"Leyla'nýn iþi naz ve iþve; Mecnun'un gözü yaþý çeþme çeþme..." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun) |
|
||||||||||
|
Ozanýmýz, Dedemiz, Zakirimiz, Dertli Divani’miz tarihi bir ödül aldý. « Yaþayan Ýnsan Hazinesi » ödülü. Ödülü veren kurum UNESCO. Merkezi Paris’te bulunan UNESCO, þu an yüz doksan üç ülke tarafýndan yaþatýlan, ikinci dünya savaþýndan sonra kurulmuþ ve Birleþmiþ Milletlerin özel bir kurumudur. Ýkinci dünya savaþýnda yaþanan acýlardan, insanlýðýn çýkardýðý önemli bir dersin ürünüdür UNESCO. Gelecek kuþaklarda barýþ kültürünü oluþturmak üzere kurulmuþ olsa da, bunun ancak yerel kültür miraslarýný evrensel boyutta buluþturmakla mümkün olacaðý zamanla anlaþýldý. Somut ve soyut olan tüm kültürel deðerler, UNESCO üyesi ülkelerdeki temsilcilikler kanalýyla imkânlar ve koþullar ölçüsünde araþtýrýldý, koruma altýna alýndý ve alýnýyor. Türkiye 4 Kasým 1946 tarihinden buyana UNESCO’nun kurucu üyesi. Bu kadar eski bir tarihi geçmiþe ve iliþkiye raðmen, Anadolu’nun sayýsýz kültürel deðerlerinin niceleri halen bu coðrafyanýn derinliklerinde gizli. Bazý deðerlerin büyük buluþmasý inkâr ve imha hesaplarýyla bizzat devletimizin kendi engeline takýldý. Oysa Bir tek kývýlcým, büyük bir yangýna yol açabilir. Bir tek küçük damla su, tehlikeli bir yangýný önleyebilir. Bir tek adým, çýkýlan uzun bir yolculuðun baþlangýcý olabilir. Bu « Bir tek… » ler, uzun tarihsel süreçlerin devamýnda, nicel birikimlerin sonucunda ortaya çýkarlar. Bilim böyle der. Geçmiþten geleceðe, özelden genele, derinden yüzeye, yöreselden evrensele giden bu bilimsel yol’da, nicel birikimler ve nitel deðiþimler ve devrimler yaþadýk geldik bugüne. Yaþamýn bu dayanýlmaz kanununa baðlý deðiþimi hiç bir irade, hiç bir müdahale ve dalavere engelleyemiyor. Çünkü bu doðal güç engel tanýmýyor. Asýrlardýr, biz bu coðrafyanýn gerçeðiyiz, hem misafiri hem sahibiyiz diyen ve sayýlarý milyonlarla ifade edilen Aleviler, asýrlardýr uðradýklarý inkâr ve imhanýn sonunda, örgütlenmenin ilk ürünlerinden biri olan UNESCO ödül töreninde tarihi bir an yaþandý. Hacý Bektaþ Veli Dergâhý Postniþinimiz Veliyettin Hürrem Ulusoy bu ödülü Dertli Divani’ye vermek üzere sahneye davet edildi. Önce gülbenk okuyan Postniþinimiz, kendisine niyaz eden Dertli Divani’yi yanaklarýndan öpüp ödülü verirken, tanýk olan her Alevi’nin yüreði kabardý. Kimilerinin gözleri yaþardý. Hümanist olan herkesin umudu yeþerdi. Yaþayan Ýnsan Hazinesi Dertli Divani, Âþýklarýn muhabbet ortamlarýnda olgunlaþtýrdýðý Ozanlýðýyla, Hacý Bektaþ Veli Dergâhýnda piþirdiði benliðiyle, bilimin merceðiyle keþfettiði gerçeklikle, Cem törenlerinde verdiði Zakirlik hizmetiyle, adeta bir sentez olarak Alevileri sembolize etti. Ödülün, Alevi- Bektaþi ibadet anlayýþýnýn resmi makamlar tarafýndan kabulü anlamýna da geldiðini ifade eden Dertli Divani, “Ben bu ödülü 1990 yýlýnda Hakk’a yürüyen ustam ve babam Aþýk Büryani Baba ile Þanlýurfa, Gaziantep ve Adýyaman yöresindeki muhabbet ortamlarýnda Alevi- Bektaþi deðerlerini almamý saðlayan canlar ve yüzyýllar öncesinden bugüne bu deðerleri taþýyan zakirler ve ulu ozanlar adýna alýyorum” sözleriyle, verilen ödülü toplumsal kýldý. Hacý Bektaþ Veli Postniþinimiz Veliyettin Hürrem Ulusoy, bu tarihi aný þöyle özetledi “Burada Alevi-Bektaþi geleneðinin iki temsilcisini görüyoruz. Birisi Urum Anadolu Abdallarýndan olan Neþet Ertaþ, diðeri de Dede ve Zakirlik görevini yapan Dertli Divani’miz. Ýkisiyle de büyük gurur duyduk. Bugüne kadar kapalý bir toplumduk. Bizim nasýl olduðumuzu, nasýl yaþadýðýmýzý, nasýl bir inancýmýz olduðunu hiç kimse yeteri kadar bilmiyordu. Artýk dýþarýya açýldýk, örgütlendik ve kendi kültürümüzü inancýmýzý da bu örgütler kanalýyla dýþarýya aksettirdik. Bunun sonucu olarak böyle bir ödülün layýðýný bulmasýna da adalet yerini buldu, gerçek yolunu buldu diyebiliriz.” Yaþayan Ýnsan Hazine’lerimizin hepsine Aþk ola. Alevi toplumu için tarihi bir önem arz eden Dertli Divani’mize verilen ödül, evrenselleþmemize yakýlan bir delil ola… Demek ve devamýný getirmek kalýyor cümlemize. Aþk ile Dertli Baba. Durak Arslan Strasbourg, 04 Aralýk 2010
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © David Durak ARSLAN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |