..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Dünyada insandan çok aptal var. -Heinrich Heine
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Modern > Yeşim Maraşlı




5 Eylül 2006
20 Aralık 2012*  
Yeşim Maraşlı
endişeler.. kaygılar...


:CGJC:
Yarın Maya takviminin bitiş tarihi... Endişeliyim. Kimilerine göre insanlığın sonu, İsrafil’in görev zamanı, Yakın Çağ’ın bitişi. Kimilerine göre de sıradan bir gün ve Güneş yine yirmi beşbin dokuzyüz yirmi yıllık serüvenine kaldığı yerden devam edecek. Herkes suskun bir bekleyiş içerisinde. Üçüncü sınıf gazetelerde “İşte Kıyamet Alameti Sakallı Bebek” manşetleri yok. Doğruyu söylemek gerekirse birkaç hafta evveline kadar bu durumu ve günü fazla önemsemiyordum; hatta ilk başlarda gülüp geçmiştim “Nostradamus kehaneti gibi bir şey olsa gerek bu” diyerek. Şu an ise farklı... nedenini tam bilemediğim, sadece içgüdülerimle hissettiğim bir kaygı var içimde: Yok olma kaygısı... hayatımda ilk kez hissettiğim, geride hiçbir şey bırakmamacasına bir yok oluşun kaygısı...

Çocukken müze gezilerinden sonra, orada gördüğüm kemikten, kilden yapılmış çanak çömlekleri, bakır ve bronzdan yapılmış silahları gözümün önüne getirmeye çalışır şapşal düşüncelere dalardım. Tarih öncesi çağlardan günümüze, insanlar neler bırakmışlar, acaba biz de bırakabilecek miyiz diye... hatta yazılar yazar, resimler çizer, oyun hamurundan arabalar, evler, uçaklar yapar odamın belirli yerlerine saklardım belki bin yıl sonra bulunur da müzede sergilenir diye.

Büyüdükçe iz bırakabilme arzum da, bunu yapış şeklim de gelişti. Resimler yaptım.Yüzlerce tablo... ben hayattayken olmasa da, ben öldükten sonra torunumun torununu bile zengin etmeye yetecek kadar çok... Karbon döngüsünde yer almak değildi korkum, eminim... Genlerim var olacaktı bu dünyada nesiller boyunca, beden değiştireceklerdi sadece.. “Kızımın gözleri benimkilere benzesin... Şayet oğlu olursa yaratıcılığını alsın dedesinin...” gibi gizli bilinç altı dileklerim varmış benim, yeni keşfettiğim. Sonra, iz bırakabilmek, bedenen var olmasam da sanki hiç gitmemişcesine... İlkokul yıllarında hep düşünürdüm sefalet içinde ölen Vincent Van Gogh ya da Amadeus Mozart mı daha önemli yoksa emrinde binlerce insanın çalıştığı Türkiye’nin en ünlü ve en zengin iş adamı mı diye? Sorumun cevabını bulmam ve içimdeki yeteneği keşfetmem eş zamanlı olmuştu. Kimbilir belki de engel olamadığım resim yapma tutkuma ek olarak çocukluğumdan beri her gün artarak süre gelen iz bırakabilme arzusuydu beni kamçılayan. Güzel Sanatlar yetenek sınavını birincilikle kazandıran, genç yaşta gelen bir başarı öyküsüne baş kahraman yapan.

Ne önemi var ki bunların şu anda hem...

Korkuyorum... Yarından korkuyorum. Benim ve sevdiklerimin yok olmasından değil... Hayatta otuz altı sene boyunca boşu boşuna var olmuş olmaktan korkuyorum. Herşeyin tuz buz olmasından, sonsuz bir kara delik içine hapsolup hiçliğe yol almasından. İlk kez duygularımı çizerek ifade etmiyor olmaktan korkuyorum, edersem bir tanesini daha kendi ellerimle bu sonsuz hiçliğe yollayacak olmaktan.


Yarın kimbilir belki de insanlık ve dünya için yine sıradan bir gün olacak: güneş tüm ihtişamlıyla pırıl pırıl parlayacak, ardından yağmur yağacak ve gökyüzünde yedi renkte bir köprü oluşacak, ben bu güzellikten aldığım ilhamla yine kendime hakim olamayıp, fırçalarımı elime alacağım. Sabahın loş ışığında fabrika bacalarından dumanlar tütecek, dünyanın geri kalmış bölgelerinde küçük kızlar esneyerek tütün saracak, jet sosyeteden Ali Bey işadamı bilmem kimin kızıyla muhteşem bir düğünle dünya evine girecek, kıyamet günü için yeni bir tarih bulunacak, Fatma Teyze huzur evinde bakımsızlıktan ölecek, çocuklar zil sesini duyunca soğuğa ve nöbetçi öğretmenin bağrışlarına aldırmadan bahçeye fırlayacak, Avustralya sahillerinde gençler sörf yapacak, golf oynayacak, Afrika’da açlıktan ve Aids’ten yüzlerce insan ölecek, kuzey yarım kürede en uzun gece, güneyde ise en uzun gün yaşanacak...

Evet yarın belki de sıradan bir gün olacak ama bugün kesinlikle öyle bir gün değil benim için...


*20 Aralık 2012: Hakkında çeşitli iddialar bulunan 21 Aralık 2012 tarihinin bir gün öncesi. Bu tarihle ilgili Güneş sistemimizin Sirius Yıldız Sistemine yaklaşacağı gün, Maya takviminin son günü, Marduk’un Dünya’ya çarpacağı gün, Altın Çağ’ın açılacağı tarih gibi pek çok iddia bulunmaktadır.


.Eleştiriler & Yorumlar

:: Oldukça düşündürücü ve etkili...
Gönderen: Halil / , Türkiye
27 Haziran 2009
Yazınızı oldukça güzel buldum.Ayrıca güzel bir konuya da değinmişsiniz.Bir an için 20 Aralık'ta olduğumu hissettim. Temennim bu güzel yazınızın 21 Aralık 2012'de yok olmaması...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın modern kümesinde bulunan diğer yazıları...
Randevu
Biz: Bekleyenler
Didem'in 3. Doğumgünü
Böcek

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Gölge
Welcome To Kay-ıp-bedenler Kulubü
Beyoğlu ve Ben
İntihar
P - Lastik
Tez
Dedem
Kırmızı
Gamma
Kayboluş

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hayaletperest [Şiir]
Mesih [Deneme]
Savunma Mekanizması [Deneme]
Film Şeridi [Deneme]
Aşka Dair Monolog [Deneme]
Terk [Deneme]
Post Modern Putperestlik [Eleştiri]
Bu İşte Bir 'Yanlışlık' Var [Eleştiri]
Aşkın Ömrü 300 Yıldır [Eleştiri]


Yeşim Maraşlı kimdir?

Okuyucularımı şaşırtmak ve yüzeysel olmayan tarzda düşünmeye yönlendirmek en büyük hedefim. Güneşin muhteşem batışı, kuş, böcek tasvirleri, sevgi pıtırcıkları bana göre değil… Güneş gökyüzünde, kuşlar ağaç dallarında zaten yeterince güzel… Ben dünya üzerindeki en karmaşık şeyi insan psikolojisini eşelemekten ve bunu yazılarıma aksettirmekten büyük keyif alıyorum. Üzerinde çok fazla yazılmış, çizilmiş, fazla tartışılmış konular bana göre değil. Yazarken edebiyat yapma kaygım yok. Soyut olan düşüncelerimi, karakterler vasıtasıyla somutlaştırmak amacım. Yazdıklarımı anlaşılması zor bulanlar var. . . Çünkü ben yazarken kendi hayal gücümü ya da kurgu yeteneğimi ispatlamak adına yazmıyorum; -kendi hayalgücüm bana yetiyor, fazla bile geliyor! -Okuyucuya hayal gücünü zorlatmayı hedef alıyorum. "Eğer Leonardo, Mona Lisa tablosunun altına şöyle yazsaydı ona nasıl değer verebilirdik ?: 'Hanımefendi gülümsüyor çünkü sevgilisinden sakladığı bir sır var' bu izleyiciyi gerçeğe zincirlerdi ve ben bunun 2001'e (Space Odyssey) olmasını istemiyorum" (Stanley Kubrick)

Etkilendiği Yazarlar:
Ayn Rand, Dostoyevski, Sarah Kane, Annem, Bent, Smoke City, Beyoğlu, desteğini hep hissettiren İzzet Harun Akçay


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Yeşim Maraşlı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.