Bilim şaşkınlıkla başlar. -Aristoteles |
|
||||||||||
|
Biz, ne düğü belirsiz azınlık olarak, söylemlerinin bir gün patlayacağından emindik. Çünkü kirlenmek güzeldir, bu güne kadar başımıza gelenlerden öğrendik. “Devletin malı deniz, yemeyen domuz” , “ benim memurun işini bilir.”, “ sen mi kurtaracaksın bu memleketi” söylemlerini çocukluğumuzdan beri duyarız hatta giderekte yaşantımıza sokmaya başladık. Bu kadar beyaz kalınmaz çamurun içinde, gayet iyi biliyoruz. AK Parti’de sıkça yıkanan beyaz çamaşırlar gibi, günden güne griye ve artık siyaha çalmaya başladı. Hiçbir hükümetin yapmadığı kadar ihale, yolsuzluk, peşkeş, özelleştirme adı altında memleketi satma olaylarını her gün okumaya alıştık. Sayın Altaylı’nın yazısında değindiği gibi Kemal Bey’in ailesi çok başarılı ve ne hikmetse hep gelecek vaat eden sektörlere girerek, çok kısa sürede mal varlıklarını 100 katına çıkarmıştır. Sayın Bakan’ım elbette sizin çocuklar da para kazanacak, artık kaç yaşlarına gelmişler, baba parası ile yaşayacak halleri elbette yok ama bu olay hangi ülkede yaşanırsa yaşansın, manşetten girilmez mi? Bizim daha rahat yollarda araba kullanabilmemiz için açılan ihaleler, inşaat ihaleleri, yol, su, elektrik ihaleleri, özelleştirme ihaleleri elbette gereklidir ama bu ihalelere bu denli aleni fesat karıştırıldığı gözüktüğünde bir gazete de adam gibi çıkıp bunu yazamaz mı? Bir haftada benzine ve motorine gelen 4 zamma kimsenin sesi çıkmadığına göre, biz kirlenenin açığını kapamaya alışmışız demektir. Doğalgaza daha yazın zam gelmişti, şimdi ocakta bir kez daha gelecekmiş neden kimsenin sesi çıkmıyor? Ama diyorum ya kirlenmek güzeldir, balığın baştan koktuğu bu doğal süreçte, başı kokanın, dili de kokmaya sonra gözleri kapanmaya, perde inmeye başlıyor. Balığı yiyenler zehirlendiklerinden algıları bulanıklaşıyor, idrak edemez hale geliyorlar yaşadıklarını ve sürekli aynı balıkları tüketmek zorunda olduklarından artık acımamaya, mideleri bulanmamaya hatta bu balıklardan daha az kokmuş olanlarını yediklerinde nimet bulmuş gibi sevinmeye başlıyorlar. Artık bizi acıtmıyor yaşadıklarımız. Çünkü kirlenmek güzeldir, belki bir gün bizim de kirlenmiş bir arkadaşımız olur ve bizi de oyuna davet eder diye beklemeye başladı mı çevrenizdeki pek çok insan? Yaşasın Türkiye’nin kirlenme özgürlüğüne inanan hükümetleri, yaşasın buna çanak tutan sessizlik, yaşasın kirlenmenin itibarını artıran basın… Hadi hep beraber : KİRLENMEK GÜZELDİR!
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © ESRA BAYKAL ÇETİNKAYA, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |