Yaþamýn her aný hakkýný ister. -Goethe |
|
||||||||||
|
Ramazan bir arýnma ve iç muhasebe ayý… O, baþý rahmet, ortasý maðfiret, sonu da cehennemden kurtuluþ olan kutlu bir aydýr. Onun geliþiyle birlikte içimiz kýpýr kýpýr olur. Bayramdan evvel bayram ederiz sanki. Fakat orucu içselleþtiremeyenler, ramazanýn geliþiyle beraber huzursuz olurlar. Hafakanlar basar karanlýk ruhlarýný. Ne yapacaklarýný þaþýrýrlar. Ýman bir nimet, ramazan da onu elde ve gönülde tutmanýn gereklerinden biridir. Ramazan, müminler için bir iyiliðin on’a tekabül ettiði manevî bir fýrsat ayýdýr. Oruç tutmak da her þey gibi bir nasip iþidir. Onu çok arzu ederseniz nasibiniz olur. Þayet varlýðýndan ve geliþinden rahatsýzlýk duyarsanýz, onun rahmet ve bereketinden istifade edemezsiniz. Günümüzde bütün dinî duygular gibi, ramazanlar da her geçen gün kan kaybediyor, özünden uzaklaþýyor. Ramazanlar, bir kýsým belediyeler tarafýndan, kamu kaynaklarý da kullanýlarak, “Vur patlasýn, çal oynasýn” misali eðlence ayýna dönüþtürülüyor. Ýbadet ayý olan ramazan gecelerinde kurtlarýný dökenler, gün boyu aç ve susuz kalarak kazandýklarý sevaplarý da döküyor. Böyle olunca da ramazanýn ruhunu yaþayamýyor ve de yaþatamýyoruz. Popülizm belasý ramazanda da yakamýzý býrakmýyor. Televizyonlardaki ramazan programlarý da bir baþka garabet eseri… Hemen her kanalýn kendi meþrebince bir hacýsý hocasý var. Egolarý þiþkin bu aðýr abiler, burunlarýndan kýl aldýrmýyor. Çeliþkilerle dolu bilgi verenler az deðil. Birinin ‘ak’ dediðine, öbürü ‘kara’ diyor. Bir kýsmý da kýssalarla insanlarý ya aðlatýyor, ya da uyutuyor. Kanal hocalarýnýn yüksek meblaðlar alarak televizyonlarda sözüm ona irþat(!) programlarý yaptýðýný saðýr sultan da duymuþ. Seviye(sizlik) yerlerde sürünüyor. Zamanýmýzda insanlarýn birbirine olan saygýsý da kayboldu ne yazýk ki.... Kimse kimsenin inançlarýna ve düþüncelerine yeterince saygý göstermiyor. Kahýr ekseriyetin oruçlu olduðu ramazanlarda bir avuç aklý evvel, hoþgörü sýnýrlarýný zorlayarak, uluorta yemek yiyor, su ve sigara içiyor. Piþkinlik konusunda bir adým daha ileri giderek, yaptýðý çirkin davranýþý demokratik bir hayatýn gereði sayýyor. Yesinler sizin demokrasinizi!... Bu densizler, demokrasinin baþkalarýnýn rahatsýz edildiði noktada bittiðini bilmezler mi? Nerede sýnýrsýz demokrasi vardýr ki? Hem saygý sýnýrlarýný derdest etmek ne zamandan beri demokrasi oluyor. Sözün bu noktasýnda Üstad Necip Fazýl’ýn bir hatýrasýný sizinle paylaþmak istiyorum: “Çocuktum. 6-7 yaþlarýnda var yoktum. Bir ramazan günüydü. Çemberlitaþ’ta oturduðumuz büyük konaktan sokaða çýktým. Ýleride, bir sehpaya oturttuðu tablasýndan çoluk çocuða þeker meker satan birini gördüm. 10 para mý, 20 para mý, ne verdiðimi hatýrlayamadýðým bir horoz þekeri satýn aldým. Þekeri eme eme konaða dönmek üzereydim ki, üzerime hamal kýlýklý bir adam çullandý. Yarý ciddi, yarý þakacý bir edâ ile haykýrdý: - Þu bacaksýza da bak! Sokakta, el âlemin karþýsýnda yiyor! Ödüm patlamýþtý sanki... Þekeri yere attým ve evime doðru koþmaya baþladým. Adam beni kapýya kadar kovaladý. Konaðýn açýk kapýsýný bu herifin suratýna çarparcasýna kapatýncaya kadar adeta baygýnlýk geçirdim. Þimdi, masum çocuklara deðil, ramazan günü açýkça ve iftihar edercesine sigaralarýný tüttüren her vasýf dýþý insanlara o hamal kýlýðý içindeki saffet ve hassasiyetle hitap etmek istiyorum: ‘- Günahýnýzý niçin Allah’la aranýzda býrakmýyor ve sanki onun reklâmýný yaparcasýna, zedelediðiniz Allah hakkýna kul hakkýný da ekliyorsunuz?’ Eskiden Ermeni’si, Rum’u, Yahudi’si bu kul hakkýna tecavüz etmemek için ramazanlarda Müslümanlarýn karþýsýnda oruca aykýrý bir harekette bulunmazlardý. Düþünün, sizin derekeniz ne olmalý! Hamalýn kovaladýðý çocuk bugün 75 yaþýnda ama kovalayanýn soyundan kimse kalmadý.” (21 Temmuz 1980) Âh Üstad âh!... Senin yaþadýðýn o günlerden bugünlere deðin köprülerin altýndan ne sular aktý. Þimdiki defolu nesil, o zaman tek tük olan bu kimselere rahmet okutuyor. Hicap duygusu firarda, dinden ve mâziden habersiz gençlerin yüzü paçavraya dönmüþ heyhat!...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © M.NÝHAT MALKOÇ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |