Dünyada birbirinin eşi ne iki görüş vardır, ne iki saç kılı, ne de iki tohum. -Montaigne |
|
||||||||||
|
Gölgenden kanamaya başlamışsın bir kere... Bir şiir yazılmalıydı onlarca yanlışın toplanıp bir doğruyu götürmeye yeltenemediği Dilek Akın iyi bir Tanrı'ydı denildiği bir şiir yazılmalıydı her şiirin bir şairi vardır ne de olsa ve her şair bir Tanrı şiirini yaratan... Üzgünüm Tanrı'm ki üzgünsün sen de bilirim bu şiir yazılamadı. Müstakil, küçük bir şiirdi panjurları mavi iki göz dize yeten düşlere televizyonun üzerinde dantel olan bir şiir umudun sönmeden yanan bir mumda ışıdığı bacasından mucizevi mutluluk tüten cinsten kanı çekilmemiş hani uza(n)mamış boylu boyunca bir ceset gibi... Kalpler kadar temiz sayfaların ayrıldığı bir şiirdi esasında defolu ruhların cerahatlerini akıtmadığı masumiyete hani masumiyetin bacak arasıyla bir ilişkisinin bulunmadığı zamanın kola takılmadığı ve insanlığın saate baka baka ömür karartmadığı açlıktan çıkan kemikleriyle sayıları öğrenen çocuğun tiner parası için köprü altında bıçaklanmadığı ' içmezsem, soğuktan ölürüm be abla ' demediği bir şarapçının ölümün kaygı değil yazgı olduğu bir şiir... Beyoğlu'nda herhangi bir Zeynep'in ırzına geçilmediği herhangi bir Ali'nin abisi ölünce yengesini becermek zorunda kalmadığı ve herhangi bir Ayşe'nin iki koyuna satılmadığı küçük bir çocuğun Tanrı görmesin diye Tanrı kızmasın ve Tanrı cezalandırmasın diye perdenin arkasına saklanıp en masum günahını işlemediği Tanrı'dan korkulmadığı Tanrı'nın sevildiği bir şiir... Kimsenin ölümüne birilerinin kadeh tokuşturmadığı yağmur sularına kanın karışmadığı gökten pul pul ceset dökülmediği ve denizlerde tuz oranının dökülen gözyaşlarıyla artmadığı Elif’in okula giderken mayınlarda seksek oynamadığı küçük Can'ın bombalarla uyandırılmadığı çocukların öldürülmediği bir şiir savaşın olmadığı! Gerçeklerin acıtan soğukluğunun üzerine yalanların örtülüp ısıtılmadığı hiçbir ressamın tuvaline karaların yakıştırılmadığı bir şiir kimsenin hastane bahçesinde ölüme terkedilmediği hiçbir annenin çocuğunu okutmak için orospu olmadığı cami avlularının gaipten bebekler peydahlamadığı Helena'nın eteğinin mahallede konuşulmadığı kimsenin inancının tartışılmadığı ve hesaplanmadığı hayvanların katledilmediği ve şiddetle değil sevgiyle terbiye edildiği ( - ki bizden çok daha terbiyelidirler - ) yürek (g)özüne çomaklar sokulmadığı hani notaların başı dik, gururla her şarkıya ses verebilecek cesareti olduğu doğruyu söyleyen dilin lâl olup giyotin sancılarına çarptırılmadığı bir şiir... Yoluna dikenli teller örülen kan revan sözcüklerin varıp da söyleyemediği bir şiir yazılmalıydı... Yazılamadı! Biz sana iadeli taahhütlü dualar gönderiyorduk Tanrı'm hakkımızdı söve söve geri aldığımız ki avuçlarımızın her bir çizgisi şahittir buna... Oğul olmadan baba olur mu? (!) Tanrı'm! Hep mi üvey oğullar? (!) İnsanlığın mürekkebi yetmedi, bu yüzden bu şiir yazılmadı. İstersen sen bizi bi'daha affet Tanrı'm! Dilek Akın 230209 / İstanbul Hükümsüz / Sayı 2 Anafilya / Sayı 93
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Dilek Akın, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |