Bu gece misafiriyim yine yalnızlığımın,kapattım ışıkları sımsıkı sarıldık birbirimize...Doya doya okşadım saçlarını yaslamışken başını göğsüme ve başladım hayallerimi bir bir anlatmaya.Ben anlattıkça susuyordu o,duvarlarsa dinliyordu tüm dikkatiyle.İkiyi vuruyordu saat sızdığında omuzumda yalnızlığım.Usulca örttüm üstünü,ellerim kelepçeliydi ellerine.Birden hayallerimin en güzel yerine gelmiştim;senin olduğun yere,kalbimin sesi inletmeye başlamıştı odayı...Ve bir ses,telefon sesi geceyi yırtıp sokulmuştu sığınağıma,cevapsız aramaydı üstelik gizliydi numara.Kim düşünürdü ki beni yalnızlığımdan başka,o da uyuyordu zaten koynumda...Mevsimler arasında geziniyordum,kısaydı zaman yetişemeyecek kadar hızlıydı anlatırken hayallerimi...Yarımdı hep hayallerim ve uzaktan uçup gelen bir kuş tamamlıyordu hikayelerimi,bense razıydım beklemeye yalnızlığımla birlikte bir bedende.Yanıyordu geceler alev alev sessizliğin hakimiyet kurduğu bu karanlık odada.Ve seni düşündüm;güvercinler uçtu penceremin önünden,yüreğim kanatlandı kondu beyaz bir buluta,üstelik gecenin bir yarısında aldırış etmeden yağmura...Göz kırptı yıldızlar bir bir ve dilek tutmam ,yeni hayaller kurmam için yer değiştiriyorlardı usulca...Unutuyordum dış dünyayı günlerdir aynı odada sabahlarken yalnızlığımla.Mutlu olmayı öğreniyordum hatrıma düşen,gönlümden düşmeyen günlerimle.Merhaba derken sabaha gamzelerime dolmuyordu yaşlar...İyileşiyordu kapanmaz dediğim yaralar ve artık korkmuyordum karanlıklardan.Geri dönmüştü gölgem,gözbebeklerim yıllar sonra parlıyordu ilk defa ve ben artık düşünmüyordum gideni,gidip geri döneni,gittiği yerde beni bekleyeni,geceler sarmışken hayaller doldurmuşken tenimi...Vefa adında bir duygu kalmamışken,sevmelerin yalan olduğu bu şehirde yaşatamazdım artık o yitip giden,insanların özlemle aradıkları duyguları ve işte verdim kararımı:artık vazgeçtim kendimden,bu sabahtan sonra hiçbir farkım kalmadı duygusuz kimselerden...