Türkiye bir laboratuvara döndü.
Bütün toplumsal elementler tek tek ele alınıp, analiz edilip
barut yataklarına konularak sıkıştırılıyor.
Bu bomba bir gün patlayacak.
Patlayacak patlamasına da.. kimin elinde, ne zaman.
Patlayınca etrafında bulunan kimlere ve nelere ne kadar zarar açacak.
Hesabını kimler sorup, kimler verecek.
Bütün bu sorular, sorumluluk sahibi her insanın kafasından geçiyor ancak, sonunda “ çok abartıyorum galiba ” iyimserliğiyle o gün için defter kapatılıyor. Ertesi gün açıldığında o deftere yazdığınız aynı endişe ve kaygılar gözlerinizin içine bakarak sizden bir cevap istiyorlar.
Oysa yeni sayfalar açmak ve yeni duygular yazmak istiyoruz yaşam defterimize, gelecek kuşaklarımız okusun diye. Aşk’tan söz etmek ağız dolusu. Sevgiden, sanattan, paylaşımdan sözetmek istiyoruz. Yaşam arzusuyla dolup taşmak kabımızda.
Gözlerimizin önünde planlanan ve uygulananlar rahat vermiyor. Korku, kin, ihtiras aman vermiyor. Baskın geliyor akıl yüreğe, çirkin güzele, cahil ehile. Bu kadar da iyimser olunmaz diyor realite. İyimser ol ancak duyarsız, savunmasız olma diyor.
Bu atalarımıza olan borçtur.
Bu evlatlarımıza kalacak mirastır…
İşte defterime yansıyan, tahribatı yüksek bomba imalatı’nın planı;
Damar : Ego
Hedef : Kâr
Yatırımcı : Uluslararası sermaye.
Holding : ABD ve küresel şubeler.
Geçici yönetim kurulu Başkanı : Esmer Baracko
Fabrika yeri : Anadolu
Pazarlama piyasası : Ortadoğu
Proje koordinatörü: Sulu Feto
Fabrika müdürü: Badem Erdo
İmalat servis sorumluları : Âma Bakanlar
Tahribatı yüksek elementler : Fanatik dinciler, dindar gençlik, muaviye tugayı, işsizler ordusu, eğitimsiz kalabalık, imamın ordusu.
Aksesuar dinamik elementler: İnançlı sünniler. Siniri alınmış beyinliler. İsyankar Kürtler. İnkar edilen Aleviler.
Beden ve beyin emekçileri. İtibarsızlaştırılmak istenen Ermeniler, Süryaniler ve tüm azınlıklar. İnsan hakları savunucuları. Cumhuriyet’çiler ve Demokrasi dinamikleri…
Bu eşi görülmemiş büyük bir terör eylemi hazırlığıdır.
İmalattaki aksesuar elementler üzerinden, meşruluk ve hazırlanan teröre resmiyet kazandırılmak isteniyor.
Herkesin bu büyük eylemin bir parçası olması sağlanarak, sorumluluğun dağıtılması planlanıyor.
Sermaye start verecek.
Taşeronlar eyleme geçecek.
Yoksul çocuklar ölecek.
Kartel sermaye büyüyecek.
Ardından tarih sayfalarına kahramanlık hikayeleri
nakşedilecek.
Biz bunları kare kare bir film sahnesi gibi sadece izlemeyeceğiz, ya barut, ya metal parçası, ya fitil, ya ateşleyen çıngı, ya bomba kamuflajı bir aksesuar, ya da ana haber ekranlarında paramparça bedenleri sergilenen madurlar olacağız.
Ya hazin bir son,
Ya hazır bir başlangıç olacağız.
Durak Arslan
08 Haziran 2012