1960’lı yılların sonlarında, Alsancak’lı afacan telaş ile misafir odasına dalmış.

“Anne! 6. Filo geldi, bütün orospular Kordon’da sıraya dizildi !” diye bağırmış.

Annesinin kibar misafirleri, “orospu” sözünü duyunca ayağa fırlamışlar..

Afacan devam etmiş:

“Acele etmeyin teyzeler, 6. Filo bir hafta daha burada!”

Başbakan Bülent Ecevit’in ABD gezisine katılan, İTO Yönetim Kurulu Başkanının yerel bir gazeteye yaptığı açıklamayı duyunca nedense bu hikaye aklıma geldi.

Değerli ağabeyimiz, ABD yetkilerinden talep edeceklerini sıralarken, “Özellikle İzmir Limanı'na savaş gemilerinin, Kuşadası Limanı'na da yolcu gemilerinin gelmesini isteyeceğim” demiş.

Aydın ilimize bağlı, Kuşadası’ndaki limana gelecek(!) olan ABD yolcu gemileri ile İzmir Ticaret Odası’nın ne ilgisi olduğunu bir kenara bırakalım.

“Ne zamandan beri ABD Hükümeti, ülkesinin turist gemilerinin hangi limana yanaşacağına karışmaya başladı?” diye de sormayalım ve gelelim İzmir’e gelecek(!) ABD savaş gemilerine:

Malumunuz ABD’de zorunlu askerlik olmadığı için, bir baltaya sap olamamış iti kopuğu para karşılığı askerlik yapıyor. Bu heriflerin aylarca denizde dolaştıktan sonra, İzmir’de karaya çıktıklarında soluğu nerede alacakları malum.

Fakat ben Yenişehir’deki tesislerin, dostumuz ve müttefikimiz olan ABD’nin kahraman askerlerinin ihtiyaçlarını karşılayacağından emin değilim!

Efendiler! Unutmayınız ki artık 1946 yılında değiliz!

5 Nisan 1946 tarihinde, dost ülkenin denizcileri Missouri zırhlısı ile İstanbul’a ilk defa ayak bastıklarında, zamanın ileri görüşlü idarecileri, Karaköy’deki tesislerin duvarlarına badana yapıp, sokakları mis gibi sabunlu sularla yıkamış ve dost ülkenin denizcileri rahatça işlerini görsünler diye, Türklere giriş yasağı koymuşlardı.

Fakat o günlerin üzerinden tam 56 yıl geçti! Köprülerin altından çok sular aktı!

Artık badana ve sabunlu su ile işi geçiştiremeyiz!

Yeni ve modern tesislere ihtiyacımız var! Dost ülkenin denizcilerini memnun edelim ki, tekrar tekrar gelsinler. Memnun ayrılan bir denizci, bin denizci göndersin.

Hem böylece bankalarını, fabrikalarını, alış veriş merkezlerini batıran. Daha doğrusu: Tuttukları her dalı kurutan (fakat kendileri bir türlü kurumayan) bazılarına da yeni iş kapıları çıkmış olur.

Haydi bakalım yeni Pattaya veya yeni Manila olma yolunda ileri!

Welcome Yankee!