..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Moda denilen şey o kadar çirkindir ki onu her altı ayda bir değiştirirler." -Oscar Wilde
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İnternet > Bülent Efe




8 Ocak 2011
Küresel Köyün Kör Kuyusu Sosyal Medya; Bireyselliğin Zirvesi…  
Bülent Efe
Sosyal Medya giderek bir günah çıkarma kafesine, taş atmaya heveslilerin hücum ettiği kör bir kuyuya dönüşmekte… Kalıp cümlelerle kişiselliğinde tekdüzeliğini yaşanan kısırlıkta üstelik… Gün geçmiyor ki ezber bozan bir görüş retweet edilerek dünyayı dolaşmasın…


:BAJF:
1960’lı yıllarda McLuhan tarafından ortaya atılan “Küresel Köy” kavramı, kitle iletişim araçlarının kullanımı yaygınlaştıkça insanlar arası etkileşimin artacağını ve böylece dünyanın küresel bir köye dönüşeceğini ileri sürer. McLuhan’a göre “Araç Mesajdır”, iletilmek istenen mesaj yazılı metinde, sahne oyununda, sinema filminde, televizyon dizisinde farklı anlamlar kazanabilir. Matbaanın keşfi ile sözel kültürden yazılı kültüre geçiş bireylerin toplumdan kopmasına yol açarken, yeni medya olanaklarının gelişmesiyle yeniden bir sözel gelenek oluşmaktadır. Bu süreç gizliliği de ortadan kaldırarak iletişimin kültür farklılıklarını aşmasına yardımcı olacaktır.
Geleneksel medyanın kökeni Antik Roma’ya ulaşsa bile, modern anlamda ilk gazeteler 1600’lu yıllarda yayımlanmıştır. Protestan ahlakın yükseldiği, kapitalizmin palazlanmaya başladığı bu dönemde gazeteler kamuoyunun gelişmelerden haberdar olmasının yanı sıra, şekillenmesi amacıyla da kullanılmıştır ve asıl olan budur. Tıpkı kadim medeniyetlerdeki tarih yazıcıları gibi ilk gazetecilerden itibaren asıl işlev olanı biteni bir süzgeçten geçirerek kalabalıkların düşüncelerini istenilen amaçlara yöneltebilmektir. Temsili demokrasinin gelişimiyle basın, sistemin bir ayağını oluşturarak karar mekanizmasını etkilemek isteyen seçkinlerin kalesi haline dönüşmüştür. Hem sistemin bekçiliğini yaparken, hem de sistem içi mobiliteleri belirleyebilen birer propaganda üretme merkezleri… Kuşkusuz sadece ideolojik değildir yöneltme süreçleri, mal ve hizmet tanıtımı yapılarak ticaretin ivme kazanması da beklenmektedir. Sonuçta bu medyada üretilen mesajlarda birer meta haline dönüşmüşlerdir. Teknik gelişmeler, radyo ve televizyonun medya aracı haline gelmesiyle yeni ve etkileyici araçlar geleneksel medyanın bünyesine katılmıştır. Söylem bazında açık toplumdan, demokrasi ve özgürlükten, eşitlikten bahsedilse de, geleneksel medya kendi içinde hiyerarşik yapılanmasıyla, açık ya da gizli devlet kontrolüyle, kişisel çıkarlara hizmet etmesiyle “faşizan” bir niteliğe bürünmüştür.
İnternet devrimi ile bu hiyerarşik yapının kırılmaya yüz tutacağı öngörülmektedir. Belli bir merkezden yoksun iletişim noktaları, kendi içlerinde sonsuz varyasyonlarla bir örümcek ağının karmaşıklığı ve kesintisizliğinde mesaj aktarımı yapabileceklerdir. Yeni özgür medya alanları etkileşime açık arayüzleri sayesinde tüm kullanıcılarını içine çekecek, çeşitliliği ve fikir özgürlüğünü en kutsal hale getirecektir. Sosyal medyanın doğuşu kutlanmaktadır. Geleneksel medya (Gazete, radyo, TV…) çoğu zaman tek yönlü mesaj iletmeye meyilliyken, sosyal medyanın çift yönlü iletişime imkân tanıdığı varsayılır. Üstelik savunucularına göre sosyal medyada mesaj üretmek hem ucuz hem de özel eğitim gerektirmeyen bir hobi niteliğindedir. Böylelikle daha geniş kitlelerin katılımını sağlar, daha demokratik bir ortam yaratır ve etkileşimi hızlandırır. Temsili demokrasinin tıkandığı, tıpkı Atina demokrasisindeki gibi küresel köyde de doğrudan demokrasinin yeşereceği tezleri ortaya atılır.
Yaşanan gelişmeler sosyal medyanın bu parlak ideallere hizmet etmediğini göstermektedir. Eşeyler arası kur yapma seanslarına imkan tanıması, sporun ve seksin egemen olduğu, ticari metaların pazarlanmasında rahat ve kullanışlı bir araç haline gelmesi, “açıksözlü” bitirimlerin ahkam kesmesine olanak tanıması nedeniyle popülerleşen sosyal medya giderek yozlaşmıştır. Yeni medya olarak tanımlanan mecralarda, özellikle Sosyal Medya’da, öngörülen komünal iletişimin gelişmediği aşikârdır. Bu alanlarda yer bulan kişiler bireysel arzularını, dünyaya bakış açılarını, savundukları dolaylı görüşleri dünyaya haykırmakta, bir tepki aldıklarında bu tepkiyi bertaraf etmeye yönelik saldırılarda bulunmaktadırlar. Bu denli yoğun monologlarla bireyler bireyselliğin zirvesini yaşamakta giderek sanal bir dünyada toplumdan kopuk yaşamaktadırlar.
Sosyal Medya giderek bir günah çıkarma kafesine, taş atmaya heveslilerin hücum ettiği kör bir kuyuya dönüşmekte… Kalıp cümlelerle kişiselliğinde tekdüzeliğini yaşanan kısırlıkta üstelik… Gün geçmiyor ki ezber bozan bir görüş retweet edilerek dünyayı dolaşmasın…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Maviydi Otomobilim, Hem de İtalyan Marka!
"Büyük Turist"; Batılı Bir Gezginin Analizi
Sadece Hüzün
İletişim Çağında Sıfır Bilgi
Nekrofili

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Agora^nın Çocukları - 2. Bölüm [Roman]
Agora^nın Çocukları - 3. Bölüm [Roman]
Agora^nın Çocukları - 1. Bölüm [Roman]
Kudüs Yolunda - 9. Bölüm [Roman]
Ayın Gölgesi Birinci Bölüm 2. [Roman]
Kudüs Yolunda - 10. Bölüm [Roman]
Kudüs Yolunda - 7. Bölüm [Roman]
Kudüs Yolunda - 5. Bölüm [Roman]
Kudüs Yolunda - 4. Bölüm [Roman]
Kudüs Yolunda - 6. Bölüm [Roman]


Bülent Efe kimdir?

Akdeniz Klasik Arkeoloji, Ege Radyo Tv, Sinema okuduktan sonra farkettim ki yazar olmak istiyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
Woddy Allen, G.G. Marquez, Jack London ve Dostoyevski


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Bülent Efe, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.