İnsan melek olsaydı dünya cennet olurdu. -Tevfik Fikret |
|
||||||||||
|
DURAN TAMER'İN HAYATI ve ŞİİRLERİ Abdullah Çağrı ELGÜN HAYATI 1948 yılında Sivas'ın Sızır'da dünyaya geldi. Şair Duran TAMER, dördü kız ve üçü erkek olmak üzere toplam yedi çocuk babasıdır. Şair, yazar ve halk aşıklarının harman olduğu bir ülke toprağında yetişen Duran TAMER, ilkokul sıralarında şiir yazmaya başladı. Okul yıllarında yazdığı şiirleri öğretmenlerinin dikkatini çekti. Şiirlerinin etkili olması onların okul panosuna asılmasını sağladı. Şiirlerinin panolarda diğer öğrenciler tarafından okunması ve konuşulması Duran TAMER'i coşturur ve yeni şiirler üretmeye teşvik eder. Bir ara babasının kıraathanesine gelip giden ünlü saz ustası Aşık Veysel ile tanışır. Duran bu çağlarda henüz çocuktur; ama Aşık Veysel'i çok sever. Bir kış günü Aşık Veysel, kıraathanelerine geldiğinde Duran TAMER'in babası Veysel'e oğlu Duran'ın şiirlerinden bahseder. Ogün Tamerler'in evinde misafir olan Aşık Veysel, sabah çayını içtikten sonra Duran'ı yanına çağırır. Duran, Veysel Usta'nın karşısında şiirini okur. Şiirler Veysel'in hoşuna gider ve ileride kendisinin büyük bir şair olabileceğinden bahseder. Veysel zaman zaman kıraathaneye geldiğinde Duran'a yazdığı şiirlerini getirip okumasını ister. Bir zaman sonra Veysel ile dost olurlar. Duran Tamer'in şiirlerinin gelişip ilerlemesinde Aşık Veysel' in etkisi, payı ve katkısı vardır. Şiirlerinin son dörtlüğünün içerisinde genellikle "Duran" adını kullanan Aşık Edebiyatı sanatçımız, Duran TAMER: "Duran", Duran TAMER","Aşık Duran", "Dertli Duran", "Miskin Duran", "Deli Duran", "Azimkar Duran'", "Cahil Duran" ,"Garip Duran", "Şair Duran" mahlaslarını da kullanmıştır. Aşağıya aldığım şiirlerinden seçilmiş örnekler bu kullanılışın en güzel belgesidir: "…Olgun diye hem meyvayı satamam, Kaygısızca yatağımda yatamam Ben DURAN'ım yanlış kalem tutamam Bu asil milletin ozanıyım ben." "Duran Tamer'in Hayatı ve Şiirleri", "Güldüğümü Gördün mü?", s. 176. "Ozanıyım Ben", Yıldırım Yayınları, 2006, Ankara "… Sana hürmet sunar bacı ve ana Bu şanlı hilâli sen verdin bana Her zaman bu canım fedadır sana DURAN'ın gönlünde kalan Atatürk" "Duran Tamer'in Hayatı ve Şiirleri", "Güldüğümü Gördün mü?" s. 203. "Atatürk", Yıldırım Yayınları, 2006, Ankara "…Bu DURAN TAMER'i, verin sicime" "Duran Tamer'in Hayatı ve Şiirleri", ", "Baharı Andırır Gözlerin", s. 230. "Ben Kendime Dargınım", Yıldırım Yayınları, 2006, Ankara "…Ben ÂŞIK DURAN'ım aşkıma yandım, Vefasız yılları dost olur sandım Ecel gelsin bu canımdan usandım Perişan halimi düşünüyorum." "Duran Tamer'in Hayatı ve Şiirleri", "Güldüğümü Gördün mü?" s. 179. "Perişan Halimi Düşünüyorum", Yıldırım Yayınları, 2006, Ankara "… Ne ismimi yazar ne de silerim, Âşık olan bu DURAN'a gülerim Unuttuğum varsa, özür dilerim Bizim ÂŞIK DURAN, Veysel mi deyim?." "Duran Tamer'in Hayatı ve Şiirleri", "Güldüğümü Gördün mü?",s. 205. "Pîr Sultan Abdâl'lar Veysel mi Deyim?", Yıldırım Yayınları, 2006, Ankara "…Bu AZİMKAR DURAN'ı ne zaman bulacaksın?" "Duran Tamer'in Hayatı ve Şiirleri", "Güldüğümü Gördün mü?" s. 198. "Türk Şehitlerine Sesleniş", Yıldırım Yayınları, 2006, Ankara "…Bu GARİP DURAN'IM yârdan perişan" "Duran Tamer'in Hayatı ve Şiirleri", ", "Güldüğümü Gördün mü?", s. 190. "Mızrabım Ağlıyor Teller Perişan", Yıldırım Yayınları, 2006, Ankara "…Bilen bilir MİSKİN DURAN hâr değil," "Duran Tamer'in Hayatı ve Şiirleri", ", "Güldüğümü Gördün mü?", s. 190. "Aklım Bana Yâr Değil", Yıldırım Yayınları, 2006, Ankara "…Bu gün ŞAİR DURAN'ınan Seni okudum seni yazdım." "Duran Tamer'in Hayatı ve Şiirleri", ", "Baharı Andırır Gözlerin", s. 278. "Seni yazdım", Yıldırım Yayınları, 2006, Ankara "…Gümanda bırakma DELİ DURAN'ı Kader sildi, sen de silesin gönül." "Duran Tamer'in Hayatı ve Şiirleri", ", "Baharı Andırır Gözlerin", s. 284. "Yağlı Kurşunlara Gelesin Gönül", Yıldırım Yayınları, 2006, Ankara "…Sana aşık olan DERTLİ DURAN'a" "Duran Tamer'in Hayatı ve Şiirleri", "Sevdanın Yeli", s. 168. "Gülden Kızım" Yıldırım Yayınları, 2006, Ankara "…DERTLİ DURAN, yakın eder yadını, Çeken bilir ayrılığın tadını Belki bir gün unutursun adımı Beni defterine yaz gayrı n'olur." "Duran Tamer'in Hayatı ve Şiirleri", "Güldüğümü Gördün mü?"s. 180. "Adımı Adına Yaz Gayri N'olur?" Yıldırım Yayınları, 2006, Ankara "…Kırlarda bizlere koku getiren Çobanları arhacına yatıran Köşelerde tembel tembel oturan Bu CAHİL DURAN'a kızar böcekler." "Duran Tamer'in Hayatı ve Şiirleri", "Güldüğümü Gördün mü?", s. 213. "Böcekler", Yıldırım Yayınları, 2006, Ankara USTA ve ÇIRAK İLİŞKİSİ Zaman zaman babası Mehmet Ağa'nın Kıraathanesine takılıp saz çalıp türküler söyleyen Aşık Veysel onu oldukça etkiler. Bununla birlikte Duran TAMER'in bizzat sohbetlerine katıldığı Sefil Selimî, Kul NESİMİ, Kul HİMMET, Aşık MAKSUDÎ, AŞIK MAHSUNÎ, Aşık Reyhanî, Aşık Sümmanî, Aşık Çobanoğlu, Kul Ahmet, Ali İzzet ÖZKAN, İzzet ALTINMEŞE, Musa EROĞLU, gibi ustalarla haşır neşir olması onun hayâl dünyasını gönlünü ve şiir bahçesini çeşitlendirmiştir. Yazdığı şiirlerde bu etkilerin yanında "Gevheri, Emrah, Karacoğlan, Pir Sultan Abdâl", gibi eski saz ve söz ustalarının da etkisi ve rolünün olduğunu şiirlerinin benzeşmesinde görüyoruz. Her ne kadar kimi ustalardan farklı zamanlarda yaşamış olsalar da şiirlerinin bu kadar benzeşmesinin sebebi şairin halk şiir geleneğini benimsemiş olmasında aramak gerekir. Aşağıya aldığımız bu şiiri de bize Veysel'i örnek aldığını göstermesi bakımından önemlidir: VEYSEL BABA 2 Veysel baba, senden aldım ilhamı Halkımın şairi ozanı oldum Dertlerime süre süre melhemi Halkımın şairi ozanı oldum Ben, senin ilminde yundum, arındım Sana, gözü kör diyene darıldım Dividime, kalemime sarıldım Halkımın şairi ozanı oldum Bülbül oldum gül dalına yaslandım Göz yaşıyın sularında ıslandım Senin gibi tabiyata seslendim Halkımın şairi ozanı oldum Ulu çınar dallarında pur idim Kelem tutan ellerinde kir idim Ben izinde adım yörüdüm Halkımın şairi ozanı oldum Sen gittin gideli sanma ki azdım İnan ki sevgini kalbine kazdım Ezgiler türküler şiirler yazdım Halkımın şairi ozanı oldum Şer yazan ozana küskünüm ben de Kimisi şad olur kimisi kemde Ne yapalım Veysel baba bu demde Halkımın şairi ozanı oldum Sensin tabiyatın selvi söğüdü Sivri alanın sazlı sözlü yiğidi Garip DURAN senden aldı öğüdü Halkımın şairi ozanı oldum ŞİİRLERİNDEKİ TEKNİK YAPI Duran Tamer'in şiirleri incelendiğinde, koşmanın bütün özelliklerini yansıtan ve günümüz dil ve uslubuyla yöresine ait ağız özelliğini şiirlerinde yansıtmış olduğunu söyleyebiliriz. İç Anadolu bölgemizde kullanılan halk dili duru, açık, kolay ve işlek Türkçenin bütün söyleyiş özellikleri Tamer'in şiirlerine yansımıştır. Tamer'in şiirlerinde teknik yapı sağlamdır. Millî veznimiz olan hecenin kalıplarından en önemlileri hatta zor olanlarını da kullanmış olduğunu söyleyebiliriz. Tamer öncelikle halk şiirinin temel tarzlarını kullanmaya özen göstermiştir. Şiirlerinin çoğunu koşma tarzında yedili, sekizli, on birli hece ölçüsüyle yazan Tamer, bu tarzın dışına çıkan şiirler de yazmıştır. Tamer, şiirlerinin kafiye örgüsünü de geleneksel şekillere göre kurar. Bazı şiirlerde dörtlüklerin sonunda tekrarlanan ve şiire âhenk, musûki ve ritm katan konu bütünlüğü ve bütün güzelliğine önem verir. Şair şiirlerinde şekil güzelliğinin yanında mânâya da önem vermiş, şiirin bütününde bir güzellik aramıştır. Her konuda yazdığı şiirlerde Türkçenin işlek, kıvrak ve kolay söylenebilen kelime yapısını adeta bir halı tezgahında ilmek ilmek bir ipek halı titizliğinde işleyerek değerli bir hazine haline getirmiştir. Şiirlerinin konusunu çok çeşitli ve zengin olmakla birlikte en çok sevgi, aşk, gurbet, hasretlik, ayrılık, yoksulluk, sitem ve alaydır. Halk edebiyatında Ayrıca halk edebiyatında Taşlama adı verilen türün en güzel örneklerini Duran TAMER'de görebiliriz: "itler Dünyası Kargalar çöplükte, kuzgunlar leşte, Bu dünya çakallar, itler dünyası Yolsuzlar, hırsızlar tac oldu başta, Bu dünya çakallar, itler dünyası," "Soyguncular talan etti yurdumu Uyan aziz millet uykudan uyan Şerefsizler talan etti yurdumu Ödüller alıyor bizleri soyan Vurguncular talan etti yurdumu" Vatan, millet bayrak ve memleket sevdasını içinde barındıran şair Türkiye, Türklük, köy hayatı, cehalet, kardeşlik ve günlük meseleleri de şiire sokmayı başarmıştır. Şiirlerinde her tarzı deneyen şairin lirik, pastoral, epik, didaktik şiirleri de dikkate değerdir. Özellikle sevgi şiirleri Karacaoğlan'ın lirizmine yaklaşan coşkunlukta hatırlatmaktadır. Devrini ve zamanın durumu en güzel yansıtan şair şiirlerinde modern halk tarzının temsilcisi olduğu göstermiştir. Gurbette yaşadığı için ülkesine, şehrine, köyüne duyduğu özlem ve sevgililere duyulan aşk şairin şiirlerinde baş yeri tutar. Şiirlerindeki konu, redif, kafiye örgüsü, başarılı üslûbu, sağlam, işlek ve sade Türkçesinden dolayı her kesimden okuyucu tarafından beğeni ve takdir kazanmıştır. Avrupa yılları şairin şiirlerinde sevgi, aşk, gurbet ve memleket, vatan ve bayrak şiirlerinin daha yoğun ve ve ayrı bir lirizm kazanmış olduğunu söyleyebiliriz. Şiirimizin ÂŞIKLIK GELENEĞİ'nin Ali İzzet Özkan, Âşık Veysel'den sonra gelen halkasını oluşturması bakımından da dikkate değerdir. Bu durum tez yapan gençlerin, araştırma görevlilerinin ve üniversitedeki akademik çevrelerin de kısa zamanda dikkatlerini çekecektir. KÜSME NE OLUR. Güzel senin sevdan başım döndürür, Yüzünü yüzüme asma ne olur. Ahu bakışların beni öldürür, Kurbanın olayım küsme ne olur. Gözümde gönlümde sensin ezelim, Ateşinle beni yakma güzelim, Dalından dökülen sarı gazelim, Toz diye üstüme basma ne olur. Zehir olsan yine baldan iyisin, Sevginin badesi aşkın meyisin, Mazimize güller diktim büyüsün, Gülümün dalını kesme ne olur. Süsle bu gönlümü yeşille alla, Bebeğin olayım beşiğim salla, Bana dertli dertli ninniler yolla, Dilinden türkümü kesme ne olur. DURAN`ım der dertlerinen doluyum, Bende senin gibi ALLAH kuluyum, Dilersen kapına köle oluyum, Kinini yüzüme kusma ne olur. EDEBÎ KİŞİLİĞİ Şair Duran Tamer, halk edebiyatı sanatçılarının bugüne karşı kullandığı mecazları ve edebiyatımızda görülen edebî söz sanatlarını kullanmakta oldukça maharetlidir. Bu maharetini şiirlerinin mısralarında görebiliriz. Sadece tek şiirindeki bu mecazlar bile şairin şairlik gücünü göstermesi bakımından oldukça önemlidir: " Güzel senin sevdan başım döndürür, ahu bakış, yüzünü yüzüne asmak, kurban olmak, ateşle yakmak, dertlerinen dolmak, dalından dökülen sarı gazel, toz diye üstüne basmak kinini yüzüme kusmak, zehir bal, sevgi badesi, aşk meyi, gül dikmek, büyümek, gülün dalını kesmek, gönlü yeşille alla süslemek, beğin olayım beşiğim salla, dertli dertli ninniler, dilden türkü kesmek, dertlerle dolmak, kinini yüzüne kusmak" kelimelerinde edebiyatımız içerisinde kullanılan edebî sanatların çoğunu görmek mümkündür. Duran TAMER, sade bu şiirindeki başarısı ile bile edebiyatımız halk sanatçıları arasına girmeye layıktır. Şiirlerinin bütününde, yarım kafiyenin yanında şiirin gelişine göre ve söyleyişteki kolaylığa göre genellikle yarım kafiye olmakla birlikte tam kafiye, zengin kafiye, tunç kafiye ve cinaslı kafiye kullanmakta da maharetlidir: "Ezelim, güzelim, gazelim; iyisin, meyisin, büyüsün; alla, salla, yolla; doluyum, kuluyum, oluyum" gibi sözcüklerde bu kafiyeleri ustaca kullanmıştır. Hece veznimizin 4+4+3=11 ve 6+5=11 4+3+4+3=14 ve 7+7=14 lü duraklı kalıplarını da kullanan şair halk edebiyatımızda uygulanan ve halk aşıklarının kuralsız, kaidesiz söylediği; ama kural ve kaidelere harfiyen uydurduğu hazırlıksız ve hemen orada yakıştırarak söylediği şiirlerinde olduğu gibi noksansızdır. Devrinin en önemli şairleri ve ustaları arasında Ali İzzet ÖZKAN, tanışıklığı olan hemşerisi ve yanında büyüdüğünü iddia ettiği Aşık Veysel ŞATIROĞLU, Sefil Selimî, Pir Sultan Abdal, Maksudî, Mahsunî, Osman DAĞLI, Musa EROĞLU, Neşet ERTAŞ, Güler DUMAN, Kıvırcık Ali bunlardan birkaç tanesidir. BESTELENEN ŞİİRLERİ: Vay Gönül, (Erdinç YÜNCÜ), Oyalı Yazma(Kamil ABALIOĞLU), Dört şiiri( Erdal KIZILTAŞ) on üç şiiri de (Güler DUMAN) tarafından bestelenmek üzere alınmıştır. Bir şiiri okul kitaplarına geçmiştir? Devrinin en önemli şairleri arasında Ali İzzet ÖZKAN, tanışıklığı olan hemşerisi ve yanında büyüdüğünü iddia ettiği Aşık Veysel ŞATIROĞLU ve onun akranlarından etkilendiği şüphesizdir. Sefil Selimi ile gezip tozduğu ve ve sohbetler ettiği de dikkate alınırsa Halk edebiyatımızın AŞIKLIK GELENEĞİNİN yaşayan ve bu geleneği yaşatan zamanının en önemli ve tek temsilcisidir. On yedi yıl önce kendisini keşfettiğimde: " MÜTHİŞ ŞİİRLER. BÖYLE GÜÇLÜ ŞAİRLERİ ŞİMDİ BULMAK ÇOK ZOR. BU ŞİİRLERİ HEMEN BASTIRALIM ve BEN DE BİR ÖNSÖZ ile KİTABI ve SİZİ TANITALIM" demiştim. Elinde iki dosya dolusu şiirlerle Ankara yolunda bir otobüsün içinde başlayan dostluğumuz bugünlere ulaştı. Almanya'da Avrupa Yazarlar Birliği İkinci Başkanlığını da yapan Duran TAMER şimdi Türkiye Kayseri'nin 1400 ün üzerinde kayıtlı yazar ve şairleriyle buluşup, tanışıp kaynaşmanın mutluluğunu yaşıyor. Ülkemizi millî, manevî, kahramanlık, devlet, millet, bayrak aşkı ve insan sevgisiyle besleyen şiirlerinin pınarının her zaman büyük bir coşku ile akıp taşacağını görmekteyiz Yolunda yolcuyum geri dönümsüz, Kurbanım ben, sana kurban Türkiye`m. Gözümde gönlümde sensin ölümsüz, Kurbanım ben, sana kurban Türkiye`m. Kaleyin burcuna güneş doğarken, Seni ilk görüşte aşık oldum ben, Ey kartal bakışlım,sen varsın ya sen, Kurbanım ben, sana kurban Türkiye`m. Sana yanık türkülerin diliyim, İnan sana aşık oldum,deliyim, Yeter ki sen bana öl de,ölüyüm, Kurbanım ben,sana kurban Türkiye`m. Bana sevda yeli toprağın, tozun, Gelinim,torunum,oğulum,kızım, Ey benim sürmelim,kınalı kuzum, Kurbanım ben,sana kurban Türkiye`m. Sensin benim yarenim de,eşim de, Azmin ile yürüyoruz peşinde, Nazar boncuğumsun benim döşümde, Kurbanım ben,sana kurban Türkiye`m. Ebedi silinmez mazimde anın, Yolunda dökülsün kızıl kanım, İnan ki uğrunda fedadır canım, Kurbanım ben, sana kurban Türkiye`m. Enişim,çıkışım,yokuşum,düzüm Senin hasretinle doludur özüm, Sana sevdalıyım ey iki gözüm, Kurbanım ben,sana kurban Türkiye`m. Ben sana aşığım,şahidim Kur`an, Azmim şehit olmak,gelirse sıram, Uslanır mı sandın bu deli DURAN, Kurbanım ben,sana kurban Türkiye`m. "Sevdanın Yeli" adlı kitabında yediyüze yakın şiir barındıran; ve bu kadar işlek şiirleri bulunan Duran TAMER'in yaklaşık yeni yazdıkları ile birlikte üç bine yakın şiirinin varlığını bilmekteyiz. Yakın zamanda yeni kitabı çıkacak olan Duran TAMER, Avrupa sonrası Kayseri'ye gelerek yerleşmiştir. Kayseri kültürünün bin dört yüzü (1.400) geçkin şair, araştırmacı ve edebiyatçıları ile de haşır neşir olacak olan şairin verimli hayatı, bu kültür ocağında daha bir başka renklenecektir. Burada yeni bir heyecan ve aşkla tutuşacak ve verimli eserleri Erciyes üniversitesinin akademisyenlerin de bulunduğu mekanda daha kıvrak, hareketli ve zengin kelime hazinesi ve şiir tekniğine sahip olarak varlığını sürdürmeye devam edecektir. Kayseri Büyük Şehir Belediyesi tarafından Kayseri kültür adamlarına tahsis edilen ve şiir dinletileri ile kültür sohbetlerinin yapıldığı bir kültür ocağına da gelip giden şairin, Avrupa sonrasında bu kültür camiası içerisinde yeni bir heyecan ve ruh yakalamış olduğuna asla şüphe yoktur. Kayseri şehrinin Sivas şehrine yakınlığı da dikkate alındığında memleketine, doğup büyüdüğü yerlere de sık sık gidip gelebilmesi, Erciyes Üniversitesi öğretim görevlilerinin olduğu gibi, Sivas Üniversitesi'nin de şaire sahiplenmesi ve hakkında tezler yaptırmak istemesi dikkate alındığında şairin gücü şiirlerinde kullandığı halk dili ve şiirlerindeki teknik yapının sağlamlığı da ortaya çıkmaktadır. Bu verimli şair, Halk edebiyatımızın zengin ve verimli kültür menbağı olarak edebiyatımıza güzel şiirler kazandırmağa devam edecektir. Duran TAMER'in altı yüz yetmiş sekiz (678) şiirinin bulunduğu "Sevdanın Yeli" adlı şiir kitabında çeşitli konularda yazdığı şiir başlıkları şöyle sıralanmaktadır. Gül Dikelim Ne Olur Telifonda bekliyorum Bir çiçek Ey sevdiğim Acele Kime ne Yırtamıyorum Figan Ettim İtirazım Ondan Çileli Başlar Son Şarkını Sen Benim Canımsın Özür Diliyorum Güle Bıraktım Bu Gece Yanlış Yazan Eller, Eller Kırılsın Fadime'm Geçen Seneler Darılma ''Gel'' De Bana Senin Olmaya Geldim Başım Dönüyor Yari Beklerim Gözlerin Kader Diyem Bülbül Uçurdum Kıyamadım Yar Seni Gül Yüzlüm Baktım Ağladım Zılgıt Zamanı Gelin Ceylan Diyorlar Acı Zulüm Kır Çiçeğimsin Bir Gülüm Var Yıldızlar Aşkım Öldü Telifonla Konuşak Sev Bu İnsanı Hastayım Hasta Gözlerin Yaradandan Ecelimi İsterim Pişman Değilim Bir Zaman Soran Olur Mu? Beni Öldürür İsyankar Oldum Seni İsterim Hoşgeldin Kanlım Olursun Yar Elinden Düştüm Sevdanın Yeli Dalıp Gediyom Ayrılıktan Söz Etme Ah Çeker Sevdiğim Çileli Yağmur Bekler Dururum Neden Eğdin Kaşını Bebeğim Sunam Var Yaz Bu Duran'ı Başım Dolanır Sevdiğim Günlerini Saya Saya Usandım Gizli Gizli Yaradanı Seversen Yar Olmasaydı Sarı Çiçeğim Kalem Seni Kıran Eller Kırılsın Ağladım Bugün Yar Beni Ağlayım Açmış Pencereyi Ağlar Fadime'm Hele O Yarsiz Bayram Olur Mu Burcu Burcu Sattılar Beni Dalım Fadimem Nalet Eylen Böyle Aşık Duran'a Gülemedim Hastasın Gönlüm Bir Başka Kaderim Beni Sen Varsın Kırdığıma Yanarım Cahil Ne Anlar Sana Küsemem Ne Olursun Hatırla Eğme Boynunu İkimiz Üzdüm İse Bilmeden Seni Unutmam Gelin Ölesim Geldi Diller Misali Kıskansın Bizi Dilber Kardeşi Vurulmuş Ağlar Bir Bacı Anadolu Taze Gelinsin Kara Günler Ateşi İniler Külü İniler Senin Acını Kınar Dururum Alıştım Gayri Kime Söylerim Ahın Boşuna Sana Kıyamam Kalsın Hatıra Gelin Ağlama Fadimem Derim Bana Zor Değil Fatma Demezse Melek Yüzlüm Ağlattın Beni Yılanlara Sarıldım Ben Kız Oylum Oylum Silsen Ne Çıkar Ağla Fırat Gam Değil Ömrüm Bitirdim Az Olur Gelin Neden Böyle Benim Yazım Diyemem Seni Buldum Köylü Kızı Sevda Tarlasının Dertlerimden Ayırman Alışamadım Dönüşü Yoktur Yalan Mı Acımam Ayrılık Bu Gönlümün Baharı Var Kışı Var İsmin Unuttum Ağlar Bir Zaman Kardeş Olalım Gelin Zara Düşmek İstiyom Halim Yok Zar Olmayınca Gülenim Sensin Yar Duransız Olur Mu? Bu Kaderin Güler Fadimem Yanarım Fadime'm Seni Unuttum Yar Beni Ben Oldum Yar Beni Güle Bak Naçar Eyledin Ömrümü Benim Vefasız Gelin Ağlama Suç Sende Sana Susuzum Anam Seni Özledim Senden Ayrılmaz Fatma Çağırır Ne Fayda Bu Gelin Ağla Pınar Bülbül Gibi Zara Düştükten Sonra Suna Boylum Al Kınaya Batır Deliler İçinde Duran Püsgüllü Güller İçinde Kızılırmak Seni Yanarsın Kalem Yavrum Diye Diye Seni Sordum Kara Gelin Oyna Sultanım Oyna Sildi Aylarından El Kızı Ağlayı Ağlayı Böylesi Daha İyi Alem Dertli Anadolum Yare Karşı Kader Etti Sunam Seni Görmeseydim Gelin Dudu'ya Cahil N'eylesin N'eylesin Derde Nişandı Bugün Arkadaş Bir Kefene Sarın Bizi Sallan Dudağı Ballım Halay Çek Benim Bacım Sana Murat Eyledim Benim Doğum Günüm Var Ben Onun Arar İnsanı Ozan Duran'dan Aşık Veysel'e Beni Bulamadı Gayri Yaşamak Çağı Nazar Boncuğum Halimi Kendini Bu Gece Dünya Boşa Dönüyor Huzur Var Kader Sana Yakışmaz Dertler Geldi Kaderden Güveği Nasıl Biter Arkadaş Düğün Bilerek Ayrılalım Nişan Yüzüğü Sevgi Ver Ellerime Bir Düşün Derin Derin Efkar Basınca Sildim Seni Mazimden Huzur Bulmasa Yare Nişan Var Bugün Zifaf Gecesi Benim Dünyamı Muhtacım Sana Merhamet Etme Bana Solmuş Ceylanın Usandım Güzelin Bu Halimi Ne Anlar Benim Talihim Pişman Oldum Vardır Efendim Kullar İncitmem Davacıyam Yoksa Ben Miyim Dertli Defter Zar Geçer Bülbül Sormadan Geçtin Kalmadı Onbeşinci Yıldönümün Kutlu Olsun Saygım Var Tövbeler Olsun Görmem Yüzünü Bil Gayri Gafil Analara Bezdiren Bir Olur Mu Ben Gibi Yanan Yok Bitti Tükendi Silersin Dolandı Anam Bilmez Mi Sandın Gelin Analar Gör Beni Kaderim Yazmış Olsun Küs Olanlar Barışmaz Mı Ben de İnsan Gibi Yaşayım Dedim Kader Unutsun Dertli Gülden Kızım Yuvamda Gibiyim Ocağın Sönsün Güzel Sana Benziyor Nasıl Feryat Edip Ağlamayım Ben Yanarım Gayrı Var Benim Suna Boylum Canım Alır Büktü Arkadaş Bu Kaderim Baharda Anam Bayrağım Babadan Oğula Sesleniş Yaylalarda Köylüsüyüm Ben O Anam Benim Çiçekler Allah Bilir Olur Mu Vatana Hasret Davul Zurna Vurulurdu Arslanım Ve Elini Açar Kızılırmak'a Seslenir Sızır Cahil Defterini Düresin Yavrum Gurbetten Köyüme Ah Edip Ağladı, Kocamdır Dedi Şelalem Kurban Olam Ağzındaki Dillere Türk'ün Kadını Yalan Mı Bülbül Kızılırmak Derelerden Yas Gelir Bir Ben Varım Kurban Olam Köyüm Seni Bir Görsem Zar Olmaz Nasihat - Anneniz Sizi Atalay'a Akkız Kardeşim Çiçekler İçtim Mi Bilmem Şimdi Sosyete Mi Oldun Kardeşim Belli Olur Sana Ben Hakkımı Helal Eylemem Baba Nasihati Köyümde Anamın Ozanıyım Ben Seni Çok Özledim Seni Meleğim Seni Düşünmeden Yatamıyorum Bakarsan Gözlerime Seni Görürsün Canımı Vereyim Kabul Edersen Falcı Gönül Sultanım Laleden, Sümbülden, Gülden Usanın Sevdanı Başımdan Atamıyorum Diktiğim Fidanı Kıramıyorum Güller Ağlıyor Sana Bir Mutluluk, Bir Gül Getirdim Ne Olursun Beni Kalbine Defnet Mesele Değil Vurgunum Halimden Belli Değil Mi? Bir Güle Aşığım Doğduğumdan Beri Ağladım Yeter Perişan Halimi Düşünüyorum Yorgunum, Yoruldum Eser Ilgıt Ilgıt Yeller Başıdır Ömrüm Ziyan Oldu Adımı Adına Yaz Gayri N'olur Seni Görünce Yeniden Ağladım Yar Diye Diye Kara Sevda Bu Mu Olabilmem Ki? Geçen Yıllarım Mı, Sen Mi Ağardın? Son Durakta İnecek Var Yazmalı Gelin Gülizar Gitme Diye Ağladığın Yalan Mı? Hatırla N'olur Sen Olmazsan Yaşayamam Bilesin Ben Kendime, Kaderime Ağlarım Zincirlere Vurdum Kendimi Sevdanı Başıma Bela Eyledin Oyalı Yazmayı Örtün Üstüme Nazlı Gülümü Yıldızlara Karıştık Dilek Ağacı Yüce Dağlar Yaradanım N'olur Al Bu Canımı Yaktım Sigaramı Ağladım Gülüm Öğretmenim Üzülme Gelecek Bekle O Günler Geri Çevirdi Yeter Ki İnsaf Eyle Bir Kendine Ağlama Bu Alemin Dili Kalem Olmasa Akan Gözlerimin Yaşına Yazık Başı Karlı Dağlar Kıyman Yavruma Bizim Türkülerimiz Görmek İstemedim Güle Mi Küskünsün, Bana Mı Nazın? Seven Bilir Sevilmeyi, Sevmeyi Bu Gönlüm Kadere Küsüyor Benim Koydu Defe Çaldı Yar Beni Nefret Ederim Ben Yalandan Kinden Güldüğümü Gördün Mü? Elimde Değil Okut Beni Öğretmenim Sen Misin O Zalim Çiçeğimsin Eskisinden Güzelsin Yoksa Bende Mi? Sağdıç Sunam Bende Hal Mi Koydun Sızır'ın Suları Kuşlarım Yağmur Teller Misali San De Gayri Yettin Dünya Bize Dönesin Ne Olur Anla Beni Kölem Diye Pazarlarda Sat Beni Bülbül Aşık Olmasaydı Güllere Kanlı Kızılırmak Usandım Halim Yok Yollarını Ver Benim Beratımı Gel Gayri Gülizar Bak Hele Ayrılığı Çeken Bilir Senin İçin Benim Gülüm Başka Kokar Bir Kere Yüzüme Gülmez Misin? Paradır Para Hasta Etti İnsanlar Derman Lazım Değil Dertli Duran'a Bak Şu Derdime Cahillikten Kork Seher Yeli Barışa Doğru Avare Ömrümü Verdim Gönüle Arayı Arayı Buldum Fadime'm Çile Biter Dert Biter Seni Sevdiğim İçin Bana Değil Kaderime Sorsunlar Ne Yazar Bellidir Sorayım Dedim Yeşil Gözlüm Töre Vurdun Sevdalım Olmaz Olsun Onun Parası Pulu Gülünen Gelir Ateşlerde Yanarsın Suyunda Mı, Havanda Mı Suç Bilmem Yavrum Mahpuslarda, Ben De Gireyim Yalancı Cehennem Azabı Verdiğin Yeter Böyle Güzel Gördünüz Mü? Eliminen Yazdım Ben Bu Yazımı Yel Olmaz Maço Erkek Dağlar Size Baka Baka Bu Ayrılık Beni Dara Düşürmez Eğer Ellerimden Tutarsan Benim Duran Gel Ömrünü Ziyan Eyleme Gülüm Senin Güzelliğin Tez Gelsin Mızrabım Ağlıyor Perdem Perişan Benli Suna Sende Huzur Var Neden Unuttum Bir Bedende Kalsak N'olur? Seni Çoktan Unuttum Ali Benden Kul Ettin Gönül Bayram Günüdür Unutacağım Öldürdün Beni Kürd'ü Nedir, Türk'ü Nedir Ben Hüseyin'i Şöyle Anlatayım Bacılar Yavrularım Yandığım Yeter Çarıklı Gardaş Bir Gelin Olasın Yavrum Kılıbıklık Hıçkırarak Ağlama Taşa Tutsunlar Beni Bizi Bizden Ayırmayın Kalem Olsun Dostum Benim Gençliğini Bilemedin Duran Sen Bel Bağlama Evlat Alim Olsa Da Ben Sana Aşığım, Sana Türkiyem Benim Anadolum, Allı Gelinim Benim Mehmetim Türk Şehitlerine Sesleniş Öz Dilimi Konuşur Yazarım Duy Anadolum Mazine Dön Delikanlı Gel Kardeşim Önce Vatan Diyelim Şehidim Anadolu Köylüsüyüz Arkadaş Törenizi Bozacaklar Öpülmeye Layık Olan Toprağım Dalgalan Başımda Allı Bayrağım Soracak Gün Geliyor Atatürk Türk Okulunda Bizim Mehmetler Pir Sultan Abdallar, Veysel Mi Deyim Asker Türküm, Bayrağıma Kurban Oluyum Canım Türkiyem Nasıl Kurban Olmam Anadoluma Bu Aziz Milleti Bozan İstemem Sana Hakkımı Helal Etmem Evladım Milletine Kızan Şaire Lanet Şenlik Var Sızır'ın Yaylalarında Tabiat Hele İlkbaharda Çoşar Karınca Böcekler Ormanları Yakan Eller Kırılsın Tabiatın Türlü Türlü Sırrı Var Irmaklar Gökan'ım Sana Emanet Kara Toprak Kainatın Özü İnsan Kayseri Sızır Lisesi Üzülüyorum Köyüm Sızır'a Zurnacı Hüseyin, Davulcu Halil Sızır, Köyüm Seni Özledim Osman Pehlivan'ı Göresim Geldi Bizim Eller Almanya'ya Benzemez Her Canlının Efendisi İnsandır Kardeş Kurşunu Almanya Senin Yüzünden Divane Aklıma Şaşarım Gayrı O Şuurlu Bacılarım Sizsiniz Unutamak Barış Seni Kara Toprak Yavrularım Ağlama Boşa Aklım Bana Yar Değil Almanya Atam Bir Bak Bu Milletin Haline Aya Gediyok Ayşem Baharı Andırır Yeşil Gözlerin Belli Değil Mi Ben Kendime Dargınım Ben Sana Ne Deyim Divane Gönül Ben Olurum O Gelinin Kölesi Ben Sana Vurgunum Güle Değil Ki Beni Anlatır Beni Can Evimden Vurdu Bir Zalim ... Beni Maziden Sil Bezdiğim Ondan Bir Zalime Bu Belayı Baştan Atsam Uyurum Bu Ömrümü Yedin Yıllar Bu Yıl Dağlarıma Kar Erken Düştü Çiçeklerle Süsle Beni Dağlar Size Geldim Dallarda Bülbüller Yerde Çiçekler Dedim Ki Dedi Gel Gayrı Senem Gelin Bana 'Amca' Dedi Neyleyim Gözüm Kör Olsun Gözümün İçine Bakarak Anlat Gül Bana Yeter Gülizar Gülseren Güzele Bakmanın Günahı Nerde Güzelim İki Damla Yaş İntizar Eyle De Ölem Gülizar Kadere Küstüm Ne Anlamı Var Resmiyin Üstünü Çizemiyorum Seni Gözlerimin İçinde Gördüm Seni Sevdiğimin Bedeli Bu Mu? Seni Takvim Ettim Sildim Ben Seni Şiir Gibisin Türkü Söyledim Unutursam Kahrolayım Uyuyum Öyle Yarin Dizine Yaşadığımız Yıllara Sor Ağla Duranım Başını Taşlara Çalasın Leyla Ben Ağlarım Beni Defterinden Sildin mi Yoksa Doldu Gözlerim Elini Elime Tutma Zamanı Eski Dünya Esra Gülümden Esra Hep Seni Arıyor İçimdeki Ses Esra Gözyaşın Bu Ömrümün Kederi Gözüm Kör Olsun Gözümün İçine Bakarak Anlat Gözüyün Yaşında Yuğsunlar Beni Gülün Rengi Boyanır Mı İki Damla Yaş İşledim Kalbim Duracak Kara Dudum Kimin Var Ki Kim Ağlasın Kurban Olduğum Küsme Ne Olur Leylam Minnet Değil Mi Ne Anlamı Var Öldürdü Beni Perişan Halimi Bilmeyen Zalim Posta İle Yare Selam Sağır Sultan Duydu Sen Duymadın Mı? Sanmam Sazınan Bile Seherlerde Esen Yele Söyledim Seherlerde Esen Yele Söyledim Sevdan Kimedir Sevdanı Gönlüme Koydum Bir Kere Al Beni De Götür Yare Ülüzgar Babalar Günü Bekir Efendi Ben İnsanım Bir Selam Ver Bir Türlü Bizim Millet Uyanmadı Bu Şehirde Ölelim Çatmak İstiyom Develeri Güde Güde Yoruldum Duy Hacı Bektaş Dütdürü Dünya Ferman Yazanlar Görmek Önemli Gülistanı Yüreğime Dokudum Gülüyorum Ben Güzel Anadolu Anasıyım Ben Hakikatten Kaçanlardan Bana Ne Hayvanları Sever Oldum Bu Günler Hoş Geldin Bebeğim İnan Kahrolurum İnsan Sevgisinin Beşiğiyim Ben İnsanın Hayvandan Beteri Vardır İnsanlara Kıymak Olur Mu Kalemim Hakkını Helal Et Bana Katil Amerika Kalleş İngiliz Kendinde Ara Korkum Yok Benim Ne Haber Olmadı Dağlar Özü Sözü İle Biri Severim Sivasımı Özledim Sızır Senin Hasretinle Doluyum Sızırım Soyguncular Talan Etti Yurdumu Söyle Kul Benden Irak Özüm Ordadır Sade Vatandaşlık Yetiyor Bana Sinemde Sen Varsın Döşte Sen Varsın Seni Yazdım Suç Bende Türküler Şarkılar Küstü Bana Utanırım Ben Utanıyorum Utansın Hakkını Bilmeden Halka Kızanlar Utansın Üzülme Bugünler Geçer Duranım Veysel Baba Veysel Baba Senden Aldım İlhamı Yağlı Kurşunlara Gelesin Gönül Yaşamımdan Ümidimi Kestim Ben Yaşlı Gözlerin Yıllar Nerede Yunus Emreler' in Çırağıyım Ben Yükledim Ömrümü Kara Trene Ziyan Olan Ömrüm Zübükler Bizde Ana Anadolum Üzülme Baharım Yazım Kalmadı Başımda Ağaran Saçlara Bak Ben İnsanım İnsanları Severim Beni Kırdılar Bir Pula Satıyom Ceranım Davula Gerdiler Derimi Benim Eğer Yaşamaksa Yaşıyom İşte Erenlerin Dergahına Gönül Gözüm Açık Gözüm Doluyor Günahıma Girenlere Kızıyom Hastamısın Sen Hatırlamıyom Helal Olsun Sana Kanım Bayrağım Heybeli Baba İkrarıma Uymadım İnsan Mı Azdı Kaldı Gözlerin Karamsar Olma Karışın Toprağa Toz Olun Duran Kinden Uzak Ol Ne Cahili Sevdim Ne Bağnazı Kurbandır Bu Canım Sana Türkiyem Küssem Olmuyor Ne Gülersin Nizamda Benim Oğul Ölüme Bir Çare Bulsun Görelim Ömrüm Soldu Ömrüm Tükendi Öpüp Koklayım Senin Eserin Sessiz Rüyalara Sevdalının Biriyim Ben Sevgiyle Barış Sor Hakim Beyim Suçum Ne Vay Dedi Bana Yalandan Korkarım Yılandan Korkmam Yaz Beni Yelden Ötürü Zarfın Üstüne Selamı Kucak Dolu Selamım Var Türkiyem Şiirlerinin son dörtlüğünde ve çoğu şiirlerinde Mahlas olarak genelde adını kullanan "Duran TAMER" in şiirlerinin çoğunluğu ortalama beş, altı veya yedi dörtlükten oluşmaktadır. Bunlardan az veya bunlardan çok dörtlükle yazılmış şiirleri de vardır. Aşık edebiyatının her türünde şiirler yazan şair: Türkü, koşma, semâi, varsağı, güzelleme, taşlama tarzı şiirler yazmıştır. Yazdığı şiirlerinde dörtlük sayısı bunlardan fazla olan şiirleri olduğu halde, dörtlük sayısı bunlardan daha az olan şiirleri yoktur. Halk edebiyatı geleneğinde şairlerin kullandığı kafiyeye, AYAK(uyak), şairlerin şiirlerinin bütününe KATAR, şairlerin şiirlerini yazdıkları deftere ise CÖNK adı verilmektedir. Duran TAMER, şiir yazarken kullandığı kuvvetli ayaklar da şiirlerinin âhenkli ve güçlü olmasında önemli bir katkı sağlamaktadır. Tamer, dil olarak sade, akıcı bir Türkçe kullanır. Tamer, anlatımda edebî söz sanatlarından mecaz, benzetme(teşbih), hüsn ü tâlil, tecâhül-i arif, leff ü neşr, mübalâğa, telmih(hatırlatma), tevriye sanatlarına da bolca yer vermiş olduğu ve bu sanatlardan gücünden yararlanmış olduğunu söyleyebiliriz. Şiirlerinin bulunduğu üç kitabı ve bu kitaplarda 3.000 civarında şiirleri bulunan Duran TAMER hakkında "Duran TAMER'İN HAYATI ve ŞİİRLERİ" adı ile Avrupa Yazarlar Birliği tarafından çıkartılmış bir kitap olmak üzere dört kitap bulunmaktadır. "Sevdanın Yeli (1998)" , "Güldüğümü Gördün mü? (1999)", "Baharı Andırır Gözlerin (2004)", "Duran TAMER'İN HAYATI ve ŞİİRLERİ (Öner ÖZCAN, 2006)" Duran TAMER'i keşfetmekle, Türk edebiyatı da Türk dili de yeni bir hayat buldu. Yeni üç büyük kitap ve 3.000 civarında şiir kazandı. Aslan Gayserilim Recep ÇALKANER gibi mevcutlarına yeni bir dehâ daha katarak Duran TAMER ile edebiyatımızda, bir başka ufuk daha açıldı. Edebiyatımız bu şairle ve yazdığı renkli şiirlerle zenginleşti ve güzleşti. Araştırmacılara da düşen görev de budur. Unutulmuş, köşede kıyıda kalmış cevherleri, elmasları, kıymet değerlerini parlatmak, tozunu almak cilalanması için, hattatla tanıştırmak, buluşturmak gerekli ve hepsinden önemlisi bir ihtiyaçtır. Araştırmacılar ülkemizin en kuytu köşelerine kadar gidip bu cevherleri keşfetmelidirler. Onları o, tozlu raflarından alıp edebiyatımıza, şiirimize ve şairler dünyamıza kazandırmalıdırlar. Halen Kayseri'de olan ve daimi ikamete Kayseri'de devam eden Duran TAMER, Türkiye Yazarlar Birliği'nin üyesi olup Ankara ve Kayseri Şubesinde kayıtlı üyedir. Kitaplarını aşağıdaki adresten ve bizzat şairin kendisinden imzalı olarak isteyebilir, telefon ve msn'ye bırakacağınız mesaj ile irtibat kurabilirsiniz. İrtibat adresi, msn: duran.tamer@hotmail.com Ev Adresi: Sivas Cad. Melikgazi Ap.No:5/10 Melikgazi/KAYSERİ Tel Ev: 0352 235 12 88 ŞİİRLERİNDEN ÖRNEKLER: İNAN KAHROLURUM İnan kahrolurum unuttum deme Sunam kaşlarımın karası sensin. Sultan Süleyman`ın mührü neme? Bu benim gönlümün tuğrası sensin. Semada süzülür melek dörtlüsü, Dergahında derman bulur dertlisi, Üstüne kurulmuş Sırat Köprüsü, Cennetle cehennem arası sensin. Güzelim,meleğim,başımın tacı, Kanayan yaramın sensin ilacı, Boş kalan gönlüme almam kiracı, Tapusu bedeli kirası sensin. Olura olmaza abayı yakmam, Senden başkasına kafamı takmam, Geçen yıllarıma dönüp de bakmam, Bu kalan ömrümün mirası sensin. DURAN der koncana kondum ötmeye, Ne gerek cenneti tarif etmeye, İçim el vermedi sensiz gitmeye, Orası ahretse burası sensin. FALCI Canım falcı bir de sen bak falıma, Özlediğim günler uzak mı falcı? Talih kuşu konacak mı dalıma, Özlediğim günler uzak mı falcı? Sana derler falcıların âlimi, Zaten falda görüyorsun halimi, Boşa mı bekliyom yoksa zalimi, Özlediğim günler uzak mı falcı? Kulu oldum kederimin, hazımın Kölesiyim çekilmeyen nazımın Hiç mi çaresi yok alın yazımın Özlediğim günler uzak mı falcı? Hep mi saçlarıma karlar yağacak, Hıçkırıklar beni boğdu boğacak, Ne zaman bahtıma güneş doğacak, Özlediğim günler uzak mı falcı? Bu benim kaderim,doğuştan böyle, Çok fala baktırdım,bir de sen eyle, Ne görürsen bana doğruyu söyle, Özlediğim günler uzak mı falcı? Konar oldum bu kaderin göçüne, Bilemedim bu DURAN`ın suçu ne, Bir daha bak şu fincanın içine, Özlediğim günler uzak mı falcı? ESRA Gözyaşımı bu ömrünün hederi, Ellerin olayım sil diye Esra İstemem gönlünde gamla kederi, Kadere yalvardım gül diye Esra. Sen olursun benim aşkıma maya, Yol ettim Sivas`ı dolaştım yaya, Seherde karıştım yıldızla aya, Kokunu getirir yel diye Esra. Yeni açmış goncaların gülünen, Tarifin mümkün mü senin dilinen, Uçan kuşlarınan, esen yelinen, Selamlar yolladım gel diye Esra. Bir güzelde talihimi denedim, Yaradandan iki dilek diledim, Kokumu ben çiçeklere beledim, Kokladım seni ben gül diye Esra. Sevdanın selinde çağladım taştım, Seni methetmeyen dillere şaştım, Telgraflar çektim,telefon açtım, Seni sevdiğimi bil diye Esra. Sevgi gönüllerin sünneti farzı, Sevip sevilmektir aşığın tarzı, Bir ismin Esra`dır birisi Arzu, Bağladım zülfünün telini Esra. Ben DURAN`ım gönüllerde eserim, Arzu`m için yedi kurban keserim, Azraile gücenirim,küserim Sen diyesin bana öl diye İNAN KAHROLURUM İnan kahrolurum unuttun deme, Sunam kaşlarımın karası sensin. Sultan Süleyman`ın mühürü neme? Bu benim gönlümün tuğrası sensin. Semada süzülür melek dörtlüsü, Dergahında derman bulur dertlisi, Üstüne kurulmuş Sırat Köprüsü, Cennetle cehennem arası sensin Güzelim,meleğim,başımın tacı, Kanayan yaramın sensin ilacı, Boş kalan kalbime almam kiracı, Tapusu,bedeli,kirası sensin. Olura olmaza abayı yakmam, Senden başkasına kafamı takmam, Geçen yıllarıma dönüpte bakmam, Bu kalan ömrümün mirası sensin. DURAN der goncana kondum ötmeye, Ne gerek var cenneti tarif etmeye, İçim el vermedi sensiz gitmeye, Orası ahretse burası sensin. TELİFONDA BEKLİYORUM Uzatma arayı gönlüm yasta Telifonla bekliyorum sesini İstemem mektubu geç kalır posta Telifonda bekliyorum sesini Unutmak olur mu kalbimiz birken, Nerede sevgilim ne oldu derken? Ya gece yarısı ya sabah erken Telifonda bekliyorum sesini Her zaman mı sana hayal kuracak, Postacı kapıyı vurdu vuracak Yüreğim çarpıyor kalbim duracak Telifonda bekliyorum sesini Bu ne sevgi gözüm kaldı peşinde Saçlarını muska ettim döşümde Bazı hayalimde, bazı düşümde Telifonda bekliyorum sesini Evliyalar gezip dilek dilerken Kederi unutup yüzüm gülerken Yavrumuzu beşiklere belerken Telifonda bekliyorum sesini İster bayramda olsun, ister oruçta Ya âşıklar atışırken yarışta Her saat, çalışta her zil vuruşta Telifonda bekliyorum sesini Ben dilek diledim bir de sen eyle Git telli babaya derdini söyle İşte benim hâlim DURAN'ın böyle Telifonda bekliyorum sesini 3.8.1987 GÜL DİKELİM NE OLUR Ağlamasın anam yanmasın canlar Tetiklerden el çekelim ne olur Bırakın mavzeri akmasın kanlar Namlusuna gül dikelim ne olur Haykıralım artık ne olur durun İnsanca yaşıyak bir nizam kurun Kaleşnikofları zincire vurun Namlusuna gül dikelim ne olur Dağlarında sevdalılar yürüsün Dereleri lâle, sümbül bürüsün Bu silâhlar topraklarda çürüsün Namlusuna gül dikelim ne olur Okusun bu gençler cahil kalmasın Gelinlerin al duvağı solmasın Paslansın füzeler ateş almasın Namlusuna gül dikelim ne olur İnsan olak insanlıkta yanşak Bir bütünce yaşamaya alışak Dağda değil bir bahçede barışak Avlusuna gül dikelim ne olur Ben âşık DURAN'ım canlar yakmayın İleri yörüyün, geri bakmayın Silâhlara süngüleri takmayın Namlusuna gül dikelim ne olur Almanya.1.1.1998 EY SEVDİĞİM Ey sevdiğim nazar değmesin sana Ellerimle bağlayayım muskanı En yakının benim, yâr dedin bana Ellerimle bağlayayım muskanı Seni sevdim bu sevgimiz bitmesin Kerem gibi dumanımız tütmesin Kötü gözler seni benden etmesin Ellerimle bağlayayım muskanı Ayları beledim, yılları uyuttum Ne mazimi, ne de seni unuttum Bir dilek kendime, bir sana tuttum Ellerimle bağlayayım muskanı Seven bilir karlı dağlar aşanı Damla damla ırmak olup coşanı Bu nazarlık aşkımızın nişanı Ellerimle bağlayayım muskanı Var mıdır yârine yârinden yakın? DURAN'ı incitip üzme ha sakın "Yârdan hatıra" de boynuna takın Ellerimle bağlayayım muskanı Almanya 31.1.1987 Kaynaklar: 1) "Sevdanın Yeli (1998)" , Yıldırım Yayınları, Ankara 2) "Güldüğümü Gördün mü? (1999)", Yıldırım Yayınları, Ankara 3) "Baharı Andırır Gözlerin (2004)", Yıldırım Yayınları, Ankara 4) "Duran TAMER'İN HAYATI ve ŞİİRLERİ (Öner ÖZCAN, 2006)" Yıldırım Yayınları, Ankara 5) Abdullah Çağrı ELGÜN,"Türk Dili",(Genişletilmiş İkinci Baskı) Laçin Yayın Dağıtım, Kayseri 2001) 6) Abdullah Çağrı ELGÜN, "Edebî Sanatlar", (Laçin Yayın Dağıtım, Kayseri 2000);
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Abdullah Çağrı ELGÜN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |