..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Materyalist bir dünyada yaþýyoruz, ve ben de materyalist bir kýzým -Madonna
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Ortamsal > seyfullah ÇALIÞKAN




6 Aðustos 2010
Kadýnlar Denizi  
Sinop

seyfullah ÇALIÞKAN


Bu saatte denize gelmek için ya sabahlarý çok sevmek gerekir, ya da ev kaçkýný olmak. O hangisiydi bilmiyorum. Onunla dün sabah Kadýnlar Denizi’nde karþýlaþtýk. Belki de konuþacak kimsesi yoktu. Ya da benim gibi gevezeydi. Deli deliyi görünce çomaðýný saklarmýþ. Ben sustum o anlattý.


:BFBJ:
Sabahlarý severim. Yeni bir güne çimenlerin üzerindeki çið damlacýklarý uçup gitmeden önce baþlamayý… Güvercinlerin korkusuzca ve kimseye aldýrmadan kaldýrýmlarda dolaþmalarýný, denizin kýpýrtýsýz ve uykulu halini, güneþin yükselmeden önce gökyüzünde oluþturduðu kýrmýzý, kocaman örtüyü de. Sabahlarý severim. Yarý uykulu aðaçlarý, henüz uyanmamýþ sokaklarý, bir bir açýlan dükkânlarýn kepenk seslerini de. Sabahlarý sahilde olmayý severim. Kimsenin ayaðý deðmeden önce ýslak kumlara basmayý, yengeçlerin kayalarýn üzerindeki beslenme telaþýný, yavru balýklarýn sürekli ve aniden yön deðiþtirerek kýyý boyunca yüzmelerini de.
Bu saatte denize gelmek için ya sabahlarý çok sevmek gerekir, ya da ev kaçkýný olmak. O hangisiydi bilmiyorum. Onunla dün sabah Kadýnlar Denizi’nde karþýlaþtýk. Belki de konuþacak kimsesi yoktu. Ya da benim gibi gevezeydi. Deli deliyi görünce çomaðýný saklarmýþ. Ben sustum o anlattý.
“Denize sabahýn ilk saatlerinde gelirim. Bu yýllardýr böyle. Zaten sadece hava sabahlarý güzel olur buralarda. Öðleden sonra dönüverir, rüzgâr çýkar, dalgalanýr, bulanýverir. On gündür gelmiyordum. Kulaðýmda enfeksiyon oluþmuþ. Doktor birkaç ilaç yazdý ve denizden de olmuþ olabilir dedi. Mecburen kestim denizi. Hani yasak ya… Birden denizin kýymeti artýveriyor. Bakýp girememek acayip koyuyor. Dayanamadým artýk. Çýktým geldim bu sabah. Kulaklýk takmýyorum ama peçeteye gliserin damlatýp kulaðýma týkaç yapýyorum. Su kaçmasýn diye. Kulak aðrýsý ne beter þeymiþ. Ýnsan yaþamadan bilemiyor. Geceleri uyku uyutmadý namussuz. Her nabýz atýþýnda ince bir kývýlcým gibi çakýp durdu beynime. Böyle aðrý görmedim arkadaþ.”
Kadýnlar Denizi’nde bu adamý daha önce de birkaç kez görmüþtüm. Ama tanýmazdým. Hayýr, gereksiz biri deðildi. Sadece gereðinden fazla samimiydi. Ýnsan her önüne gelene kendini böyle sermemeli. Biraz ölçülü, üstü kapalý kalmalýydý. Beyaz saçlarý ve kendi haline býrakýlmýþ sakallarý ayný renkteydi. Kýrklý yaþlarýnýn üzerinde, birçok erkek gibi göbekliydi. Sabah denize gelmesi saðlýðý için çok iyi bir þeydi ama denizden her çýkýþýnda mutlaka bir sigara yakýyordu. Bir iki kez elindeki sigaraya dikkatlice baktýðýmý görünce açýklama yapma gereði duydu.
Farkýndayým artýk benim sigarayý býrakma zamaným geldi de geçiyor bile. Ama çok seviyorum zýkkýmý. Babam rahmetli “ Sigara kötüdür ama kötü dosttan da iyidir,” derdi. Artýk sigara içmenin devri de kapandý biliyor musun? Devlet büyük paralar harcayýp sigarayý lanetleme kampanyalarý düzenliyor. Baþbakan insanlara sigara býrakma sözü verdirip, pakete de el koyuyor. Gazeteler, filmler, kitaplar da öyle. Artýk sigara içen insanlara geri zekâlý gözüyle bakýlýyor. Zaten sayýmýz da iyice azaldý. Ýkinci sýnýf vatandaþ olmaya razýyým dinozor olduk artýk biz. Eskiden artistler gibi dumaný çekip burnumuzdan çýkarýr, sokaktakilere sigara ile caka satardýk. Þimdi fiyaka yapmayý bir yana býrak utanarak içiyoruz. Bu meretin de zevki kaçtý. Dünya saðlýk teþkilatý sigara ile savaþý hiv virüsü ile mücadelenin bile önüne koymuþ. Sigara içmenin akýllý bir tarafý, savunulabilir bir yaný yok. Ama öyle bir hale geldi ki sanki sadece sigara insanlarý öldürür. Sigara içmeyen herkes saðlýklý ve mutlu uzun bir ömür geçirecekmiþ gibi algýlanýr oldu. Oysa insaný fakirlik de öldürür, hava kirliliði, hileli gýdalar, bakkal mantýðý ile açýlmýþ hastaneler, yaðlý ve boyalý gýdalar, öfkeli bir futbol taraftarý, örneðin trafik, muhafazakâr siyasi anlayýþlarýn sokaklara egemen olmasý da öldürür. Neyse sigara için gereksiz ve uzun bir konuþma oldu. Baþýný aðrýttým kusura bakma.
Ne kusuruna bakacaðým sanki. Söyledikleri de pek yabana atýlacak þeyler deðil hani… Adam konuþurken telefonuma mesaj geldi. Çantamdan çýkarýp baktým. Üç G’li telefonlar için kampanya baþlatýlmýþ, sudan ucuzmuþ. Hey reklamýnýn ebesini… Kadýnlar denizi artýk koca karýlar denizi olmuþ. Otuza yakýn ileri yaþlý kadýn geliyor sabahlarý. Kocaman bir ekip oluyorlar. Bellerine kadar denize girip suyun içersinde sabah sporu yapýyorlar. Aralarýnda bir tane bile kýrkýn altýnda bayan yok. Bir de rahatlar ki imrenmemek elde deðil. Gülüþmeler, konuþmalar gýrla gidiyor. Bazýlarý termosla çay bile getiriyor. Ve denizden çýkýnca mis gibi çay keyfi ve sohbet…
Herkesin bir öyküsü vardýr. Onun’da vardý. Ýnsan öyküleri gereksiz yere sýnýflanýr. Gizemli, hareket ve heyecan dolu, sýra dýþý gibi tanýmlamalar sadece ilginç bulunsun diye söylenir. Ýnsan öyküleri insanlara özgüdür ve her biri sýradandýr.
Sabahýn erken saatlerinde Kadýnlar Denizi’nde oturup konuþtuðum adam buralý deðilmiþ. Bir gün her þeyden, her yerden uzaða kaçmak istemiþ. Önüne bir Türkiye haritasý koymuþ. Gözlerini kapatýp parmaðýný havada dolaþtýrmýþ, dolaþtýrmýþ ve harita üzerine koymuþ. Valizini toplamýþ ve bulduðu ilk otobüse atlayýp buraya gelmiþ. Emekli maaþýna uygun ölçülerde bir ev kiralamýþ. Yaklaþýk üç aydýr Sinop’da yaþýyormuþ. Yaklaþýk üç aydýr bütün alýþkanlýklarýndan, bütün tanýdýklarýndan ve yaþadýklarýndan uzakta… Nedenine gelince;
Emekli olunca iþini býraktýðý gibi eþini de býrakmýþ. “Ne oldu bize hiç anlamadým. Birden her þey alt üst oldu. Eþim dediðim insaný hiç tanýmadýðýmý ve bana çok uzak olduðunu fark ettim. Kavga, gürültü falan yok. Evimizi ve bütün eþyalarýný onlara býraktým. Valizimi alýp evden çýktým. Anlaþarak bir celsede boþanýverdik. Þimdi o iki kýzýmla Denizli’de yaþýyor. Bense buradayým. Ýçki yok, baþka kadýn veya kumar yok. Hayýr, insanlarýn ilk anda aklýna geliveren sorunlarýn zerresi bile yok. Hiçbir þey zoruma gitmedi de geçenlerde küçük kýzým niþanlandý. Büyüðü zaten yýllardýr evli. Beni niþanýnda görmeyi istememiþ. Þeytan görsün yüzünü o adamýn demiþ. Oysa ben her zaman iyi bir baba olmaya özen gösterdim. Çocuklarýmý her zaman çok sevdim ve onlarý hiç incitmedim. Sadece annesinden boþandýðým için bu kadar öfke dolu olmasýný anlamýyorum. Tamam, madem öyle istiyor, öyle olsun...”
Bu cümleleri söylerken adamýn gözleri doldu. Baþýný öne eðdi ve susuverdi. Kendi kendine baþladýðý öyküsüne, kendisi nokta koydu. Birlikte sadece uzun uzun sustuk. Denizden çýkýp sahilden ayrýlýrken ona “Ýyi günler,”dedim. Hepsi o kadar.
Sabahlarý severim. Çarþaf gibi denizin üzerinde sýçrayan kefalleri, Yalý Kahvesi’ndeki salkým söðüdün kayýklar arasýna düþen gölgesini de… Sokak köpeklerinin köþe baþlarýnda uyuklamalarýný, karagözlerin keskin kokusunu, vapurdumanlarýnýn þaþkýn maviliðini de severim. Ýlk minibüslerin sokaklarda uykulu gözlerle dolaþmalarýný, çorbacýlarýn sabah telaþlarýný, ben bu kentin en çok sabahlarýný severim.
Seyfullah
Aðustos 2010
Sinop



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn ortamsal kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Tek Taþ
Tacizci
Gökçeada 2

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Tabanca
Saman Altýndan Aþk Yürürse
Raký Þiþesine Ejderha Olduk
Gökçeada 3
Ben Ýþin Kitabýný Yazmýþtým
Sokarým Seni Þalvarýma Çýkarýrým Tozpembe
Nataþa, Mavra ve Raký
Öyle Pat Diye de Ölünmez ki
Güvercinli Yazý - 1
Çaki, Çakmak, Býcak, Tarak

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Baþka Türlü Bir Þey [Deneme]
Canan [Deneme]
Aþký Anlatmak Haksýzlýktýr [Deneme]
Zaman Sen Yalansýn [Deneme]
Nisan"ýn Þuçu [Deneme]
Bahar, Badem, Çocuk [Deneme]
Sonbaharý Hüznün Rekleri Boyar [Deneme]
Mevsim Türlüsü 2 [Deneme]
Bir Fýrtýna Tuttu Bizi [Deneme]
Delikanlýyý Bozan Yazýlar [Deneme]


seyfullah ÇALIÞKAN kimdir?

Ben yazar falan deðilim. Yazma eðilimli biriyim. Durumum henüz tedavi gerektirecek kadar kronik hale gelmedi. .

Etkilendiði Yazarlar:
Bilmiyorum,


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © seyfullah ÇALIÞKAN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.