Herkes aynı notayı söylediğinde uyum elde edilmiş olunmuyor. -Doug Floyd |
|
||||||||||
|
Dileğini söylemiş: “Komşum büyük kazanı, Bana versene”, demiş. Komşu komşuya muhtaç, Verilmez mi bir kazan! Getirmiş onu Hoca, Çok değil bir haftadan. Kazanı almış adam, Demiş: — Bu nedir Hocam? Bu küçücük tencere, Neden konmuş içine? Niçin iki tanedir, Ufak bizim değildir... Hoca dönmüş ardına: — Komşum o küçük var ya, Yavrusudur kazanın; Sabah doğdu inanın... Şaşırmış adam önce Sabah doğdu deyince, Hemen kendini toplamış; Sevincinden zıplamış: — Yaşasın! Kazanımız, Değildir artık yalnız. Yanında var yavrusu Pek yakıştı doğrusu! Alıp girmiş evine, Diyecek yok keyfine! Hanımına seslenmiş, Tencereyi göstermiş: — Bak işine Allah’ın Yavrusu olmuş kazanın! Bu sabah doğmuş yeni, Pek sevimli değil mi? Aman hatun bana bak, Şu bizim Hoca ahmak. Bir şey isterse senden, Yine ver çekinmeden. Bir yer aç mutfağında, Dizilsin raflarında, Ne gelirse sonradan; Evimize Hoca’dan... On gün geçmiş aradan, Hoca gelmiş kapıdan: — Hu komşu, komşum hu hu! Bir dileğim var yahu. Kazana geldim yine, Verir misin elime? Bana gerek oldu da, Getiririm sonunda... Adam çıkmış kapıdan, Tutup kazanın kulpundan: — Vay Hocam! Hoş geldiniz. Kazan sizin biliniz. Sizden esirger miyiz! Ne gerekse geliniz... Kazanı almış Hoca, Yürümüş yol boyunca. Adam, gülmüş ardından, Neler geçmiş aklından... Günler, haftalar geçmiş. Kazan daha gelmemiş. Adam çok merak etmiş, Kalkıp Hoca’ya gitmiş. Seslenmiş dışarıdan, Hoca çıkmış kapıdan. Demiş: — Bu hâl ne komşu? Telâşlandım doğrusu. Nedir benden dileğin? De ki onu bileyim. Adam el ovuşturarak: — Hocam, demiş durarak. Sizdeki bizim kazan, Gerekli oldu şu an. Aradan geçti bir ay, Haydi, sen on beş gün say. Getirmiştiniz bizden, Almaya geldim sizden... Eğmiş başını Hoca: — Komşum demiş, yavaşça. Sizlere ömür... Geçen, Kazan öldü, gömdüm ben! Adam şaka zannetmiş. Daha yakına gitmiş: — Aman Hocam, ömürsün. Âlemi güldürürsün. Hadi be, ölmez kazan! Taşımaz ki o bir can. Bu şakadır inanmam, Ahmak değilim, kanmam... Hoca demiş: — Be adam! Ne söylüyorsun babam? Hoşlandın yavrusundan, Haydi defol kapıdan! Seni gidi köftehor, İnanmak şimdi mi zor? Doğum yapan her şeyin, Ölümünü bekleyin... Ahmet Karaaslan
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet KARAASLAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |