..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Tüm insanlýk bir tutkudur; tutku olmadan din, tarih, romanlar, sanat, hepsi etkisiz olurdu. -Balzac
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Anýlar > Cahit KILIÇ




22 Aralýk 2009
"Ay Mehemmed"  
Cahit Kýlýç - 22/12/2009 Ýstanbul

Cahit KILIÇ


Yýl 1976. Temmuz ayýnýn ilk günleri. Bedenimin adýný anmanýn abes olan bir bölgesinde bir çýban peyda oldu. Hayatýmýn her evresinde olduðu gibi, nasýl olsa geçer diye o günde önemsemedim...


:CEGF:

Yýl 1976. Temmuz ayýnýn ilk günleri. Bedenimin müstehcen bir bölgesinde bir çýban peydah oldu. Hayatýmýn her evresinde olduðu gibi, nasýl olsa geçer diye o günde önemsemedim. Fakat iki üç gün geçti, bir iyileþme olmadýðý gibi gittikçe artan dayanýlmaz aðrýlar iflahýmý kesmeye baþladý. Utandýðýmdan kimselere de gösteremiyorum. Meðer apse yapmýþ, kocaman bir yumru haline gelmiþ.
Neyse, aldý beni Kars Devlet hastanesine götürdüler. Akþam ilaç verip yatýrdýlar. Ertesi gün küçük bir ameliyat ile açtýlar ki, çok derinlere inmiþ. Dolayýsýyla “bir hafta yatacaksýn burada” denildi. Günde iki defa pansuman yapýyorlar.

***

Yattýðýmýz hastane odasý sekiz kiþilik. O güne kadar hasta ziyareti dýþýnda hastanelere ayak basmýþlýðýmýz yok. Pijamalarýmýzla ara sýra koridora falan çýkýyoruz. Benim hemen yanýmda yatan da genç birisi, Ferhat. Ferhat ile ikimiz ayný yaþtayýz. O benden birkaç gün önce yatmýþ. Hemen kaynaþtýk. Hastane yemekleri yenilecek gibi deðil. O vakitler deðil Kars’ta, Ýstanbul’da bile fastfood kültürü henüz baþlamamýþ. Dýþarýdan bisküvi, kraker gibi þeyler ve gazete getirtiyoruz.

Tam karþýmýzda da iki yaþlý adam yatýyor. Birisi benden bir gün önce getirilmiþ, Çýldýrlý bir amca. Yaylaya giderken yolda attan düþmüþ, beyin kanamasý geçirmiþ. Koma halinde getirmiþler. Baþhekim Dr. Halis Soylu (sonradan Kars senatörü oldu) bizzat tedavi ediyor. Gene bizim yaþlarýmýzdaki oðlu da refakatçi olarak kalýyor.

Benim yatýþýmýn üçüncü gününün sabahýnda, doktor sabah vizitine geldiðinde; yaþlý amca de yavaþ yavaþ yaþam belirtileri vermeye baþladý. Söylenenleri anlýyor, doktorun sorularýný gözleri ile cevaplýyor. Doktor,” iyiye gidiþ var, böyle giderse bir hafta sonra tamamen iyileþir” diyerek oðluna ümit veriyor. O gün biz de oðlu ile iyice yakýnlaþtýk. Konuþuyor, sohbet ediyoruz. Ertesi sabah oðlu doktora “ Köyden annem ve kýz kardeþim babamýn ziyaretine gelecekler. Ýzin verirseniz görüþsünler” diye izin istedi. Doktor pek gönüllü olmasa da “ hastayý yormamalarý, çok kýsa görüþüp çýkmalarý þartýyla” izin verdi.

Öðlen saatlerine yakýn Ferhat ile sohbet ederken; refakatçi genç bize yaklaþarak “ Babama biraz göz kulak olun lütfen, ben aþaðý inip annem ve bacýmý alýp geleyim, gelmiþler, aþaðýda bekliyorlar” dedi. Biz de olur dedik ve gitti delikanlý. Beþ on dakika geçtikten sonra kapýdan içeri girdiler. Daha otuz yaþlarýnda olan kýzý, elli yaþ civarýnda bir kadýn (yaþlý amcanýn ikinci karýsýymýþ, oda içindeki kýz ve oðlanýn üvey analarý) ve sonradan öðrendiðimize göre hasta amcanýn kardeþi altmýþlý yaþlarda olan kerli ferli bir adam.

Kýz, koþar adýmlarla ve gözyaþlarý içinde babasýna yürüdü. Elleriyle babasýnýn baþýný okþuyor, yanaklarýndan öpüyor. Hasta amca ona sevecen ve gördüðüne ne kadar sevindiðini belli eden gözleri ile cevap veriyor. Erkek kardeþ de yataðýn yanýna yaklaþarak aðabeyinin durumunu kavramaya çalýþýyor. Refakatçi genç bir sandalye buldu getirdi, anasýný oturttu. Vay o kadýn oturmaz olaydý. Kýz ve kardeþ azýcýk görüþ açýsýný açtýklarýnda, kadýn makineli tüfek gibi ötmeye baþladý.
Terekeme þivesiyle:
“ Ay kiþi, sen burada ne yateersen? Yayla yaylada, aran aranda galdý. Malýmýz, goyunumuz sahafsýz gýrýleer.”
Genç yaþýma ve tecrübesizliðime raðmen durumun vahametini kavradým. “Bu kadýn bu adamý öldürecek þimdi” diye içimden geçirdim.
Kadýn kurulmuþ saat gibi, ya da otomatik tüfek gibi takýr takýr saydýrmaya devam ediyor:
“Mal, goyun birbirine garýþeer, çovan gaþdý getti. Yaðýmýz pendirimiz andýra galeef… Sen hele burda kef edeersen, yateersen.

Yaþlý amca, gözlerinin ucuyla kadýna þöyle bir baktý ve gözlerini yumdu. Aðzýndan gýrtlak ve genizden gelen inleme ve hýçkýrýðý andýran bir ses çýktý. Bir ses daha… Ve adam öldü...
Kýzý çýrpýnýp gözyaþlarýna boðulurken, erkek kardeþi metanetle Kur’an okumaya baþladý.

Kadýn sandalyede hâlâ konuþuyordu.

Yataðýn ayakucunda aðlayan oðluna yaklaþtým “ Bu cadýnýn içeri girmesine izin vererek adamýn ölmesine sen sebep oldun” dedim ve çýktým koridorun en uzak köþesine gittim.

***

Ýkinci yaþlý hasta ise Mehemmed emi. Kars’ýn Çakmak köyünden bir koca Terekeme…
Kars valiliðinde bir dairede küçük bir memur olarak çalýþýyormuþ. Fýtýk olmuþ. Hayalar olmuþ nerdeyse üç kilogram. Ameliyat olacak. “Malý, mülkü aldýrajam” diye kendisiyle dalga geçiyor.
Mehemmed emi, bir ateþ, bir alev. Tam bir Ayyar Hamza. Fýkralar anlatýyor, taklitler yapýyor. Bizi gülmekten kýrýp geçiriyor gün boyunca.
Bana “ Sen haralýsan, balam?” diye sordu daha ilk gün. “Arpaçay’ýn Bacýoðlu köyündenim, Mehemmed emi.”
“ Eye, Hasan Kýlýç’ý tanýyeersen mi?
“ Tabii ki tanýyorum. Benim amcamdýr kendisi.”
“ Ay Allah Hasan’ý tezdihnen menim elimden alsýn. O menim esger arhadaþýmdý. Daha ölmedi mi eye, o gohusu kesilmiþ?”
“ Niye ölsün, ay Mehemmed emi. Allah korusun.”
“ Eye gorhma ölmez o. Neçe arvad aldý?”
“ Dört arvad aldý, beþinciyi ahdarýr.”
“ Men sana demedim mi onun gohusu kesilmez”

Mehemmed eminin hanýmý da Güleser hala. Çocuklarý olmamýþ. Köylerinden gelmiþ Kars’a yerleþmiþler. Bir Köroðlu bir Ayvaz yaþýyorlar. Fakat birbirlerine öyle bir aþkla, öyle bir sevgiyle, öyle bir muhabbetle baðlýlar ki anlatmak, tarif etmek mümkün deðil.

Yattýðýmýz hastane odasýnýn penceresi güneydoðuya bakýyor. Sabah güneþi perdesiz camdan içeri vurunca, güneþ ýþýnlarý ilk olarak Mehemmed eminin yüzüne vuruyor.
“Andýra galmýþ güneþ de gelir meni tapýr” diye her sabah söyleniyor.
Ferhat ile ben az bisküvi ile kahvaltýyý geçiþtiriyoruz. Daha kahvaltýlar verilmeden hastane duvarýnýn dibinden Güleser halanýn sesi duyulmaya baþlýyor.
“ Ay Mehemmed, ay Mehemmed” diye baðýrýyor.
O saatte ziyaretçiye izin verilmediði için içeriye giremiyor. Mehemmed emiye kahvaltý getirmiþ. Bir elinde sefertasý diðer elinde çay dolu termosuyla geliyor her sabah…
Mehemmed emi, þiþkin hayalarý sýkýþtýrýp aðrý çekmesin diye ördek gibi paytak paytak yürüyerek zemin kata iniyor, gelip kahvaltýsýný yaptýktan sonra tekrar aþaðý inerek boþlarý veriyor.
Öðlen saatlerinde ziyaretçi giriþiyle Güleser hala da hemen içeri giriyor. Gene elinde sefer tasýyla birlikte.
“Gurvan oloom ay Mehemmed, sana ayran aþý piþirdim. Yarpýzýný, eveliðini bol goymuþam. Gartolnan cýzdað (koyun kuyruðunun civarýndan kesilmiþ yarý kuyruk yaðlý et parçasý) da goydum ki dadý tamý yerinde olsun.”
“Biy men sana gurvan oloom, Ay Güleser. Varým, yohum, atam, anam ay Güleser. Sen olmasan mana bu goja vahtým da kim bahar.”
“ Allah etmesin, ay Mehemmed. Men sana gurvan oloom.

Akþam saatlerinde pencereden gene Güleser halanýn sesi yankýlanýyor.
“ Ay Mehemmed, ay Mehemmed…”
Mehemmed emi, uyku küründe. Horlama sesiyle yellenme sesleri birbirine karýþmýþ.
Ya ben ya da Ferhat iniyoruz aþaðýya. Sefertasýný getirip Mehemmed emiye veriyoruz.
Ve tabii ki “ aman Allahým bu ne aþk, bu ne sevgi “ diye þaþýyor ve gýpta ediyoruz.

***

Doktor,”Bugün son günün, yarýn seni taburcu edeceðim” dedi. Sýkýlmýþtým zaten. Gözlerim parladý.
Ýkindi vaktine doðru bir hademe geldi: “Ay Mehemmed emi, bir ziyaretçin var aþaðýda. Kardeþin olduðunu söylüyor. Ziyaret saati deðil, yarýn gel dedim ama çok yalvardý bana. Getireyim mi?” diye sordu.
Mehemmed emi çýlgýna döndü birden.
“Yoh eye, sakýn getirme. Gelmesin o deyyus menim yanýma”
Ben ve Ferhat araya girdik. “Yapma etme Mehemmed emi. Yarýn ameliyata gireceksin. Adam senin kardeþindir sonuçta, býrak gelsin seni ziyaret etsin.”
“Yoh eye… O meni ziyarat için gelmez. Mutlaka bir zad isteyeceh, onun içün gelmiþtir. Gelmesin menim yanýma…”
Fakat odada yatan herkes Mehemmed eminin üstünde baský kurduk. Sonunda “olur” demek zorunda kaldý.

Ufak tefek biri olan Mehemmed eminin tam tersi, uzun boylu bir adam gayet sakin ve saygýyla içeri girdi, aðabeyinin elini öptü. Saygýlý bir dille geçmiþ olsun dileklerini iletti. Ameliyat gününü falan sordu. Fakat Mehemmed emi tetikte; alttan alttan kardeþini süzüyor. Fal taþý gibi açýlan gözlerini bir türlü kardeþinin yüzünden ayýrmýyor, baklayý aðzýndan ne zaman çýkaracak diye bekliyor.
Adam gayet sakin bir þekilde elini koyun cebine götürdü, üç dört tane kadar kâðýt parçasý çýkardý:
“Bunlar öyümüzün ve tarlalarýmýzýn vergi makbuzlarý” dedi ve rakamlarý toplamaya çalýþtý.
Mehemmed emi, bir kaplan gibi sýçradý ve yataðýn üzerinde ayaða kalktý. Bir eliyle kapýyý gösterirken suratý sinirden kýpkýrmýzý oldu:
“Eye çýh eþiðe, eþiðe çýh eyeeeeeeeeeee” diye baðýrmaya baþladý.
Adam iki adým geriye attý ve:
“Niye gýzeer, baðýreersen? Men de senin atanýn yurduna sahaf çýheerem, ojaðýný tüttüreerem.”
Mehemmed emi ben ve Ferhat’a dönerek:
“Eye men size demedim mi bu menim ziyarat içün yanýma gelmez. Mutlaka bir þey istemek için gelmiþtir.”
Tekrar kardeþine dönerek: “Çýh ola eþiðe” diye baðýrdý… Adam hâlâ bir þeyler söylemek istiyor ama nafile. Mehemmed emi köpürüyor. Baktý hâlâ çýkmýyor. Ferhat ve bana döndü:
“Eye bijler, siz gettiniz bu deyyusu içeri. Ýndi de siz çýharacahsýnýz onu dýþarý. Galhýn atýn bunu menim baþýmdan.”
Kalktýk… Yavaþ yavaþ çýkardýk adamý dýþarý…
O gece Mehemmed emi yatýncaya kadar Ferhat ile bana “Bu iki bij, menim baþýma gör ne bala açtýlar” diye söylendi durdu…

Ertesi sabah helalleþtik. O ameliyata girdi, ben taburcu oldum…


Cahit KILIÇ

Ýstanbul, 22 Aralýk 2009




.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Ses veren sesine gurban olum, ay bacý!:))
Gönderen: Cahit KILIÇ / , Türkiye
23 Aralýk 2009
Çok teþekkür ederim, Sevgili Haným. Elimden geldiðince, dilimin döndüðünce Kars'ý yazýyorum. Bazen bir yazýda, bazen bir þiirde... Kars'tan ayrýlalý 32 yýl olmuþ...Anýlarýyla yaþýyoruz...Mehemmed emi'yi bir daha görme þansým olmadý maalesef. Biz yaþlandýðýmýza göre; büyük ihtimalle ölmüþtür. Allah rahmet eylesin... Selam, saygý ve muhabbetlerimi yolluyorum size...

:: :))
Gönderen: Sevgili Özbek / , Fransa
23 Aralýk 2009
çok guzel fikra gibi vallah. bir garsli olarak men de keyifle oxudum aha bu mektubu ama, mehemmed emiye ne oldu sonra pek merax eledim ay gurban olum :)). çok güzel bir ani okudum cahit bey, öyle çok özlem duyarim ki bu tür bölgesel yazilara. çok sagolun efendim. insani yasatan hakikaten anilaridir. hele belirli bir dönemden sonra. guzel yaziniza saygilarimla kaleminiz daim olsun.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn anýlar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bizim Eller
Karslý Günlerim
Kars'a Gidelim Kars'a
Elagöz Daðý ve Çocuk
Moskova Günlükleri - Galatasaray
Moskova Günlükleri - Turgut'a Mektup

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Edebî Sohbetler!..
Âþýklýk Edebiyatý
Ýzedebiyat Çökmesin!
Ey Sevgili!
Þair-i Þuara
Kültür Bilinci
Ey Sevgili - II -
Yolda Geçmiþe Kýsa Bir Yolculuk!
Þiir Gibi Adam
Okucava, Arbat'ýn Yalnýz Þövalyesi

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Haccac-ý Fýrat [Þiir]
Aklýma Þaþýyorum! [Þiir]
Sürgünler Þehri [Þiir]
Son Arzu… [Þiir]
Kimdir Gelen! [Þiir]
Uzaklar [Þiir]
Derkenar [Þiir]
Adamým! [Þiir]
Kars Eli [Þiir]
Derdimend! [Þiir]


Cahit KILIÇ kimdir?

‎"Kalem erbâbý olmak sadece ona buna çatmak deðil, zaman zaman da hayatýn küncüne kelimelerden çenet taþý koyabilmektir!. . " (Cahit Kýlýç)

Etkilendiði Yazarlar:
Divan þairleri, divan þiiri. Ve elbette ki XX. yüz yýl þairlerimiz.


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Cahit KILIÇ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.