Þiir, tarihten daha felsefidir ve daha yüksekte durur. -Aristoteles |
|
||||||||||
|
Bugün yeryüzünde yaþanan savaþlarýn nedeni olarak ‘din’ gösterilmeye çalýþýlsa da, Yaratýlýþýn ve Evrim Teorisi’nin temelleri göz önüne alýndýðýnda tüm çatýþmalarýn nedeni açýkça görülmektedir. Yüce Allah’ýn, Kuran’ý Kerim’de her türlü haksýzlýðý, zulmü, cinayeti, hýrsýzlýðý ve zorbalýðý yasakladýðý bilinen bir gerçektir. ‘Allah, sizinle din konusunda savaþmayan, sizi yurtlarýnýzdan sürüp-çýkarmayanlara iyilik yapmanýzdan ve onlara adaletli davranmanýzdan sizi sakýndýrmaz. Çünkü Allah, adalet yapanlarý sever.’ (Mümtehine Suresi, 8) ayetinde de açýkça görüldüðü gibi, din konusunda savaþmadýðý sürece insanlara iyilikle ve adaletle davranmamýz buyrulmaktadýr. Yüce Rabbimiz, din konusunda savaþýrken aþýrýya gitmememizi de Kuran’da þu þekilde bildirmektedir: ‘Sizinle savaþanlara karþý Allah yolunda savaþýn, (ancak) aþýrý gitmeyin. Elbette Allah aþýrý gidenleri sevmez.’ (Bakara Suresi, 190) Bugüne kadar yeryüzünde yaþanan savaþlarýn ve çatýþmalarýn büyük bir kýsmý daha geniþ topraklara ve güce sahip olabilmek ya da hak ve özgürlük elde edebilmek adýna yapýlmýþtýr. Hak ve özgürlük elde etmek için verilen mücadelelerde elbette bir sakýnca yoktur. Ancak ortada kýsýtlanan bir özgürlük söz konusu ise, gücünü artýrmak isteyen bir zihniyetin varlýðý da göz ardý edilemez. Güç ve iktidar sahibi olmak hedefi ise ayakta kalabilmenin þartý olarak görülen Darwinist zihniyetin bir ürünüdür. Irklarýn ya da milletlerin gücü ve üstünlüðüne dayanan bir savaþ anlayýþýnýn dinimizde yeri olmadýðý çok açýktýr. Çünkü Allah katýnda üstünlük sadece takvaya baðlýdýr. ‘Þüphesiz, Allah Katýnda sizin en üstün (kerim) olanýnýz, (ýrk ya da soyca deðil) takvaca en ileride olanýnýzdýr. Þüphesiz Allah, bilendir, haber alandýr.’ (Hucurat Suresi, 13) Her türlü güzel ahlaký içinde barýndýran, yoksula ve yolda kalmýþa yardým etmeyi emreden, anne- babaya öf bile dememeyi öðütleyen, birbirine karþý hoþgörü, sevgi ve saygýyý aþýlayan, yalaný, riyayý, hýrsýzlýðý, cinayeti ve her türlü hilekârlýðý yasaklayan güzel dinimiz, tam olarak yaþandýðýnda yeryüzünde fitneden eser kalmayacaktýr. ‘Kendileri, ona duyduklarý sevgiye raðmen yemeði, yoksula, yetime ve esire yedirirler.’ (Ýnsan Suresi, 8) "... Kim bir nefsi, bir baþka nefse ya da yeryüzündeki bir fesada karþýlýk olmaksýzýn (haksýz yere) öldürürse, sanki bütün insanlarý öldürmüþ gibi olur. Kim de onu (öldürülmesine engel olarak) diriltirse, bütün insanlarý diriltmiþ gibi olur..." (Maide Suresi, 32) Darwinizm için ise durum tamamen farklýdýr. "Hayat mücadelesi" dogmasýna sahip Darwinizm, insanlarýn aslýnda birer hayvan olduklarýna inanýr. Bu da insan hayatýný deðersiz kýlar. Herhangi bir sebeple insan öldürmek, katliam yapmak, terör eylemi gerçekleþtirmek, insanlara eziyet etmek, akýl hastasý ya da özürlü olduðu için insanlarý yok etmek, farklý ýrktan insanlarý katletmek doðal kabul edilir. Evrimci P. J. Darlington, Evolution For Naturalists (Natüralistler Ýçin Evrim) isimli kitabýnda vahþetin, evrim teorisinin doðal bir sonucu olduðuna dair görüþünü þöyle itiraf eder: ‘Birinci nokta bencillik ve vahþet içimizdeki doðal bir þeydir, en uzak atamýzdan bize miras kalmýþtýr... O zaman vahþilik insanlar için normaldir; evrimin bir ürünüdür.’ Darwinizm’in dünyaya nasýl bir bela getirdiði açýkça görülmektedir. Ancak daha da anlaþýlýr olmasý bakýmýndan Darwin’in, kendi görüþüne de yer vermemiz yerinde olacaktýr. Darwin’e göre "Canlýlarýn geliþimi doðadaki yaþam mücadelesine baðlýdýr. Bu mücadeleyi güçlü olanlar kazanýr. Zayýflar ise ezilerek yok olmaya mahkumdurlar". Böyle bir anlayýþa sahip insanlarýn varlýðýný düþündüðümüzde bugün yaþanan savaþlarýn nedenini çok daha iyi anlayabiliriz. Yüce Allah insanlara iyiliði, doðruluðu, güzel ahlaký ve affetmeyi öðütlerken, þeytanýn sisteminin bir parçasý olan Darwinizm, insanlara güçlü olmayý, ayakta kalabilmeyi hedef olarak göstermektedir. Bugün yaþanan tüm zulümlerin yok olmasý için ilk yapýlacak iþ Darwinizm’in baþýnýn fikri mücadele yolu ile ezilmesidir. Ancak unutulmamalýdýr ki; Allah yolunda giriþilecek her türlü mücadele aþýrýya kaçmadan, Kuran’ýn sýnýrlarýný koruyarak yapýlmalýdýr. Þüphesiz Allah aþýrýya kaçanlarý sevmez… Þu gerçeði de unutmayalým ki, bugün dünyanýn hiçbir ülkesinde Ýslam dini tam olarak yaþanmamaktadýr. Kuran ahlakýnýn yaþandýðý bir ortamda kargaþa, savaþ ve çatýþmalara yer olmaz. Yaþanan tüm bu çatýþmalar din ahlakýnýn dünyaya hakim olmasýyla sona erecek ve huzur ve güven ortamý yeryüzüne hakim olacak inþaAllah. Altuð ÖZTÜRK
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Altuð Öztürk, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |