şaşı şehirler ve meçhul deliler
eysenck’in şaşı kelimelerinin satırlandığı yer;
sokakları kördüğüm
bulvarları bencil ve had bilmez ve somurtan yüzler barındıran şehir..
aksayan bir güneş altında gülüşemezsin!
çünkü burası garptır ruhu zedelenmiştir insin
bu açıdan, eyy şehir sen olsan olsan Kabilsin..
bizde bilge ve kutsaldır burada ar olmaya sebeptir yüz kırışıklıkları
kaldırımlara tutunur şehvetle kir
ve yasak bir meyvedir topallayan güneşin ışıkları..
sana bu halde, doğudan seslensem “deli” derler
güneşin rahmi ermişler diyarıdır..
en güzel ana karnında uyuyorsa tertemiz bebecikler
en saf beslenmelerini orada yapıyorlarsa
güneşte buradan gülüyor güne en saf haliyle…
(benimle çıldırır mısın?
hadi doğuma hazır nur topu gibi bir cinnet giyinelim
dudağımıza kimsenin bilmediği tebessümler takalım
saklanalım.. yüzümüzde gizemli gülücükler
yerimizi, sen ve ben bir de deliler bilsinler yeter..
sonra bırak çıldırırsa çıldırsın egoist şehirler
kördüğüm sokaklarına savrulsun cam kırıkları
ayıbı olsun aşka hazımsız çığlıkları..
dilinde eski bir şarkı, şarkın şavkına meylet sende
yani ellerime, yani güneşin rahmine
utanma.. burada; aşıklık deliliktir!
kaygılanma, serin düşlerini düşün
ben ne zaman korksam, senin düşlerini düşünüyorum..
ha anamın gözlerinden düşmüş
ha yıpranmamış ağıtlarda yankılanmış ne fark eder
ne zaman burnuma kokuyorsa babam
anamın gözlerinden, cemresi alınmış topraklara (b)akıyorum..
anamın gözleri güzel.. hayallerin gibi..
işte bir de seni
yanık ezgilerde serinler gibi
tuhaf esmerliklerde açan beyaz çiçeklere benzetiyorum..
ne zaman kızsam şehre
ellerinin çatlayan yerlerinden deliriyorum..
çünkü sen.. ne zaman üşüsem bu köhnelikte
gölgeme gürbüz güneşler doğu/ruyorsun... biliyor musun?)