtýklarý çukurlara gömer. Yavrular, yumurtadan çýkma zamaný geldiðinde viyaklamaya baþlar. Timsah bu sese kulak verip yuvayý açar. Daha iyi yaþamak için bazan sesimizi yükseltmemiz gerekir. Aðlamayana meme vermezler.

•     Güvercin, yavrularýný, memeli olmadýðý halde sütle beslediði bilinen tek canlýdýr. Üstelik bunu hem erkeði, hem de diþisi yapar. Yavrusunu “kuþ sütü” ile beslemek gerçekten de bir ihtimam göstergesi sayýlmaz mý?..

•     La Fontaine’in bize anlattýðýnýn aksine kargalar, en zeki kuþ türlerinden biridir. Çirkinliklerine bakýp göz ardý ettiðimiz bu hayvanlar, biraz eðitilirlerse konuþabilirler bile. Devrilebilecek bir aðaca asla yuva yapmazlar. Yaþlýlarý, buna teþebbüs eden genç çiftlerin yuvasýný daðýtýr. Yaþ, her zaman bilgi ve erdem getirmese de muhakkak tecrübe getirir. Bunlarýn tümü, zekâsýný kullanmayý bilenlere daha da yaraþýr.

•     Bukalemunlar, renk deðiþtirmek gibi bir doðal kamuflaj tekniði ve savunma mekanizmasýna sahiptir. Farklý aydýnlanma ve ýsý koþullarýyla farklý duygusal koþullarda, farklý renklere bürünürler. Yani gerekli bütün kýyafetlerini yanlarýnda taþýrlar, üstelik valiz sýkýntýsý olmaksýzýn. Bukalemunlarýn bir diðer ilginç özelliði, “pabuç kadar dilleri” vardýr (gövdelerinden biraz uzunca).

•     Bir savunma mekanizmasý olarak kamuflaj tekniði ilginç bir diðer hayvan da yengeçtir. Þu farkla ki, bukalemundaki bu özellik doðal iken yengecinki tamamen yapaydýr: kýskacýyla kestiði yosunlarý sýrtýna yerleþtirir. Ancak akýllý bir canlýya özgü olabilecek kadar olaðanüstü!

•     Bir arýnýn baþýný gövdesinden ayýrýrsanýz, her iki parçanýn da uzunca bir süre daha birbirinden baðýmsýz olarak hareket ettiðini göreceksiniz. “Can” dediðimiz þey, her hâlükârda bedenden ayrý birþeydir.

•     Pisibalýklarýnýn da, pekçok hayvan gibi, iki gözü vardýr. Ancak gözlerinin ikisi de baþlarýnýn sað yanýnda yer alýr. Eþitlik mefhumunu maddî unsurlarla nitelediðimizde þaþýrtýcý sonuçlarla karþýlaþabiliriz.

•     Sincap, en büyük düþmanlarý olan yýrtýcý kuþlarýn sesini duyduðunda, dikkat çekmeyip tehlikeyi bertaraf etmek için olduðu yerde taþ kesilir. Bazan kötülükleri sükûnetle savuþturmak gerekir.

•     Kertenkeleler kendilerini kovalayan düþmanlarýný aldatmak için kaçarken kuyruklarýný koparýr. Gerçi sonradan telafi edebilsek de, baþýmýz sýkýþtýðýnda sevdiðimiz þeylerden fedakârlýk etmek zorunda kalabiliyoruz.

•     Afrika’da yaþayan ve büyük sürüler halinde dolaþan bir karýnca cinsi olan göçmen karýncalar, yakaladýklarý takdirde bir timsahý veya aslaný dahi silip süpürebilir. Korkutucu olan düþmanýn büyüklüðü deðil gücüdür. Gözle görülemeyen düþmana “kral” bile boyun eðebiliyor.

•     Çamurlu suda tembel tembel yatan suaygýrýnýn o cüssesine raðmen iyi bir yüzücü ve dalýcý olduðuna inanmak güçtür. Ayrýca bu mülayim hayvan, kýzdýrýldýðýnda güçlü olduðu kadar çok hýzlý ve inatçý bir hayvana dönüþebilir. Hiç umulmadýk insanlarýn çok þaþýrtýcý kiþilikleri havi olduklarýný farkettiðimizde de ayný ölçüde þaþýrmýyor muyuz?..

•     Sýðýrcýk âdî bir kuþ türüdür. O kadar çirkindir ve o kadar çoðalýr ki, bu durum onu deðersizleþtirir. Ama bu kuþ öbür kuþlarla diðer hayvanlarýn sesini taklit edebilir. Öter, þakýr, hýrýldar, çýtýrdar, ýslýk çalar. Çok sýradan olanlar, en özel olanlar karþýsýnda marifet ve yeteneklerini gösterince þaþýrýp kalýrýz.

•     Akrebin hamilelik süresi on sekiz aydýr. Yani ömrünün yarýsýndan çoðu (yavrusuna ömrünü adamak bu olsa gerek). Erkeði çiftleþirken iðnesini diþisine batýrýr; bu diþiyi öldürmez, sakinleþtirir.

•     Aslan ormanýn seks makinesidir. Günde yüz küsur defa diþisiyle çiftleþebilir. Acaba bunun için mi ona “kral” derler?

•     Kaplumbaða, ulaþamasam da yolunda ölürüm, diyor. Kendisine yuva yapmak, o yuvayý kaybedince arayýp bulmak, oraya vaktinde dönmek derdi yok. O gittiði yere yuvasýný da beraberinde götürüyor. Biraz yavaþ gidiyor ama olsun.. Her meþakkatin bir ödülü, her lüksün bir maliyeti vardýr.

•     Yýlan zehrinin panzehiri de yine yýlanda, yani o zehrin saklý olduðu vücuttadýr. O güzel derinin, göz alýcý pýrýltýnýn altýnda tehlike boylu boyunca uzanýyor.

•     Kurbaða, derisi vasýtasýyla sývý ihtiyacýný giderebilir, yani “derisiyle su içer”. Öyle ki, ýslak bir kâðýt havluyu kurutabilir.

•     Pire, on dokuz metre yükseðe ve uzunluðunun iki yüz misli uzaða sýçrayabilir. Buna göre, insan bu melekeye sahip olsaydý, otuz beþ katlý bir binanýn üzerinden atlayabilirdi. Fiziksel özelliklerimizi ve yatkýnlýklarýmýzý meziyete dönüþtürmek kendi elimizde.

•     Tavus kuþunu güzel ve azametli gösteren olaðanüstü tüyleridir. Yoksa sesinden ayaklarýna kadar, baþtan aþaðý çirkinlik abidesi bir yaratýða kim deðer verirdi?.. Doðrusu þu ki, kostüm ve kýyafetlerimizin, uyandýrdýðýmýz intibâda önemli payý vardýr.

•     Þahin avýný gözüne kestirir ve dalýþa geçer. Sahip olduðu müthiþ sürat manevra kabiliyetini azaltacaðýndan, avýný ýskalamasý þahinin sonu demektir. “Ýleri görüþlülük” herhalde hiçbir canlý için bu kadar hayatî olamaz.

•     Sivrisinek sokarken ayný zamanda uyuþturur. O kanýmýzý emerken, mikrop bulaþtýrýrken ruhunuz bile duymaz. Demek ki kötülük, kendisini hissettirmeden size sokulabiliyor. Ve sizden birþeyler alýp götürüþlerini siz umursamýyorsunuz bile belki. Onlarýnki tam asalaklara göre bir yaþantý!.. Canýnýzý yakmayan her þey iyi deðildir.

•     Kimi bitkiler hayvan davranýþý gösterir: et yiyenler gibi. Kimi hayvanlar da bitki davranýþý gösterir: mercanlar gibi. Denizejderi ise, vücudunda “yapraklý dallarý” olan, denizatýna benzer ilginç bir canlýdýr. Gerçek þu ki, doðal ortamýnda hiçbir canlý yabancýlaþma yaþamaz. Ýnsan denilen canlýlarýn pekçoðu yabancýlaþmanýn içinde büyüyor.

•     Erkek su antilobu yaþadýðý bölgeye o kadar baðlýdýr ki, kendi topraðý için, iki buçuk kilometrekarelik bir alan içinde bütün yabancýlara karþý kýyasýya mücadele eder. Bu durum, kendinden güçlü hayvanlarýn dikkatini çekmesine sebebiyet verir. Vatan müdafaasý, tek baþýna giriþildiðinde beyhude bir mücadele oluyor.

•     Bir papaðan cinsi olan bakadu’nun tüysüz olan kýrmýzý yüzü, sinirlendiði zaman maviye döner. Biz insanlar da kýzdýðýmýzda bu kadar renk verseydik, herhalde pekçok þiddet olayý baþlamadan son bulurdu.

•     Bülbül, Doðu ve Batý edebiyatýnýn yüzyýllardýr eskimeyen simgesi, þairlerin ilham kaynaðýdýr. Bülbül-gül benzetmesiyle sanatçýlar onu aþkýn-âþýðýn simgesi haline getirmiþlerdir. Bir gizli mesajýn, belki de farkýnda bile olunmadan verilen mesajýn ayýrdýna varmamýz gerekir: bülbül, âþýktan muhtemelen daha güzel þekilde “sanatçýyý” simgeler. Onun sahip olduðu yaratý, türdeþlerine özgü olanýn en güzel þeklidir. Seher vakti, herkes köþesine çekilip sessizliðe garkolduðunda, en güzel ötüþleriyle ötmeye devam eder. Ürkek ve çoðunlukla yalnýzdýr. Bir benzerini bulmak için uzun uzun “dem çeker”. Sýkýntýnýn huzursuzluðun, kargaþanýn içinde yaþayamaz, yaþasa bile o uzun ve güzel ötüþlerini sergileyemez. Bülbül sanatçý kuþtur.

•     Yýrtýcý bir martý türü olan korsan martý, yiyeceklerini öbür kuþlardan kaparak elde eder. Peþine düþtüðü kuþlarý, onlarýn yakaladýðý balýklarý býrakmaya zorlar. Hayat mücadelesi bütün canlýlarý acýmasýzlýða itebiliyor. Ama böyle durumlarda haksýzlýklara karþý baþkaldýrmak bir haysiyet meselesidir. Hayvanlarda bile.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn didaktik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Hayat Ayrýntýlarda Gizlidir

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Hayat Ýnsana Neler Gösteriyor!
Müjdat Abi ve Bizim Mahalle
Büyük Bir Yazarýn Ölümü Üzerine
Hayatýn Anlamý
Doðu - Batý
Sevgili Günlük!..
Yabancý Bir Gezegendeki Tuhaf Canlýlar
Aþk Þarkýsý
Meleðin Ziyareti - 3
Güvercin

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Duvar [Þiir]
Muhteþem Doðu [Þiir]
Ebedî An* [Þiir]
Þu Dil Sorunu Dediðimiz... [Deneme]
Binbir Gece Masallarý Kime Ait?.. [Deneme]
Tüketim Toplumu Üzerine [Deneme]
Kitap ve Kelimeler [Deneme]
Porselen Bebek [Deneme]
Sanatýn Ýfade Gücü [Deneme]
Sanat Eseri, Ýzleyici ve "Gerçek" [Deneme]


Alp Çetiner kimdir?

Bir kiþinin kalbinde yer edebilirsem, kendimi boþuna yaþamamýþ sayarým.

Etkilendiði Yazarlar:
Halil Cibran, Tagore, Borges, Hesse, Tanpýnar, Nabokov, Lermontov, Salinger


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Alp Çetiner, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.