..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim. -Cervantes
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Politik Olaylar ve Görüşler > Can Macit




28 Mayıs 2002
Vatan Haini Olmak  
Can Macit
Ramazanda, Erzurum Üniversitesi’nin kantininde oruç yiyen çocukları dövmekten başka kötü tarafları yoktu(!) önceleri. Bir de kendilerinden başka herkesi, “vatan haini” ilan ederlerdi.


:BHEJ:

Ramazanda, Erzurum Üniversitesi’nin kantininde oruç yiyen çocukları dövmekten başka kötü tarafları yoktu(!) önceleri. Bir de kendilerinden başka herkesi, “vatan haini” ilan ederlerdi.


Onlar ile konuştuğunuzda insana hoş bile geliyorlardı. Zaten toplu olarak bulundukları ortamlarda; biri konuşuyor, öbürleri sadece dinliyordu. Tartışma yok! Soru sormak yok!


Ne de olsa fikir babaları, “Gözlerimi kaparım. / Vazifemi yaparım.” diye yazmıştı bir zamanlar..


İnsana hoş geliyordu lafları gelmesine de, biraz “boş” geliyordu. Tarihi, tarih kitaplarından değil, tarihi romanlardan öğrenmişlerdi(!) mesela.

Hani 1965-1975 yılları arasında çevrilmiş “Yeşilçam filmleri” vardır ya. Filmi ilk defa izlediğiniz halde, sanki daha önce görmüşsünüz gibi gelir size. Sonra, daha önce gördüğünüz Hollywood yapımı filmden alındığını anlarsınız senaryonun.


Tabii bu filmin senaryosu Hollywood yapımı değildi. Daha çok bir “İtalyan-Alman ortak yapımı” gibi geliyor bana. Biraz daha alaturka, içine bolca İslam motifleri katılmış...

Ortam da müsait olunca film tuttu, iyi gişe hasılatı yapmış olacak ki, iktidar ortağı bile oldular.


Fakat 1711 yılında, Prut ırmağı kenarında, Alman askerleri gibi giyinmiş ve silahlanmış Rus askerlerini gören Osmanlı Paşasının, “Üniformalar Alman, ama içlerindekiler Rus, Almanlar gibi savaşmayı öğrenmelerine fırsat vermeden işlerini bitirelim!” dediği gibi, işlerini çabuk bitirdiler.


Gerçi kimsenin “Almanlar gibi savaşmayı” öğrenmek gibi bir niyeti de yoktu. “Teşbih de hata olmaz” demişler. Bizimkisi sadece benzetme.

“Götürme” konusunda ise geçmiştekilere rahmet okutuyorlar. Bunların “Durmuş”u bile “iş malı götürmeye gelince” yerinde duramıyor!


Üstelik eski kötü alışkanlıklarını da bırakmadılar. Adam dövmeğe devam ediyorlar, insanları “vatan haini” ilan etmeye devam ettikleri gibi..


“Vatan haini” ilan edenler ile, malı götüren, malum kişiyi cezaevinde kuş sütü ile besleyen, ekonominin ırzına geçenler aynı kişiler oldukları için, kendilerini pek ciddiye alan da kalmadı.


Bu arkadaşları seçim sandığının tekrar önümüze konacağı güne kadar kendi hallerine bırakalım. Vakıf kursunlar, seramik satsınlar, ihale kapsınlar. Hatta bırakınız o yayladan bu yaylaya gezsinler. Çin’e bile gitsinler....


Can Macit



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın politik olaylar ve görüşler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Hamamın Namusu
Çin Gerçeği
Düzen Değişir...
Kırk Haramiler
Allah Versin
Sevdiğinin Başı İçin Ağabey
Harikalar Sirki
Pazartesi Bacıları
Harikalar Sirki
Ak Partinin Kaynak Paketi

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir Sezen Aksu Konseri
Konstantiniye'nin Yitik Günceleri
Çanakkale Tacirleri
Savcının Karısı
Bir Irkçının İhaneti
Efendi
Silahlara Veda Kumpanyası
Soğan Çorbası
Cumhuriyetin Masalları
Mart ve Nisan

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Görmeden Sevdiğimiz Büyük Büyük Türkiye [Deneme]
Türkçe Dil Sınavı [Deneme]
Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği [Deneme]
Onlar [Deneme]
Ukrayna’da İlginç Gelişmeler [İnceleme]
Türkistan Lejyonu [İnceleme]
Baraba Tatarları Hakkında Bir Derleme [İnceleme]
Mısır Ordusundaki Amerikalı Subaylar [İnceleme]
Grigory Gurkin [İnceleme]
Chulym Tatarları [İnceleme]


Can Macit kimdir?

Boşverin!

Etkilendiği Yazarlar:
Henüz yok! Belki ileride...


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Can Macit, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.