..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bana arkadaþýný söyle, sana kim olduðunu söyleyeyim. -Cervantes
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam > seyfullah ÇALIÞKAN




25 Eylül 2007
Poyraz,yaðmur ve Sonbahar  
seyfullah ÇALIÞKAN
Bu havada þemsiyesiz mi çýktýn? - Þemsiyesiz çýkmadým, þemsiyeyi kaldýrýp attým. - Niye attýn, aklýný mý kaçýrdýn? - Rüzgâr aldý þemsiyeyi ters çevirdi. Bütün tellerini kýrdý. Baktým düzelecek gibi deðil. Kýzdým, kaldýrýp attým iþte. - Öyleyse iyi etmiþsin. Özür dilerim. Havanýn deðiþeceðini tahmin edemedim? Ýstemeden seni bu havada yürütmüþ oldum.


:BIEJ:

Yaðmur yaðýyor. Sabah sessiz, sakin ve fýsýldar gibi baþlamýþtý. Þimdi deli bir poyrazla sarmaþ dolaþ birlikte sokaklarý geziyorlar. Poyraz iþin tadýný kaçýrdý. Ýlk defa bu gün gördüm. Atkestaneleri kaldýrýmlara dökülmeye baþlamýþ. Çýnarlarýn yaprak uçlarý kurumaya, akasyalarýnkiler ise dökülmeye baþlamýþ. Anlayacaðýnýz, sonbahar sokaklarý yavaþ yavaþ kendi rengine boyuyor. Kavaklar bu sene yapraklarýný aþaðýdan dökmeye baþlamýþ. Kýþ yumuþak geçecekmiþ. Ayvanýn da az olmasý buna iþaret ediyormuþ.
- Sular soðumadý, deniz soðumazsa balýk kaçar gider. Hamsiyi bile sadece televizyonlarda görürüz. Hemencecik Batum’a, oradan da kuzeye geçip gider. Denizin soðumasý lazým… Poyraz bu sene çok az esiyor. Havalara baksana, günlük güneþlik, yazdan kalma.
- Ýyi de sayýlý fýrtýnalarýn zamaný gelip geçtim mi? Kestane karasý falan…
- Kestane karasý geçeli çok oldu. Her seneki gibi fýrtýna yapmadý kine. Biraz lodos, ardýndan da yaðmur… Deniz biraz çalkandý. Havalar geçip gitti. Balýk olsa bile deniz soðumadan bir iþe yaramaz. Sular sýcakken tutulan balýk gevþek olur. Daha Ýstanbul’a varmadan hastalanýr. Deniz soðumadan balýk yaðlanmaz, balýk tuzlusu bile yapýlmaz.
- Denizde balýk yok mu yani? Hem de bu mevsimde…
- Balýk var ama ufak. Aðlardan akýp geçiyor. Bizim aðlar zaten bu kadar küçük balýðý tutamaz. Geçenlerde yirmi kasa teslim ettim. Tanesi 20 kuruþ. Al da sen hesapla. Mazot parasýný bile çakýramýyoruz. Bunun neresi balýkçýlýk. Böyle giderse bu sene balýk iþi nanay… Bu poyrazla yaðmur sürerse belki deniz soður. Balýðýn neþesi yerine gelir.
Ýbrahim kaptanla sohbeti kesip dýþarý çýktým. Otelin önünde buluþmaya karar vermiþtik. Sabahki havaya aldanýp böyle bir karar verdiðim için biraz piþmandým. Benim yüzümden oraya ýslanmýþ olarak gelebilirdi. Kendimi biraz duvarýn kuytusuna gizleyip beklemeye baþladým. Keþke minibüsle gelse diyordum. Çünkü bu havada yürümek resmen delilik. Postanenin önündeki kaldýrýmdan havuza doðru ilerlerken onu gördüm.
-     Bu havada þemsiyesiz mi çýktýn?
-     Þemsiyesiz çýkmadým, þemsiyeyi kaldýrýp attým.
-     Niye attýn, aklýný mý kaçýrdýn?
-     Rüzgâr aldý þemsiyeyi ters çevirdi. Bütün tellerini kýrdý. Baktým düzelecek gibi deðil.
Kýzdým, kaldýrýp attým iþte.
     - Öyleyse iyi etmiþsin. Özür dilerim. Havanýn deðiþeceðini tahmin edemedim? Ýstemeden seni bu havada yürütmüþ oldum.
- Önemli deðil, bazen olur böyle þeyler.
- Nereye gidelim? Ramazanda bazý yerleri kapatmýþlar.
- Nargile kafeye gidelim.
- Tamam bana uyar.
Aþýklarý caddesi boyunca yürüyüp kafeye gittik. Park ve salýncaklar daha dün çocuklarla doluydu. Bu gün ýpýssýz kalmýþ. Vali konaðýnýn bahçesindeki kocaman manolya aðacý çiçek açmaya devam ediyordu. Çay bahçeleri biraz da ramazanýn etkisiyle masa ve sandalyelerini toplamýþtý. Yelken kulübünün balkonu kapatýlmýþ, artýk masalar içeriye alýnmýþtý.
-     Sana bir þemsiye alayým bari. Nasýlsa benim yüzümden kýrýldý.
-     Amannn, boþ ver. On liralýk þemsiye kýrk yýl dayanacak deðil di ya.
-     Gerçekten diyorum bak. Ama senin beðendiðin bir þey olsun da isterim.
-     Boþ ver þemsiyeyi þimdi, oturalým þurada.
Biz þemsiye sohbeti yaparken yeni yetme garson geldi. Ne istersiniz diye sordu. Ona bir
kahve, kendime de çikolata kokulu bir nargile sipariþ ettim. Kahve çabucak geldi. Nargilenin hazýrlanmasý biraz zaman gerektiriyordu. Perdeleri yukarýya doðru çekilerek katlanmýþ pencerelerden denize baktým. Karadeniz iyice kararmýþtý. Kýrýlan dalgalarýn uçlarýndaki beyaz köpüklere güneþ vurmadýðý için donuk görünüyordu.
     Bu gün gördüðüm en güzel þey þu anda karþýmda oturan kadýndý. Bir de yerlere, kaldýrýmdaki sýð birikintilere sýçramýþ atkestaneleriydi. Yakýnda sarmaþýklarýn yapraklarý da kýpkýrmýzý olur, bahçelerin görüntüsü kýþtan önceki en renkli halini alýrdý. Ondan sonrasý uzun bir kýþ... Ne kadar doðrudur, bilmiyorum. Atkestanesi evin içinde bir yerlere býrakýlýrsa yünlü kumaþlara ve halýlara dadanan güveler gelmezmiþ. Güvelere aldýrdýðým yok ama ben onlarýn görünüþünü gerçekten severim. Yeni kesilmiþ kiraz aðacý gövdesi gibi kýrmýzýdan baþlayarak koyu kahveye doðru birbiri içine geçmiþ renkleri, cilalanmýþ gibi pýrýl pýrýl görüntüsü beni kendine çeker. Her gördüðümde mutlaka eðilip yerden birkaç tane alýrým. Onlarla parmaklarýmý oyalamayý, avucumda yuvarlamalarý severim.
-     Müge ile Alper’in düðünü varmýþ. Bu hafta sonu Adabahçe’de…
-     Yapma be, yazýk, acýdým bak þimdi.
-     Bize kim acýsýn?
-     Acýnacak ne var ki bizim halimizde?
-     Bilmem…
Taþ geldi, kendi gediðine oturdu. Son söylenen “bilmem” kulaða hiç iyi gelmeyen bir týnýda
söylendi. Çok manalý bir “bilmem” oldu. Zor bilmece, rakamlarý bir türlü yerine oturmayan Japon bulmacasý gibi bir þey. Evlilik aþký öldürmeden, evliliði öldürmenin bir yolunu bulmalý. Konu buraya gelince her zamanki gibi aramýzda kocaman, derin, sessizlik dolu bir çukur oluþtu. Bunun bir tek anlamý vardý. Yine bir süreliðine kendi dünyalarýmýza çekileceðiz. Bu poyraz ve yaðmur sokaklardan çok bizi vuracak. Evlilik hiç bana göre deðil.
-     Nerede kaldýn aþkým.
-     Özür dilerim, bir arkadaþa rastladým da.
-     Her akþam , her akþam… Rastlayacak ne kadar çok arkadaþýn varmýþ? Ben saatlerdir evde tek baþýma seni bekliyorum. Sen kendi alemindesin. Umurunda bile deðil.
-     Lütfen ama bir tanem. Özür diledim iþte. Daha ne istiyorsun.
-     Tamam, özür diledin, her þey halloldu. Ne kadar kolay dimi ?
Benim için bütün evliliklerde acayip bir þeyler vardý. Kýrýlgan, dengeleri tahrip eden, renkleri
silen anlaþýlmaz bir kimya… Susuyorduk. Konuþsak yine geçmiþi tekrarlayacak, söylenen sözlerin taþýdýðý sellerde boðulacaktýk. Zaten , evlenmek için olmazsa olmazlarýmýz vardý. Kilitli kapýlarýmýza ve mühürlü sandýklarýmýza sakladýðýmýz anlaþmazlýklarýmýz…
     - Bu gün yemek yapamadým. Caným istemedi iþte anlasana. Bu akþam da geçiþtirelim. Çay demleyeyim, kahvaltý edelim. Akþam kahvaltý niye olmasýn. Hafif olur hem de, saðlýklý… Dýþardan bir þeyler alsaydýn madem. Pide, lahmacun, pizza her neyse iþte…
     - Sen de bana hiç yardýmcý olmuyorsun ama. Her gün ne piþireceðimi düþünmekten anam aðlýyor. Ben yemek yaparken televizyonun baþýndan bari kalk. Bir salata yap. Elini bir þeye sürsen günaha girersin sanki.
- Annen uðradý bu gün. Zehra’nýn evine güne gelmiþ. Kahve içtik karþýlýklý gelin kaynana. Eniþten kardeþine evlilik yýl dönümünde adana burmasý almýþ. Anlata anlata bitiremedi. Alt tarafý bilezik iþte. Bak buraya yazýyorum. Aklýnca laf sokmaya çalýþýyor bu kadýn. Derdinin ne olduðunu tam olarak bende anlamadým. Bana ne eniþtenden, kardeþinden. Karnýnda bir þey var bu kadýnýn. Yakýnda kokusu nasýlsa çýkar. Lafý dönüp dolaþtýrdý ama diyeceði neyse onu söylemedi. Durdu durdu “Baban hala içiyor mu?” diye sordu. Duymazdan geldim. Babam içiyor mu içmiyor mu ben nerden bileyim?
Evlilik hiç akýllý bir þey deðildi. Neresinden bakarsan ayrý bir sýkýntý. Sinop’a sonbahar gelmiþti. Kucaðý yaprak yüklü zamanlar… Poyraz kuþanmýþ, lodos biriktirmiþ, yýldýz denizlerinin kuduz köpek gibi köpük köpük dalgalarla kýyýlarý ýsýrdýðý o mevsim gelmiþti. Adabahçe düðün salonunda ramazana raðmen bir düðün olacaktý. Bu gün gördüðüm en güzel þey, karþýmda oturan o güzel kýz benimle evlenmek istiyordu. Boþ sözlerle oyalamaya çalýþýrsam onu kaybedecektim. Sonbahar hem yazýn bütün resimlerini hem de bizim sokaklara düþen görüntümüzü silip atacaktý. Dallarýndan düþen at kestaneleri gibi kaldýrýmlarda yuvarlanýp kaybolacaktýk. Kendimi çaresiz ve köþeye kýstýrýlmýþ gibi hissediyordum. Aþaðýsý sakal, yukarýsý býyýktý…

Seyfullah
Ekim 2006



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yaþam kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Mevsim Türlüsü 2
Mevsim Türlüsü
Yitirilmiþ Akýl Hükümsüzdür
Kel Baþa Arap Saçý
Ben Daha Çok Napolyon'um
Aç Tokun Halinden Anlamaz
Grip, Televizyon ve Terlik
Ne Güzel Hiç Bir Þeyimiz Yoktu
Midyat
Sabaha Methiye

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Baþka Türlü Bir Þey
Canan
Aþký Anlatmak Haksýzlýktýr
Zaman Sen Yalansýn
Nisan"ýn Þuçu
Bahar, Badem, Çocuk
Sonbaharý Hüznün Rekleri Boyar
Bir Fýrtýna Tuttu Bizi
Delikanlýyý Bozan Yazýlar
Romantizm Delikanlýyý Bozar

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Tabanca [Öykü]
Saman Altýndan Aþk Yürürse [Öykü]
Raký Þiþesine Ejderha Olduk [Öykü]
Gökçeada 3 [Öykü]
Ben Ýþin Kitabýný Yazmýþtým [Öykü]
Sokarým Seni Þalvarýma Çýkarýrým Tozpembe [Öykü]
Nataþa, Mavra ve Raký [Öykü]
Öyle Pat Diye de Ölünmez ki [Öykü]
Güvercinli Yazý - 1 [Öykü]
Çaki, Çakmak, Býcak, Tarak [Öykü]


seyfullah ÇALIÞKAN kimdir?

Ben yazar falan deðilim. Yazma eðilimli biriyim. Durumum henüz tedavi gerektirecek kadar kronik hale gelmedi. .

Etkilendiði Yazarlar:
Bilmiyorum,


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © seyfullah ÇALIÞKAN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.