KARA ACI: DARFUR’DA OLUP BÝTMEYENLER

Darfur, Osmanlý’nýn “Fizan” dediði bölgenin de ötesidir. Ta Afrika’nýn ortalarýnda, Sudan’a ait ve batýsýnda bir bölge: Mýsýr hanedanlýklarýndan bile yaklaþýk 3000 yýl daha yaþlý ve bu topraklar büyük bir kültürel mirasa sahip. Nil Nehri Sudan’ýn bir ucundan diðer ucuna kadar bereket saçarak devam eder. Sudan bir zaman Osmanlý mülkü idi. 1825-1843 yýllarý arasýnda, Osmanlý valileri tarafýndan yönetildi. 1863 yýlýnda, Mýsýr Hidivi Ýsmail Paþa, Sudan topraklarýný kontrolü altýnda tuttu. Sudanlýlar bu yönetiminden gayet memnundular. Emperyalistler çeþitli oyunlarla Sudan’ý Osmanlý’dan kopardýlar 1882-1898 yýllarý arasýnda kendini Mehdi ilan eden birinin yönetiminde kaldý. Bu tarihte Mýsýrlý Ýngilizlerin iþgaliyle yönetimi General Horatio Herbert aldý. 1956 yýlýnda Ýngiltere’nin sömürgesi olmaktan kurtularak baðýmsýzlýðýný kazandý.. Sudan’da da farklý etnik /dini gruplar mevcut. Þiddet ve terör hiç eksik olmuyor. Çatýþmalar yerli Afrikalý gruplarla Arap topluluklarý arasýnda sürüyor. Halkýnýn büyük çoðunluðu müslüman. Haziran 1989’da kansýz bir darbeyle Sudan yönetimini ele geçiren general Ömer Hasan Ahmed El-Beþiri hakkýnda Uluslararasý Ceza Mahkemesi tutuklama kararý çýkardý. El Beþir sivillerin yelerinden edilmesi, tecavüz, soykýrým, denetimindeki güçlerin ve ajanlarýn en az 35 bin sivili öldürdüðü, çatýþmalar yüzünden evlerini terk edenlerin 80 bin ile toplam 265 bin kiþinin yavaþ yavaþ ölümüne neden olduðu ve 2 milyonu aþan insanýn mülteci durumuna düþürdüðü, ayrýca bölgeyi Araplaþtýrdýðý ileri sürülmektadir.. Beþir ise bu iddialara Uluslararasý Mahkemenin üyesi olmadýklarýný, mahkemenin bir þeriat mahmkemesi olmadýðý dolayýsýyla mahkemenin kendileri hakkýnda karar alma hakkýna sahip olmadýðýný belirtmektedir. Burada çatýþmalarýn kaynaðý dinsel olmayýp etnik karakterlidir. Çatýþma “Araplýk” ile “Afrikalýlýk” temelinde olmaktadýr. Darfur Arapçada “furlarýn yaþadýðý yer” anlamýna gelmektedir. 2.5 milyon kilometrekarelik topraðýyla ve 25 milyon nüfusuyla Afrika’nýn en büyük ülkesi. Sudan 19. yüzyýlda nasýl altýn rezervleri ile köle potansiyeli özellikle Ýngiltere gibi pek çok ülkenin ilgisini çekmiþse, bugün de baþta zengin petrol yataklarý olmak üzere ve istihdam alanlarýyla ilgi çekmektedir.
Çin petrol gereksinmesinin önemli bir bölümünü Sudandan karþýlamaktadýr. Bugün 2 milyonu aþkýn Çinli iþçi, silahlarýyla birlikte Sudan’da çalýþmaktadýrlar.. Bu nedenle Sudan, Çin gibi büyük bir ülkenin desteðini arkasýna almýþtýr. Çin’in yaný sýra Almanya, Rusya, Belarus, Kanada da ticari iliþkilerinin yanýnda Sudan’dan petrol almaktadýr. Bu ülkelerin dýþýnda Mýsýr, Libya, Afrika ve Arap Birliðinden de destek görmektedir. Sudan kazandýðý paralarla silah, uçak ve saldýrý helikopterleri almaktadýr.
Darfur bölgesindeki etnik yapýlarýn merkezi yönetime isyan etmeleri ve silahlý mücadeleye girmeleri, ABD ve Ýngiltere’nin Darfur’da soykýrým yapýldýðý þeklindeki baskýsý ve muhaliflerinin bu soykýrým ifadesini sýklýkla kullanmalarý Hartum yönetimini zorlasada, bu onlarýn bir etnik temizlik iddiasýný kolaylaþtýrmaktadýr. Sudan ‘ýn ekonomik imkanlarýndan yararlanmayanlar tarafýndan da ortaya atýlan bu savlarýn ne kadar gerçekçi olduðu konusunda da tartýþmalar sürmektedir.
Osmanlý Zamanýnda Sudan’dan dönen Paþalar yanlarýnda hizmetçi niyetine köle getirirlermiþ Þimdiler ise oradan Türkiye’ye gelenler ”para” getiriyorlar. Bu da ülke ekonomisine katký yaratmaktadýr.

“Ortak bir gelecek için dayanýþma ve iþbirliði" sloganý ile Ýstanbul'da baþlayan Türkiye -Afrika Ýþbirliði zirvesinin Böyle bir ortam içinde 18 Aðustos tarihinde Ýstanbul’a gelen El Beþir dünya gündemine yeniden oturdu.
Son yýllarda Türkiye – Sudan iliþkileri oldukça ileri seviyelere gelmiþ onlarca Türk iþ adamý Sudan ‘da yatýrýmlara giriþmiþ. Bu sayede dört bin civarýnda iþçi ve zanaatkar (çoðunlukla da Çukurova’’dan) Sudan’ da çalýþmaktadýrlar.
Nasýl ki “bilim” günümüzde emperyalizmin ideolojik bir aygýtý halini almýþsa, iletiþim ve haberleþmede o durumdadýr. Batýdan gelen her olay, her haber ve yorum onlarýn çýkarlarýna hizmet ediyorsa bir alam ifade eder. O da artýk bir üretimin veya malýn bir unsurudur. Bu nedenle oradan gelen her türlü bilgi araþtýrýlmadan ve incelenmeden doðruluðuna þüphe ile bakmak lazým. Önce git bir ülkenin bir bölgesindeki bir halký kýþkýrt, orada olaylar yarat sonrada” soykýrým “ yapýlýyor þeklinde “velvele” yap. Ýþte batýnýn görünmeyen yüzü budur.
Eðer batýlý bir ülke az geliþmiþ veya geliþmekte olan bir ülkede çýkarý varsa o ülkenin yaptýðý her türlü hukuksuzluðu görmez.. Ancak çýkarý yoksa oradan nemalanmýyorsa kaþýnýn üstünde kaþýn var misali o ülkenin